Adabı Muaşeret, Kuranı Kerimde Görgü Kuralları, Prof. Dr. Zeki Duman Büyük Boy Ciltli
Kur'ân-ı Kerim, bu nizâmın ihtiva ettiği kanunları, geçmiş peygamberler ve kavimlerden ibret dolu bilgiler sunarak hâli en güzel bir şekilde izhar eden ve pek çok âyetleriyle geleceğe ışık tutan; velhasıl içtimaî bir nizamın gerekli kıldığı tüm esasları, kendi tabiriyle: "yaş ve kuru, her şeyi" muhtevi; Hz. Muhammed'e 23 yılda, âyet âyet nazil olup zamanımıza kadar da tevatür yoluyla gelen ilâhi bir kanun mecmuasıdır.
Her insanın başına bir polis dikmek mümkün olmadığı için,, yalnız kanunların mevcudiyeti, bir toplumu yönetmek için kâfi olamaz. Onların vicdanlarına tesir edebilecek birtakım ahlâkî esaslara da ihtiyaç vardır.
Ahlâk olmadan, insanların yönetimi için kanunların kifayetsizliği nasıl bir gerçekse, ahlâkı pratik hayata intikâl ettiren âdâb-ı muaşeret olmadan ahlâkın, nazariye olmaktan öteye geçmeyeceği de öyle bir gerçektir. Yâni, adab-ı muaşeret olmadan ahlâkın, ahlâk olmadan da kanunların tek başına, dünya ve ahiret saadetini temin etmek için yeterli olabileceğini söylemek mümkün değildir.
Bir toplumda, âdaba riâyet edilmiyorsa, orada ahlâkın varlığından bahsedilemeyeceği gibi; adab-ı muaşeret ve ahlâka önem verilmeyen cemiyetlerde, hukuka saygı, nizam ve intizamdan bahsetmek de mümkün değildir. Bu gerçeklere binâen, en son din ve mükemmel bir nizam olan islâm, misafirperverlikten bayram törenlerine; sosyal yardımlaşmadan, insanların birbirlerini sevip saymasından şekillerine; şahsî hayatın arzetmesi lâzım gelen özelliklerinden, sosyal hayatın çeşitli yönlerine varıncaya kadar... cemiyet hayatında gerekli olan her türlü muaşeret esaslarını ortaya koymuştur.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Fakat bugüne kadar, bu
mevzuda doğrudan doğruya Kur'ân'a istinaden ciddî bir araştırmanın yapıldığını
söylememiz mümkün değildir.
Hâl-i hazırda mevcut olanlarsa, ya makaleler hâlinde yazılmış, yahut da ahlâk kitaplarının oldukça kısa bir bölümünü teşkil etmekten öteye geçememiştir.
Konunun acı olarak nitelendireceğimiz başka bir yönü de şu ki, yıllardar Avrupalılaşma kompleksi içerisinde olan bazı yazarlarımız, yazdıkları adab-ı muaşeret kitaplarında, genellikle millî karakterimize yabancı olan batılıların âdabını işlemişler; bu suretle, sanki bize bu konuda rehberlik edecek, davranış şekillerimizi düzene koyacak kaide ve kurallara sahip olmadığımız, millet olarak da bunları ortaya koyabilecek kapasiteden uzak olduğumuz imajını verme yoluna gitmişlerdir.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
İşte bu gerçeklere binâen, muhterem hocam Ahmet Coşkun Bey'in de işareti ile, hem bu sahadaki boşluğu kapatmaya, hem de yıllardır uygulanan ve bizleri kendi öz benliğimizden uzaklaştıran hareket ve davranışları terketmeye bir vesile olur kanaatiyle tezimize konu olarak "Kuran-ı Kerim'de Muaşeret Esasları" mevzuunu seçtik.
Âdâb-ı muaşeret, insana, cemiyet içerisinde yaşamak için lâzım olan nezâket kurallarını Öğreten, insanî ilişkilerde uyulacak şekil ve ölçüleri ortaya koyan ve şahsı, toplum içerisinde saygı ve hürmete lâyık kılan... davranış şekilleridir.
ÖNSÖZ
Ahkâm ve ahlâk ile iç içe olup, aynı zamanda onların tamamlayıcısı durumunda olan muaşeret kuralları, söz ve hareketleri tezyin eder, görünüşü zarif kılar, kişiye ayrı bir değer kazandırır.
Dinimizde emir ve yasaklara taallûk eden ahkâm aslî, âdâb-ı muaşereti ise (konuşmanın âdabı, yemenin, içmenin, öğrenip öğretmenin, temizliğin... âdabı olarak) fert değerlerdir. Diğer bir deyişle adabolmadan hükümler ve insanlar arası ilişkiler sürdürülebilir ise de, o takdirde bunların mükemmel olacağını söylemek mümkün değildir. Çünkü ahkâm ve ahlâk, ancak âdâbile mükemmellik kazanır ve kabule şayan olur. Aksi halde ameller nezâket ve nezâketini kaybeder. Bir mûsikî parçasının ruh okşayıcı güzelliği notalar sayesinde gerçekleştirildiği gibi ahkâm ve ameller de ancak âdâb-ı muaşerete riâyetle güzelleşir, takdir edilir. Bu münâsebetle âdâb'ı, ahkâm ve ahlâktan ayrı düşünmemiz mümkün değildir. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki, İslâm'da hükümler ve ahlâkî kurallar, genel anlamıyla evrensel olup müeyyideleri de kesindir. Âdâb-ı muaşeret ise, temel prensiplerde İslâm'dan ayrılmamak şartıyla, şekil ve görünüş açısından çeşitli iklim ve kuşaklarda az çok farklılık arzeder.SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Adâb'ın müeyyideleri de ahkâm ve ahlâkta
olduğu gibi zecrî olmayıp, o andaki davranışın ortaya koyduğu nezâketten uzak
oluşun vereceği mahcubiyetten Öteye gitmeyebilir.
Adâb-ı muaşeret, uyulmadığı zaman, topluma etkisi bakımından ahkâm ve ahlâkla eşdeğerde sayılmaz, fakat yapılan iş, âdabın vereceği güzellik ve zerâfetten uzak olur. "Allah güzeldir, güzeli sever" prensibince yapılmış olmaz.
Şahsın gerek Yaratıcısına
karşı ibâdet ve itaatinde ve gerekse diğer insanlarla ilgili münâsebetlerinde,
hoş görünümü sağlayan ve hüsn-i kabule lâyık kılan âdâbla ilgili incelememizi
kaynaklarını, faydalanma sebep ve oranını da şu şekilde sıralayabilirz:
Birinci kaynağımız, konumuzun adından da anlaşılacağı üzere Ku'ân-ı Kerîm'dir. Bu münasebetle tezimizle ilgili âyet-i kerîmeleri tespit ederken âyetleri; ahkâm âyetleri, ahlâk âyetleri, kıssalar, mesellerşeklinde bir ayırıma tâbi tutmadan Kur'ân'ı, baştan sonuna, âyet âyet inceleyip, her âyetin âdapla ilgisinin olup olmadığını araştırdık. Çünkü, ister hüküm ifâde eden (emir ve ya-saklarla ilgili) âyetler olsun, isterse nedb ifâde edenler olsun, pek-çok âyetin aslî yönünden başka, âdâbla ilgili yönünün de olabileceği muhakkaktır. Binâenaleyh bazı âyetler, doğrudan doğruya muaşeret esaslarını öğretirken, bazıları da ahkâmla ilgili olmasına rağmen öyle bir üslûpla vahyolunmuş ki, mânâ itibariyle ilâhî bir hükmü vaz'ederken, özellikle seçilmiş olan lâfızlarıyla da güzel bir nezâket ve edeb örneği ortaya koymaktadırlar. Meselâ, Bakara sûresi'nin, 223. âyetinde Allah Teâlâ'nın: "Kadınlarınız sizin ekin tarlanızdır. O hâlde tarlanıza istediğiniz şekilde varınız." kavl-i şerifi, burada cinsî münâsebetle ilgili bir hükmü belirtirken, cima mahalli olarak "HARS" (ekilen yer, tarla), fiil olarak da "İTYAN" lâfızlarının seçilmiş olması bu edebin tipik bir örneğidir.
Görülüyor ki, hüküm ifâde
eden bir âyet, mânâ itibariyle olmasa bile lâfzı ile de âdâb-ı muaşerete işaret
etmektedir. Bu münâsebetle Kur'ân'ı baştan sonuna kadar incelememiz iktizâ
etmektedir. Bu mülâhazalarla seçmiş olduğumuz, Elmalılı merhumun "Hak Dini Kur'ân Dili"
adlı tefsirinin tamamını okuyarak işe başladık.
İkinci kaynağımız: Hz.
Peygamber'in, konumuzla ilgili âyet-i kerîmeleri izah sadedinde olan
açıklamaları ve sünnet-i seniyyesidir.
Çünkü âyetlerden bir kısmının
muhkem (mânâsı anlaşılabilir), bir kısmının da müteşâbih olması bizleri buna
mecbur etmektedir. Zira biliyoruz ki müteşâbih âyetler:
1-Mânâsı, yalnız Allah
Teâlâ tarafından bilinip başkalarının anlayamayacağı âyetler.
2- Mânâsı, Allah ve Rasûlü
tarafından bilinip, bir de Rasûlullah'ın açıkladığı kimselerin
bilebileceği âyetler.
3- Mânâsı, ilimde rüsuh
sahibi olan kimseler tarafından anlaşılabilecek âyetler olmak üzere üç kısma
ayrılmaktadır.
Ayrıca, selâmlaşmak, evlere
giriş-çıkışta izin istemek, büyüklerin yanında davranışlara dikkat etmek...
gibi bazı muaşeret esasları,
âyetlerde açık olarak beyan edildiği hâlde; evlenme talebinde bulunmak,
evleneceği kadına bakmak, selâmdan sonra musafaha yapmak... gibi bir takım âdâb-ı muaşeret de
âyetlerde zımnen ifade edilmiş ise de onları da ancak Kur'ân-ı Kerîm'i çok iyi
anlayabilen kimselerin işaretiyle tespit etmemiz mümkündür. Binâenaleyh incelememizi
yaparken, kendisine vahyolunanı bizzat açıklamakla da görevli olan ve hüküm
ifâde eden tüm emir ve yasakları vahyi ilâhiye müstenid bulunan Hz, Peygamber
(s.a.v.)'in sünneti, Kur ân'dan sonra ikinci derecede istifâde ettiğimiz kaynak
olmuştur. Allah Teâlâ'nm Haşr sûresi, 7. âyetiyle: "Rasûl size ne vermişse
onu alınız ve yasakladığı şeylerden de vazgeçiniz" diye emretmiş olması da
bizi bu ittiba'a mecbur etmiştir,
Üçüncü derecede kaynağımızda:
asr-ı saadette yaşamış, Rasûlullah ile bizzat sohbet etmiş, aynı zamanda
Kur'ân'ı daha iyi anlama imkân ve kabiliyetine sahip olan kimseler olarak,
tereddüt etmeden uyacağımız Sahabe-i
Kirâm'ın âyetlerle ilgili görüş ve izahlarıdır. Ashabdan sonra
gelen ve kendilerinden öncekilerin yollarına ihlâs ve samimiyetle bağlanan;
naklettikleri rivayetleri zikrederken, kimden naklediliyorsa, onun o andaki
hareketini dahi itinâ ile uygulayacak kadar ayniliğe riâyet eden selef-i
sâlihînin âdâbla ilgili âyetlere dâir nakil ve görüşlerini almakta da tereddüt
etmedik. Çünkü Kur'ân ve hadisler bizlere, onların ilimdeki aşk ve titizlikleri
sayesinde gelebilmiştir. Onlar, bizlerle Asr-ı Nebî arasında sağlam
köprülerdir. Bu münâsebetle meşhur rivayet ve dirayet tefsirleri ile, özellikle
Kütüb-i Sitte,
bu konuda bize ışık tutan kaynaklarımızdandır.
Konuyu işlerken takip
ettiğimiz metoda gelince: âdâbla ilgili âyetlerin izahına geçmeden önce, hemen
her bölüm ve ana başlıklardan önce, konu ile ilgili bir girişle mevzunun
önemini, islâm'dan evvel tatbik şekli ve varsa mahzurlarını ihtiva eden hususları
koyduk. Sonra da İslâm Dini'nin o konuya bakış açısını belirtip getirmiş
olduğu çözüm ve âdabı
açıklamaya çalıştık.
Asıl kaynak, doğruluğundan ve
Öğrettiklerinin güzelliğinden asla şüphe etmediğimiz Kur'ân olduğu için, tebit
edilen âdabın değerini isbat etmek maksadıyla, zamanımızda birçoklarının âdet
hâline getirdikleri şekilde, sık sık batılıların görüşleriyle mukayese etmek
yerine doğrudan doğruya âyet-i kerîmenin öğretmiş olduğu âdâb ile, bizzat
Allah'ın Rasûlü, ashab ve İslâm âlimlerinin, âyetin işâri mânâsına göre
belirttikleri mânâya istinaden muaşeret esaslarını tesbit edip izaha çalıştık.
Âyet-i kerîmenin işaret
etmediği, fakat sünnette önemle üzerinde durulan bazı konular da vardır ki,
içtimaî hayatın ortaya koyduğu lüzum üzerine, hazan bahse girmeden önce giriş
olarak, bazen da konu içerisinde ve dipnotlar yoluyla onlara da işaret etmekle
beraber; âyetlerin gerek zahiri, gerekse bâtını mânâlarıyla, yakından-uzaktan
hiç alâkası olmayan hususlara müstakilden yer vermedik.
Ana hatlarıyla
özelliklerinden kısaca bahsettiğim tezimiz üç bölümden oluşmakta ve her bölüm
kendi arasında birtakım ana ve tâli başlıklara ayrılmaktadır. Araştırmamızın
yeterli olabilmesi için elimizden gelen gayreti esirgemedik. Bununla beraber
çalışmamızın da kusursuz olduğunu söyleyemeyiz. Her samimi gayretin mahsûlünün,
kendisinden sonra gelecekler için bir basamak teşkil edeceğine inanıyor ve bu
tezimin hazırlanmasında benden maddî ve manevî hiçbir yardımını esirgemeyen
hocam ve tez yöneticim Ahmet Coşkun Bey ile değerli alâka ve yardımlarını
gördüğüm diğer hocalarıma ve asistan arkadaşlarıma burada teşekkür etmeyi bir
borç bilmekteyim. Yüce Mevlâ'dan tevfikini niyaz ederim.
Mehmet Zeki DUMAN SİTE: www.kitaptakipcileri.com
İÇİNDEKİLER
Kısaltmalar 12
Önsöz
13
1.
BÖLÜM ÂDÂB-I MUAŞERET
I-EDEB
Lügat yönünden
tarifi 19
Istılah yönünden
tarifi 19
İlimler yönünden
tarifi 20
II-MUAŞERET
Lügat yönünden
tarifi 22
Istılah yönünden
tarifi 22
III-İÇTİMAİ HAYATIN
GEREKLİLİĞİ
İçtimaî hayat fıtrat
(yaratılış)ın bir gereğidir 24
İçtimai hayat dinî yaşayışın
gereğidir
25
IV-EDEBİN ÖNEMİ
Edebin fert açısından
önemi 27
Edebin toplum açısından
önemi 29
Edebin ibâdetler açısından
önemi 31
V-ÂDÂB-I MUAŞERETİN
KAYNAĞI 33
VI-İSLÂM'DA ÂDÂB-I MUAŞERETİN
KAYNAĞI 36
II. BÖLÜM
ÖZEL İLİŞKİLERDE MUAŞERET
ESASLARI
Hz. PEYGAMBERLE İLİŞKİLERDE
ÂDÂB-I MUAŞERET 40
Hiçbir konuda önüne
geçmemek 40
Yanında yüksek sesle
konuşmamak 43
Rasûlullah'a hitap
şekli
45
Argo tabirler
kullanılmamalı
46
Hane-i Saadetinde rahatsız
edilmemeli 48
Evine izinsiz
girmemek
49
Allah'ın Habîbi, müminlerin
de sevgilisi
olmalı 51
Bizlerde Rasûlullah
sevgisi
53
II-Hz. PEYGAMBERİN
HANIMLARIYLA İLİŞKİLERDE ÂDÂB
Hicâb (örtünme) âyeti
gelmeden önceki durum 60
Hicâb (örtünme) âyetinin
getirdiği esaslar
61
Hicâb (örtünme)
emri 62
Konuşma âdabına
riâyet 64
Teberrüç'ten
sakınma 65
III-KARI-KOCA İLİŞKİLERİNDE
ÂDÂB
Cahiliyye devrinde
evlenme 68
İslâm'da evleme ve
usulleri 71
Evlenecek adayların
birbirlerini
görmesi VI
Evlenecek adayların
birbirlerini
istemesi 73
Kadının erkekte arayacağı
vasıflar 80
Erkeğin kızda arayacağı
vasıflar 81
4-Mehir-başlık-hediye
84
5-Nişanlanma ve
düğün 86
Düğün
87
Velîme
88
Eğlenme
89
İlân ve
def 90
Evlileri tebrik
etmek
91
Ailede karı ile kocanın durumları
92
Aile reisi kim
olmalıdır 93
I-KADININ UYMAK ZORUNDA
OLDUĞU MUAŞERET ESASLARI
Kocasına itaat
etmeli 98
Aile mahremiyetlerini
muhafaza etmeli 100
Aile sırlarını ifşa
etmemeli 101
II-KOCANIN UYMAK ZORUNDA
OLDUĞU MUAŞERET ESASLARI
1-Ailenin geçimini
temin 102
Hüsn-ü
muaşeret 103
Hoş
görürlülük
105
Hanımıyla alay
etmemeli 107
Ayıplarını
araştırmaman 107
6- Kadının itaatsizliği
ânında, kocanın takip
edeceği
metodlar 109
Nasihat
110
Hicret (yatakta alâkayı
keme) 111
Dövme
111
Ancak ne zaman
dövülebilir? 112
Dövmenin şekli ve
ölçüsü 114
D) Karı ile kocanın
geçimsizliği anında akrabalara düşen görev 115
Birden fazla evlilik
hâlinde 119
Cinsel ilişkilerde
âdâb 123
Cinsî arzunun tatmini
konusu 123
Mübaşeretin
keyfiyeti
126
9-Hayızlı kadına karşı
kocanın tutumu 128
I V-EBEVEYN-EVLÂD
İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB
A) Anne ve babanın
uyması gerekli âdâb 133
Sevgide mu'tedil
olmak
133
Acıma duygusunu ihmal
etmemek 135
Kız-erkek ayrımı
yapmamak 136
Çocukların
terbiyesi
138
Karı-koca mahremiyetleri
çocuklara karşı gizli tutulmalı
147
B)Çocukların uyması gerekli
muaşeret esasları 148
Ebeveyne iyilik ve
ihsan 149
Anne ve babaya
itaat 150
3- Anne-baba gayr-i müslim
iseler 151
4- Anne ve babaya ihsanın
şekli 153
V-KADIN-ERKEK İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB
Erkeğin, erkekle
âdabı 163
Kadının kadınla
âdabı 164
Erkeğin yabancı kadınla
âdâm. 165
Hicap emri
167
Halvet hâlinin yasak
olması 169
Kadına bakmayı mubah kılan
hâller 171
4-Kadının yabancı erkekle
âdabı 172
Konuşurken
174
Süslenirken
175
Ahretlik, bacı-kardeşlik,
kirvelik 176
İhtiyar kadınların özel
durumu 178
5-Birbirlerine mahrem
olanların âdabı 179
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
VI-ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB
A)
Öğretmenin uyması gerekli
âdâb 184
İlmiyle âmil
olmalı 185
Öğrencisini kardeş
bilmeli 187
Anlatırken Öğrencilerin
seviyesine inmeli 187
Öfkesine hakim olup
öğrencilere arkadaş muamele etmeli 188
Sorularım cevaplayıp,
bilmediği konularda
susmalı 191
Talimi sebebiyle öğrencileri
minnet altına
sokmamak 194
Öğrencisine hitap
şekli 195
B)Öğrencinin uyması gerekli
âdâb 196
Öğretmenini can kulağıyla
dinlemeli 196
Hocasına karşı oldukça
saygılı olmalı 197
Soru sorma hakkım istismar
etmemeli.... 200
VII- KOMŞULUK İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB
Yakın ve uzak komşu kim
olabilir. 204
Komşuya ihsanın
şekli
206
Komşuluğu carî kılan
hususlar 209
VIII- GAYR-İ MÜSLİMLERLE İLİŞKİLERDE ÂDÂB
Savaş halinde iken uyulması
gerekli âdâb 213
Sulh halinde iken uyulması
gerekli âdâb 214
Dininden dolayı
zorlanmaman
218
Kitap ehline has özel
durum
219
Gayri Müslimlerle
dostluk
221
IX-YETİM VE KİMSESİZLERLE İLİŞKİDE ÂDÂB
Gelen âyetler karşısında
Müslümanların durumları 227
X- FAKİRLERLE İLİŞKİDE ÂDÂB
İnfakta
usul 233
İnfakta
sıra 235
İnfakta
âdâb 237
Yok demenin
usulü 241
İffetli, fakir ilan
edilmemeli 243
Dilencilik
245
XI- KÖLE VE CARİYELERLE İLİŞKİLERDE ÂDÂB
İslâm'ın köleliği
İslahı 250
1- Mükâtebe yoluyla
Hürriyetine'
kavuşturmak
251
2-Sevap ve mükâfat va'diyle
köleleri hürriyetlerine kavuşturmak
252
İşlenen günahlara keffâret
olarak kölelerin azadı 252
Evlenme yoluyla cariyelerin
hürriyete kavuşturulması 253 Müslümanlar arasında köle ve cariyeler 255
XII- ÂMİR-MEMUR İLİŞKİLERİNDE ÂDÂB
A)Memurların uymaları gerekli
âdâb 259
1-İzin
âdabı
261
Giriş-çıkışlarda dikkat
etmeli 263
Yağcılık (Yersiz medh-ü
sena) 263
Yapamayacağı görevi talep
etmemeli 265
Her zaman için saygılı
olmalı 266
B)Âmirlerin uymaları gerekli
âdâb 268
Yönetim arzuya göre
olmamalı 268
Memurların hatasını
aramamalı 270
Bağışlayıcı
olmalı
271
Davranışlarında mütevazi
olmalı 272
Memurlarla istişârî mahiyette
sohbet etmeli 273
Memurların arasını ıslâh
etmeli
274
Memurlardan hediye
almamalı
275
III. BÖLÜM YAKLAŞTIRICI NİTELİKTE GENEL İLİŞKİLER
I- SELAMLAŞMA VE ÂDABI
Selâmın
şekli
282
En güzeli ile selâmlamak
nasıl olmalı 284
Selâmda takip edilecek
sıra
287
Selâmdan sonra
"merhaba" demek 291
Musafaha-Tokalaşma 292
II-MİSAFİR VE MİSAFİRLİK ÂDABI
Ev sahibinin giyim-kuşanma
önem vermesi 297
Misafiri güler yüzle karşılayıp
en güzel kabul göstermesi 299
Misafirlerin bir müddet
yalnız bırakılması
300
Yemek hazırlamak için
telaşlanmaya lüzum yok 300
Yemeğin takdim
şekli
303
Yemekte misafirlerle
ilgilenmek 304
Misafirlere kim hizmet
etmeli? 304
Misafirin
uğurlanması
306
Misafirin uymak zorunda
olduğu esaslar 307
Geleceği zamanı önceden
bildirmek (randevu)
307
Misafir de güzel
giyinmeli 309
İzinsiz ve selâmsız
girmemek 309
İSTİZAN 311
Kapıyı çalma
şekli
313
Kapıda ne kadar
beklemeli? 314
İzinsiz girilebilecek
yerler 317
Ziyaret saatinin
ayarlanması 317
Sunulan yemeği
beğenmemek 319
6-Misafir evde sağa-sola
dalmamalı 320
II- ZİYAFET VE ÂDABI
Ziyafette da'vetin
önemi 322
Yemeklerin
tertibi
326
Ziyafette da'vetlinin
durumu 329
IV. BÖLÜM ŞAHSA ÖZGÜ HÂL VE DAVRANIŞLAR
I-TEMİZLİK
(TAHARET-NEZAEET) 333
Zahirin
temizliği 336
1-Hadesten temizlik ve
âdabı 336
Guslün
âdabı
336
Guslün şekli
337
Necasetten temizlik ve
âdabı 338
Bedeni çeşitli ifrazattan
temizlemek 341
A)Hitan (Sünnet
olma) 343
Hitanın dinî yönden
faideleri 344
Hitanın sıhhî yönden
faideleri 345
B)İstihdad (Kaşıkların
traşı) 346
III- GİYİM-KUŞAM VE ÂDABI
Güzel
giyinmek
349
Bütün Müslümanların müşterek
bir kıyafeti olabilir mi? 351
Görünümüne önem vermek 352
IV- BAŞKALARINA KARŞI SAYGILI OLMAK
Her insana karşı saygılı
olmak 354
Büyüklere saygı
duymak 356
3-Meclislerde
âdâb 357
Selâm
vermek
357
Gelene ilgi
göstermek 358
Meclise gelen şahıs için
ayağa kalkmak 360
Meclisten ayrılırken izin
istemek 361
İzin kimden ve naşı]
alınmalıdır 362
Konuşma
âdabı
365
Kötülüklere karşı iyilikle
mukabelede bulunmak da
bir nezaket kuralıdır
368
6-Fısıltı ile
konuşmak 370
7-Tecessüs
373
NETİCE 377
BİBLİYOGRAFYA 387
İNDEKS 397
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
KISALTMALAR
|
|
|
Ank.
|
Ankara
|
|
A. Âsim
|
Ahmed Âsim
|
|
A.g.e.
|
Adı geçen eser
|
|
Â. Kerîme
|
Âyet-i Kerîme
|
|
A.S.
|
Aleyhi's-Selâm
|
|
A.Ü.İ.F.
|
Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakülte
|
si
|
a.y.
|
Aynı yer
|
|
b.
|
Bin, ibn
|
|
c.c.
|
Celle Celâluhu
|
|
C. Hak
|
Cenâb-ı Hak
|
|
c.
|
Cilt
|
|
çev.
|
Çeviren
|
|
H.
|
Hadis
|
|
H. Şerif
|
Hadîs-i Şerif
|
|
Hz.
|
Hazret
|
|
h.
|
Hicrî
|
|
İst.
|
İstanbul
|
|
K.
|
Kitap
|
|
Kv.
|
Kerem Allahu Vechehu
|
|
mad.
|
Maddesi
|
|
R.
|
Radıyallahu anim
|
|
Ra.
|
Radıyallahıı anhâ
|
|
Rma.
|
Radıyallahu anhumâ
|
|
s.a.v.
|
Sallallahu
aleyhi vesellem
|
|
s.
|
Sahife
|
|
Trc.
|
Tercüme eden
|
|
va.
|
Varak
|
|
V.
|
Vefatı
|
|
Yzm.
|
El yazması
|
|
Bkz.
|
Bakınız
|
|
vd.
|
ve devamı
|
|
AL.
|
Aleyhi'l-La'ne
|
|