Derviş ve Ölüm, Meşa Selimoviç
Kategori
Yayınevi
Barkod
Derviş ve Ölüm Kitabı, Romanı-Timaş
Yazar
Vitrin Katagorisi
322,56 ₺
Derviş ve Ölüm - Meşa Selimoviç - Roman
"Meşa Selimoviç, Derviş ve Ölüm'de mutlak dinî doğrular üzerine kurulu dünyasında yaşayan Mevlevî şeyhi Ahmed Nureddin'in, erkek kardeşinin suçsuz yere tutuklanıp idam edilmesinden sonra düştüğü derin karmaşayı resmediyor. Suç, ceza, adalet, din ve otorite kavramları çerçevesinde insanın ruh dünyasındaki çelişkileri, gelgitleri incelikle işliyor."
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Yazar: Meşa Selimoviç
Çeviren: Mahmut Kıratlı
Önsöz: Sadık Yalsızuçanlar
Editör: Ayşe Tuba Ayman
Genel Yayın Yönetmeni: Emine Eroğlu
Kapak Tasarım: Ravza Kızıltuğ
Katagori: Dünya Edebiyatı - Roman
Sayfa Sayısı: 464
Boyut: 14 x 21 cm
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 2014
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Meşa Selimoviç, Derviş ve Ölüm’de mutlak dinî doğrular üzerine kurulu dünyasında yaşayan Ahmed Nureddin’in, erkek kardeşinin suçsuz yere tutuklanıp idam edilmesinden sonra düştüğü derin karmaşayı resmederken insanın ruh dünyasındaki çelişkileri, gelgitleri incelikle işler. Ölüm, yaşam, aidiyet, iktidar, iktidarın gereklilikleri ve değişmez değerlerin hayat pratiğine yansıması etrafında dolaşırken insanlık durumlarını merkeze alan muhteşem bir eser ortaya koyar.
Yugoslavya'da edebiyat dersleri programında yer alan Derviş ve Ölüm’deki izlekler, romana evrensel bir boyut kazandırır. Tarihsel dönemlere veya koşullara bağlı özel durumlardan çok, insan doğasının yapısı, zaafları ve ihtirasları etrafında dönen roman müthiş bir içe bakış örneğidir.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
II. Dünya Savaşı esnasında amansız çatışmaların cereyan ettiği Bosna’da savaşa bizzat katılan ve savaşın insan ruhunda açtığı yaraları ömür boyu içinde taşıyan birisidir Selimoviç. Gerçek hayatta 1944 yılı sonlarında, Partizan ve aynı zamanda Tuzla Askerî Bölge Komutanlığında subay olan ağabeyi Şevki Selimoviç’in, III. Kolordu Askerî Mahkemesi kararıyla kurşuna dizilmesi ve bu olayın Meşa Selimoviç’in ruhunda açtığı yara, devrim ve iktidar ile devrimin evlatları arasındaki ilişkileri yeniden okuması, Derviş ve Ölüm’ün yazılmasının arkasındaki önemli bir motiftir.
Nitekim romanda da, erkek kardeşinin suçsuz yere idam edilmesi Şeyh Ahmed Nureddin’in hayatında esaslı bir kırılma yaratır. O zamana kadar iktidar ile bir sorunu olmayan Nureddin, bu olaydan sonra gizli bir öfkeye kapılır ve isyan eder. Çıkan isyan sonucu öldürülen Kadı'nın yerine artık Nureddin geçmiştir; artık iktidar sahibi, kendisidir. Ancak "iktidar"ın öyle bir yapısı vardır ki "sahibi"ni, en yakın dostu ile iktidar arasında bir seçim yapmak zorunda bırakacaktır. Ve bu seçimin sonuçlarına katlanmak.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Meşa Selimoviç, Derviş ve Ölüm'de mutlak dinî doğrular üzerine kurulu dünyasında yaşayan Mevlevî şeyhi Ahmed Nureddin'in, erkek kardeşinin suçsuz yere tutuklanıp idam edilmesinden sonra düştüğü derin karmaşayı resmediyor. Suç, ceza, adalet, din ve otorite kavramları çerçevesinde insanın ruh dünyasındaki çelişkileri, gelgitleri incelikle işliyor.
1967'de yayımlanan Derviş ve Ölüm, değişik dönemlerde birçok eleştirmenin övgüsünü kazanan, sinemaya uyarlanan, MEB'in tavsiye ettiği 100 Temel Eser listesinde yer alan, otuz dile çevrilmiş ve birçok önemli edebiyat ödülüne layık görülmüş bir başyapıt.
"Modern(ist) edebiyatçıların benmerkezci hayalciliğin pençesinde kıvrandığı bir dönemde Selimoviç, dervişliğe, ölüme ve adalet(sizlik)e ilişkin bu ölümsüz eseri yazmıştır. […] Mahmut Kıratlı’nın enfes çevirisinden okuyacağınız eser, bu yönüyle, yani ahlaki olanla politik olan arasındaki çatışmayı eksene alması, geleneksel bilgeliğin modern zamanlarla karşılaşması, ‘öteki’nin ölümü üzerinden adaleti sorgulaması bakımından son derece değerli bir hikâyedir; çok önemli bir meseleyi önümüze getirir.”
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-Mehmet Selimoviç, Derviş ve Ölüm Kitabı ÖZETİ
Bosnalı yazarın bu insanın iç dünyasını, kendisi ve çevresindekilerle hesaplaşmasını anlattığı eseri çözümleme ve psikoloji yönünden başarılıdır. Durağan olan kitapta konuşmalar da az. Yugoslavya’da dört yılda 9 baskısı yapılan roman 15 Avrupa diline de çevrilir.
ÖZET:
Ayetlerin, hadislerin epigrag:bölüm sunuşu seçilen 16 bölümlük romanın kahramanı Mevlevi tekkesi şeyhi Ahmet Efendi’dir. Kardeşi Harun, yakın adamlarından Şeyh Yusuf’un ihbarı üzerine tutuklanır bir süre sonar da idam edilir. Şeyhin dünyası kararır. Yusuf’un af isteğini geri çevirince genç adam iple intihara kalkışır, Hasan kurtarır. Kardeşinin cenazesinde cemaate etkili bir konuşma yapar, tepkisini, yapılan haksızlığı dile getirir.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Jandarmaların sorgusunu dayanır. Yardımcısı Hasan ile bir iki dostu onu ziyaret eder. Acılarını unutmaya çalışır ve köşesine çekilir. Hasan’ın gayretleriyle topluma yararlı olmaya karar verir. Hasan ticaret için deniz kıyılarına gider. Zenginlik ve hür yaşamakla beraber bu genç ve becerikli adam yurdunu, tarihini de sever. Mevlevi şeyhinin böyle bir hedefi yoktur. Gençliğinde bir kadını sever o başkasıyla evlenince kimseyle evlenmez. Hasan onun bir çok işini görür.
Hasan’ın kızkardeşi Kadı ile evlidir. Kadı ölür. Ahmet Efendi. Kadına ilgi duyar, karşılık görmez. Kadılık görevi Ahmet Efendi’ye verilir. Din ile yöneticiler arasında kalır. Sıkıntılıdır.
19. yüzyılda geçen romanın son bölümlerinde Hasan düzenle tutuklanıp götürülür. Ahmet Efendi, kaymakamdan durumu düzeltmesini rica eder. Başaramaz. Hasan’ı kurtarmak için direnen müslümanları düşman korulukta çembere alır. Müslümanlar elbiselerini yakarlar, beyaz iç çamaşırlarıyla kalırlar. Düşman çekinir. Sabah korkunç, kara bir çarpışma başlar. Ahmet Efendi esir olur.Üç ay sonra ilkbaharda kurtulup köyüne döner, ölümü düşünür.
METİN:
Hem ona, hem kendime karşı insafsızca davrandım. Ama başka çarem yoktu. Öğrenmek istiyordum. Başka türlü insanlarla, başka bir hayat süren Hasan'a, her şey kolaylıkla açıklanıyordu. Kimse bir şey söylemiyordu bana. Gerçeğe ulaşabilmek için hem kendimin, hem Yusuf'’un yüreğini ters yüz etmek zorunda kaldım. Uzun bir yoldu bu. Olanları, azar azar, kısım kısım öğreniyordum. İlk alelade insanın bir sokağın dönemecinde, bir anlık bîr karşılaşma sırasında birbirlerine fısıldadıkları bir şeyi öğrenebilmek için benim çok vakte ihtiyacım oluyordu. Bunun nedenlerini öğrenince, insanlardan ne kadar uzak, ne kadar yalnız olduğumu anladım. Beni iyice etkilediği halde, bu düşünceyi kafamdan atmayı başardım. Her şey bittikten sonra bu düşünce üzerinde durabileceğim.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Yağmurlar dinmiş, sürekli sıcak, güneşli havalar başlamıştı. Sokağa çıkıp, dere kenarında uzun yürü-yüşler yapıyor, gür otların altındaki toprağın buharlaşmasını seyrediyor, gökyüzünün berraklığında dalıp gidiyordum. Düzlüğün de, memleketimin de gökyüzü tıpkı böyleydi..Ama oralara gitmek içimden gelmiyordu. Karanlıktaki o taşkın suların tehdit edici uğultusu, korkusu kalmamıştı. Güçsüz değildim artık. Sağ olmanın bile. bir tehdit olabileceğini bilerek- kötü niyetle: «İşte buradayım!» diye, birine s esleniyor muş gibiydim. Hareket etmek, belirli, yararlı bir şey yapmak gereğini duyuyordum.
Hedefim vardı artık.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Sessiz, sakin, sabırla insanların arasına karışıyor, sitem, istihza, malumat dahil, bana sundukları her şeyi minnetle kabul ediyordum.
Gece bekçisiyle, Kara Zaim'le, nöbetçilerle, softalarla, dervişlerle, gadra uğrayanlarla. memnun olmayanlarla, şüpheli bazı kimselerle; birey olarak az, ama toplu halde çok şey bilen birtakım insanlarla konuşuyor, üzerime yağdırılan sitemler karşısında bile, badece dünya ile kesilen ilişkilerini yeniden kurmak, Tanrı'ya karşı duyduğu sevgiyle huzura kavuşmak isteyen, tatlı bir insan yüzü gösteriyordum. Bunların çoğu, kaba bir davranış içinde beni kuşkuyla, umursamazlıkla karşılıyorlardı. Ben yine de dengemi bozmuyor, üzerime yağdırılan sitemler karşısında bile, başımı öne eğerek, ses tonlarından, küfürlerinden, sözde ya da gerçek acımalarından, hattâ beni kötülükten daha çok şaşırtan asil davranışlarından, gerçeğin bir zerresini yakalamaya çalışıyor ve her şeyi hatırlıyordum.
Bu zahmetli, güç yolu aşıp, benim için gereği olmayan şeyleri de öğrendikten sonra, saflığım utancından öldü.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Böylece son, okulu da bitirip, işin ucuna geldim. Benim için artık olacak yeni bir şey kalmamıştı. Yenilgiye uğramıştım. Uysal bir dervişin güzel hikâyesi kaldı insanlar arasında. Bu derviş, insanları çevresine toplar, hayat üzerine sükûnetle konuşur, onlara sevmeyi, affetmeyi öğütler, Tanrı'ya bağlılık ve dinî bütünlükleri sayesinde, bu dünyadan daha güzel olan öteki dünyada huzura kavuşacaklarından söz ederdi,
Sinan tekkesinin şeyhi Abdullah Efendi’den dönerken, Molla Yusuf'u dere kenarındaki bahçede gördüm. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde irkildi, tedirgin, hasta bir insanın ateşli gözleriyle bana baktı.
Nereye gittiğimi ve ne aradığımı biliyordu.
Selâmlaşmadık. Kendi odama çıktım. Pencere kenarında durup, dalgın bir şekilde güneşle parıldayan günü seyrettim. Mantıksız olduğunu bildiğim halde, yapabildiğim tek şey bu oldu..
Kapı açıldığında, içeriye kimin girdiğini biliyordum. Hiç ses çıkarmadım. O da bîr şey söylemedi. Kapı yanında derin nefes alışını duyuyor gibiydim.
Bu can sıkıcı bekleyiş, uzun bir süre devam etti. Kara düşüncem gibi, arkamda bekleyip durdu. Böyle çağrılmadan geleceğini biliyordum. Çoktandır bu anı bekliyordum. Oysa şimdi, gitmesini istiyordum. Ama o, gitmiyordu.
Sakin ve anlaşılır bir sesle ilk konuşan o oldu.
- Nereye gittiğinizi ve ne aradığınızı biliyorum, dedi.
- Öyleyse ne istiyorsun? diye sordum.
- Aramanız boşuna değildi. Beni ya mahkûm edin ya da yapabilirseniz, buradan uzaklaştırın.
- Molla Yusuf, beni yalnız bırak.
- Benden nefret ediyor musunuz?
- Lütfen git.
- Benden nefret ettiğinizi bilsem, buna, daha kolay dayanırdım.
- Biliyorum. Kendinin de nefret etmeye hakkın
olduğunu hissederdin.
- Susmakla beni cezalandırmayın. Yüzüme tükürün ya da bağışlayın!
- Hiçbirini yapamam.
- Bana neden dostluktan söz ettiniz? Daha o za man her şeyi biliyordunuz.
- Yaptıklarını tesadüfen ya da korkunun etkisi altında yaptığını sanıyordum.
- Beni bu şekilde göndermeyin!
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Küçülerek yalvarmıyor, istiyordu. Teessüre kapılmış bir insanın cesaretine benziyordu bu tutumu. Soğuk davranışım karşısında cesaretini yitirerek sustu. Kapıya doğru birkaç adım ilerledikten sonra tekrar durup bana döndü. Bu anda kararlı ve âdeta şen bir görünüşü vardı
- Dostluktan söz etmekle, bana ne kadar eziyet ettiğinizi bilmenizi isterdim, dedi. Bunun gerçek olamayacağını biliyordum. Oysa, olmasını çok isterdim.Bir mucize olsun istiyordum. Ne yazık ki, mucize diye bir şey yoktur. Hafifledim şimdi.
- Git Yusuf.
- Elinizi öpebilir miyim?
- Rica ederim git. Yalnız kalmak istiyorum.
- Peki. Gidiyorum.
Pencerenin yanına gidip ,nereye baktığımın farkında olmadan, batmakta olan güneşe bakmaya başladım. Molla Yusuf'un odadan ne zaman çıktığını, kapının ne zaman kapandığını duymadım. Ne hoşgörü, ne istihza duymadan fareyi kapandan salıvermiştim.
Bakışlarım kentin üstündeki bayırlarda ve akşam güneşinin parıldadığı evlerin pencerelerinde dolaşıyordu.
İşte böyle. Sonunda ne oldu? Hiçbir şey. Akşam karanlığı, gece, günün ilk ışınları, gün; sonra yine akşam karanlığı, gece... Hiçbir şey.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Düşüncemin fazla akıllı olmadığını bildiğim halde, hiçbir şey umurumda değildi. Hattâ kendime, yabancı birine bakıyormuş gibi, alaylı bir şekilde bakıyor dum. Kovuşturma devam etse, daha iyi olur, bir hederim olurdu.
Ben böyle düşünürken, hafız Muhammet telâş, heyecan ve korku İçinde odaya girdi. Tedirgin olduğu anlardaki gibi, bu an da öksürmeye başlarsa, yüzündeki korku ifadesinin sırrını kendim çözmek zorunda kalacağım, diye düşündüm. Şükürler olsun ki kendini tuttu ve öksürmeyi daha sonraya erteleyerek; Molla Yusuf'un, odasında kendini astığını fakat tesadüfen yetişen Mustafa'nın, ipi keserek onu kurtardığını söyledi.
Hafız Muhammet'le birlikte aşağıya indik.
Molla Yusuf, yüzü mor-kırmızı, gözleri kapalı bir halde, yatağın üzerinde ölü gibi yatıyordu.
Yanında çömelmiş olan Mustafa, kenetlenmiş çenelerini kaşık ve sol elinin kalın parmaklarıyla açarak Molla Yusuf'a su içirmeye çalışıyor, bir yandan da başıyla bize dışarı çıkmamızı işaret ediyordu. Onun İşaretine uyarak odadan çıkıp, bahçeye indik.
— Talihsiz delikanlı, -diye hafız Muhammet, içini çekti.
— Ölmemiş... -dedim.
- Tanrı'ya şükür, Tanrı'ya şükür. Ama bunu neden yapıtı? Aşk yüzünden mi dersiniz?
— Hayır.
— Sizin odanızdan çıkmıştı. Onunla ne konuştunuz?
— Kardeşim Harun'la arkadaştı. Harun’u o ihbar etmiş Kendisi itiraf etti.
- Kardeşinizi neden ihbar etsin ama?
— Kadı'nın hafiyesiydi de ondan.
— Ne korkunç şey Tanrım!
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
— Dürüstlüğünü tecrübe sizlikle besleyen bu iyi yürekli ihtiyarın, tecrübesini bu pis şeylerle artırmayıp da, suratına bir tokat atsan, buna daha kolay tahammül ederdi.
Hafiz Muhammet, bitkin bir halde sıranın üzerine çöktü ve sessizce ağladı.
Bütün yapabildiklerimizden en iyi, en akıllıca olanı buydu belki.”
Mehmed Selimoviç (1910- ) Roman, hikâye yazarı.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Memleketi Tuzla’da ilk ve orta öğrenimini tamalayınca Belgrat’ta Dil ve Edebiyat Bölümü’nü bitirip Partizanlarla kurtuluş savaşına katıldı. 1945’te Kültür Konseyi üyesi ve yöneticisi oldu. Felsefe doçenti, halk tiyatrosu ve yayınevi yöneticiliği yaptı.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Böyle bir siteye gerçekten ihtiyaç var
Hayati Sevinir | 12/01/2024
Tavsiye Ürünler