Hz. Muhammed'in Hayatı Martin Lings
Kategori
Yayınevi
Barkod
Ebubekir Siraceddin Kitabı
Yazar
451,58 ₺
Hz. Muhammed'in Hayatı - Martin Lings
Yazar: Martin Lings (Ebu Bekir Siraceddin)
Çeviren: Nazife Şişman
Sayfa Sayısı: 381
Boyut: 14x 21 cm
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 2012
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: İthal Kağıt
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
Hz. Muhammed'in Hayatı çağdaş bir "siret"tir. Çağdaş müslüman yazarın taşıması gereken sorumluluk bilinciyle kaleme alınan bu değerli eser, köklü bir araştırmanın ürünü olması yanı sıra, yazarının bir "edib" oluşuyla kazandığı ayırıcı bir niteliğe sahiptir. Esere hakim olan üslup bir taraftan konusunun gerektirdiği yoğunluğu rahatça sürdürebilmektedir. Kitabın anlatım biçimiyle kazandığı bu edebi değer, Arapça ilk kaynakları esas almasıyla kazandığı ilmi değerle birleşince kendisini emsallerinden ayıran temel nitelik, iddialı bir tarzda ortaya çıkmaktadır.
İngiliz asıllı müslüman yazar Martin Lings (Ebubekir Siraceddin) üç yılını verdiği bu değerli araştırmasıyla, "siyer" bilimiyle uğraşan ciddi çevrelerin haklı takdirlerine mazhar olmuş ve eseri "SİRET ÖDÜLÜ"ne layık görülmüştür.
Kitabın Kısaca Özeti
Kısaca Hz.Muhammedin Hayatı kısa ve öz:
Hz. Muhammed (S.A.V) 571 yılında Mekke de dünyaya geldi. Doğmadan önce babası vefat etti. Doğduktan kısa bir süre sonra annesini kaybetti. Sonra dedesi Abdulmuttalip in himayesini girdi. Onun ölümünden sonra da amcası ebu talibin yanında kalmaya başladı. Küçük yaşlardan itibaren ticarete atıldı. Mekkede yaşayan ve puta tapan insanlara karşı çıkıyordu. Bu nedenle o insanlardan uzak kalmak için sürekli gözlerden uzak hira mağrasına çekiliyordu. Bu arada ilk eşi h.z haticeyle evlendi. Hazreti haticeden Kasım, Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma adında altı çocuğu oldu Kasım ve Abdullah küçük yaştayken vefat etti. Yine bir gün hira mağrasına çekildiğinde vahiy meleği olan Cebrail geldi ve ona ilk vahy oku emrini verdi. Böylece hz. Muhammede (S.A.V) 40 yaşında peygamberlik verilmiş oldu. Ona ilk eşi hz. Hatice iman etti ardından hz. Ali sonra. Zeyd bin harise ardındanda Hz. Ebu Bekir iman etti sonra birçok insan bu mesaja kulak verdi. Müslümanların çok olmasına rağmen mekkenin ileri gelenleri Müslümanlara türlü eziyetler işkenceler ve boykot uyguluyorlardı. Budan korunmak için bir kısım Müslüman habeşistana hicret etti. Daha sonra arkalarında bir kısım Müslüman daha habeşistana hicret etti. Sonunda hz.Muhammedin (S.A.V) emriyle bütün Müslümanlar medineye hicret etti. Önden Müslümanlar gitti arkalarından da Hz. Muhammed ve arkadaşı Ebu Bekir gitti. Medine yerlileri (ensar) Müslümanları çok iyi karşıladılar. Medine yerlileriyle(ensar) mekkeden hicret edenler (muhacir) kardeş ilan edildi. Böylece Medine İslam devleti kurulmuş oldu. İslam devletinin kurulmasıyla müşrikler Müslümanlara saldırmaya başladı ilk savaş Bedir savaşı oldu. Müslümanlar ticaret için giden bir Mekke kervanını mekkede kalan eşyaları için el koymak istediler bunu duyan Mekkeliler savaş hazırlığı yaptılar ve Müslümanların üzerine geldiler. Bedir kayalıklarında karşılaşan ordular savaştılar. Bedir savaşında Müslümanlar galip geldi bunun sonucunda şam ticaret yolu Müslümanlara açılmış oldu. Savaşta ele geçen esirler 10 müslümana okuma yazma öğretmek şartı ile serbest bırakıldı. Mekkeli müşrikler bedir savaşının intikamını almak için uhud savaşını başlattı uhud savaşının başında Müslümanlar galipken peygamberimizin görevlendirdiği okçuların yerini terk etmesiyle Müslümanlar mağlup oldu. Ama yinede müşrikler kesin bir zafer kazanamadılar. Ardından hendek savaşı oldu çünkü Mekkeliler Müslümanlara ağır bir darbe vurmak istiyorlardı. Müslümanlar bunu duyunca selmanı farisinin önerisi üzerine medindenin etrafına kuyular kazdılar ve şehir savunmasına geçtiler. Böylece savaş Müslümanların zaferiyle sonuçlandı. 628 yılında Müslümanlar hacca gitmeye karar verdiler. Bundan tedirgin olan Mekkeliler onları içeri almayarak hudeybiye anlaşmasını imzaladılar. Hudeybiye anlaşması artık Müslümanların tanındığını gösteren bir anlaşmadır. 629 yılında Müslümanlar hayberi fethetti. Hayberin fethi ile şamın ticaret yolu Müslümanların eline geçti.hayberin fethinden sonra müslüamnlar ilk kez bizansla savaştı mutede savaşan ordular hiçbir sonuç elde edemeden geri döndüler. 630 yılında mekkenin fethi gerçekleşti. Mekkenin fethinden sonra arap yarım adası hızlı bir şekilde Müslümanların kontrolü altına girdi. Müslümanlar ve putperest arap kabileleri arasında yapılan Huneyn savaşınıda başarıyla Müslümanlar kazandı. Huneyn zaferinden sonra taif şehri kuşatıldı. Hz muhammedin son seferi ise tebük seferi olmuştur. Hz. Muhammed (S.A.V) son kez Müslümanlarla beraber hacca gitti ve buna veda haccı adı verildi veda haccında Müslümanlara veda niteliğinde konuşan Hz. Muhammed 632 yılında Medine de vefat etti şu anda kabri Medine de ravza-ı mutahhare da bulunmaktadır... www.kitaptakipcileri.com
HZ. MUHAMMED’İN HAYATI
Hz. Muhammed 571 yılında Mekke şehrinde dünyaya geldi. Babasının adı ABDULLAH, annesinin adı AMİNE dir. Hz. Muhammed küçük yaşta önce babasını daha sonra da annesini kaybetti. Önce dedesi ABDÜLMUTTALİB, o da ölünce amcası EBU TALİB in yanında kaldı. Amcası ile beraber ticaretle uğraştı. Küçük yaşından itibaren çevresinde doğruluğu, güvenirliliği ile ün kazandı. Kendisi çevresindeki insanlar gibi putlara hiç ilgi duymuyor, sık sık HİRA mağarasına çıkıp yalnız kalıyordu.
Yine böyle bir zamanda Hira mağrasında düşünceler içerisinde iken vahiy meleği Cebrail ilk vahyi getirdi. (Yaradan Rabbi!nin adı ile oku!-Alak Süresi). Bu şekilde Hz.Muhammed’in peygamberlik süreci başlamış oldu. Hz. Muhammed’e ilk inanan Hz.Hatice, Hz.Ali, Hz.Ebu Bekir, ve Hz. Zeyd oldu. Ancak yeni gelen din (İslam) Mekkeliler tarafından hiç hoş karşılanmadı. Çünkü İslam dini kendi dinleri putperestlik ile hiç benzeşmiyordu. Atalarının dinine büyük bir bağlılık duyan Araplar Hz.Muhammed’e ve yeni dine şiddetle karşı geldiler. Bu karşı gelme zamanla Müslümanlara karşı şiddete dönüştü. Bunun üzerine Hz.Muhammed Müslümanlara hicret (göç) emrini verdi. 615 yılında Müslümanlar önce Habeşistan’a baskılar artınca da 622 yılında Mekke’yi terk ederek Medine şehrine hicret (göç) ettiler. Hicret ‘ten sonra Medine İslamiyet’in merkezi durumuna geldi
Hz.Muhammed’in Ahsa Valisi El-Münzire gönderdiği mektup
www.kitaptakipcileri.com
BEDİR SAVAŞI (624)
Nedeni: Mekkelilere ait bir ticaret kervanı Müslümanlarca ele geçirilmek istenmişti. Bu şekilde Müslümanların Hicret esnasında Mekke’de bıraktıkları malların karşılığı alınacaktı. Bu durum iki tarafı karşı karşıya getirdi.
Sonuçları:
Bedir savaşı Müslümanların kazandığı ilk askeri zaferdir.
Müslümanların kendilerine olan güvenleri artmıştır.
Şam ticaret yolu Müslümanların eline geçmiştir.
Mekkeli esirlerden okuma-yazma bilenler 10 Müslüman’a okuma-yazma öğretme karşılığında serbest bırakıldılar.
UHUD SAVAŞI (625)www.kitaptakipcileri.com
Nedenleri:
Mekkelilerin Bedir savaşının intikamını alma istekleri.
Mekkelilerin Medine şehrine doğru gelmeleri üzerine iki taraf Uhud dağı eteklerinde karşı karşıya geldiler. Savaşın başlangıcında Müslümanlar üstün iken Peygamber tarafından görevlendirilen okçuların yerlerini terk etmeleri savaşın kaybedilmesine yol açmıştır.
www.kitaptakipcileri.com
Sonuçları:
Mekkeliler savaştan galip gelmelerine rağmen kesin bir sonuç elde edemediler.
Okçuların yerlerini terk etmeleri savaşın kaybedilmesine yol açmıştı. Bu durum Peygamberin emirlerine uymanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
HENDEK SAVAŞI(627)
Nedenleri:
Uhud savaşından sonra Medine ‘den çıkarılan Yahudilerin Mekkelileri sürekli kışkırtmaları.
Mekkelilerin Müslümanlara kesin bir darbe vurma istekleri.
Kalabalık bir ordu ile harekete geçen Mekkelilere karşı Medine şehrinin savunulmasına karar verildi. Salman-ı Farisi adında bir İranlı Müslüman’ın önerisi ile şehrin etrafına hendekler kazıldı. Mekkeliler bu hendekleri aşamadılar ve bir sonuç alamadan geri döndüler.
Sonuçları
Bu savaş Mekkelilerin Müslümanlar üzerine yaptıkları son saldırı olmuştur. Bundan sonra Müslümanlar saldırı, Mekkeliler savunma konumuna geçmiştir.
Medine çevresindeki bir çok Arap kabilesi Müslüman olmuştur.
HUDEYBİYE BARIŞI(628)
www.kitaptakipcileri.com
628 yılında Müslümanlar Mekke’de bulunan Kabe’yi ziyaret etmek istediler.Mekkeliler bu durum karşısında tedirgin oldular ve ziyarete izin vermek istemediler. Bunu üzerine taraflar arasında Hudeybiye Antlaşması imzalandı.
Her iki taraf istedikleri kabileler ile ittifak yapabilecekler. Ancak askeri yardım yapmayacaklardı.
Müslümanlar o yıl Kabe’yi ziyaret etmeyecekler,ertesi yıl ziyaret yapacaklar.
Müslüman olan Mekkeli gençler ailesinin izni olmadan Medine’ye alınmayacak, Mekke’ye sığınanlar ise geri verilmeyecekti.
Barış on yıl süre ile geçerli olacaktı.
ÖNEMİ: Bu antlaşma ile Mekkeliler Müslümanları hukuken tanımış oldular.
HAYBER’İN FETHİ (629)
Hayber’de yaşayan Yahudiler Müslümanlar aleyhine işler yapıyorlar, İslam’ı kötülüyorlardı. Bunun üzerine Buranın fethine karar verildi. Hayber kalesi Yahudilerden alındı.
ÖNEMİ : Hayber’in fethi ile Şam ticaret yolunun kontrolü Müslümanların eline geçmiş ve güvenliği sağlanmıştır.
MUTE SAVAŞI (629)
Müslümanlar ile Bizanslılar arasında yapılan ilk savaştır. Çok kalabalık olan Bizans ordusu karşısında Müslümanlar bir sonuç elde edemediler.
MEKKE’NİN FETHİ (630)
www.kitaptakipcileri.com
Mekkelilerin Hudeybiye Barışını bozmaları üzerine Mekke’nin fethine karar verildi. Mekke şehri hiçbir karşı koyma görmeden kısa sürede ele geçirildi. Mekke’nin fethi ile Arap yarımadasının tamamı kısa sürede Müslümanların kontrolüne girdi.
HUNEYN SAVAŞI (631)
Mekke’nin fethinden sonra İslam’ı benimsemeyen Arap kabileleri Mekke’nin dışında toplandılar. Müslümanlar ve Putperest Arap kabileleri arasında yapılan bu savaşı Müslümanlar kazandı ve ardından Ta’if şehri de kuşatıldı ancak alınamadı. Bir süre sonra Ta’if halkı kendi istekleri ile Müslüman oldular.
TEBÜK SEFERİ (631)
Bizans İmparatoru Heraklius’un büyük bir ordu ile Arabistan’a geldiği haberi üzerine Hz. Muhammed Tebük’ e doğru sefere çıktı. Ancak haberin doğru olmadığı anlaşıldı. Tebük Seferi Hz. Muhammed’in son seferi olmuştur.
Hz.Muhammed son bir kez Mekke’de kalabalık bir Müslüman kitlesine VEDA HUTBESİNİ söyledi. 632 yılında Medine’de vefat etti. Hz.Muhammed vefat ettiği yere gömüldü. Medine şehrindeki peygamberimizin bu mezarına "Ravza-i Mutahhare” denir.
www.kitaptakipcileri.com
Kitabın Yazarı Martin Lings (Ebu Bekir Siraceddin) Hakkında Bilgi
Martin Lings, 1909 yılında İngiltere’nin Lancashire şehrinde doğdu. Lisans (1932) ve yüksek lisans (1937) derecelerini Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı bölümünden aldı. Polonya’da bir süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Litvanya’da Kaunas Ünivesitesi’nde dersler verdi ve 1939 yılına kadar orada kaldı. 1940 yılından 1951 yılına kadar Kahire Üniversitesi’nde İngiliz dili ve edebiyatı –özellikle Shakespeare- üzerine ders verdi. 1955 yılında Arapça kütüphane sorumlusu olarak British Library’ye girdi ve ardından British Museum ve British Library’de 1973 yılında emekli oluncaya kadar Doğu Yazmaları bölümü sorumlusu olarak çalıştı. Lings doktorasını 1959 yılında "20. Yüzyılda Müslüman Bir Veli” isimli teziyle Londra Üniversitesi’nde tamamladı.
1935 yılında René Guénon’un eserleriyle tanıştı ve böylelikle dünya dinlerine ilgi duymaya başladı. 1937 yılında ise Frithjof Schuon’ün yazılarını keşfetti. 1938 yılının Ocak ayında Schuon’la tanışmak üzere İngiltere’ye gitti ve bu karşılaşmanın ardından ömrü boyunca Schuon’ün takipçisi oldu. Ardından Guénon’la görüşmek üzere Kahire’ye giden Lings, on bir yıl orada kalarak Guénon’un özel sekreterliğini yürüttü. Bu süre zarfında Arap dilinde yetkinlik kazanarak ilk eserlerini Arapça olarak kaleme aldı. İlk kitabı, The Book of Certainty: The Sufi Doctrine of Faith, Vision, and Gnosis ismiyle İngilizce’ye tercüme edildi ve 1952 yılındayayımlandı. Lings, bu kitapta İslamî ismi olan Ebubekir Siraceddin adını kullandı.
Kahire’de iken, ilk kez sekiz yaşında tanışmış olduğu ve kendisinden dört yaş küçük olan Leslie Smalley’le irtibat kurdu. 1944’te, hayatı boyunca eşi ve manevi yoldaşı olarak kalacak olan bu genç hanımla evlendi. Guénon’un 1951’de vefatı ve Mısır’daki siyasi karışıklıklar nedeniyle karısıyla birlikte Londra’ya döndü ve British Museum’da çalışırken aynı zamanda doktorasını tamamladı. Doktora tezini daha sonra gözden geçirerek A Moslem Saint of the Twentieth Century: Shaikh Ahmad al-‘Alawi (1961) adıyla yayınladı. Kitap, Fransızca, İspanyolca, Farsça, Urdu ve Arapça gibi pek çok dile tercüme edildi. Cambridge Üniversitesi’nde İslami İlimler profesörü olan A.J.Arberry kitaptaki "orijinal katkılar”dan övgüyle bahsederek şunu ekler: "İbn Arabî’nin çok tartışılan ‘panteist’ felsefesiyle ilgili daha net ve ikna edici bir izah bilmiyorum.”
www.kitaptakipcileri.com
Lings’in British Museum ve British Library’deki görevi ona çok nadir ve kıymetli yazmalara ulaşma imkanı tanıdı ve böylece Lings, hat ve tezhip üzerine şu ana dek yayınlanmış en kapsamlı ve eksiksiz eseri hazırladı (The Qur’anic Art of Calligraphy and Illumination (1976)). 1975 yılında What is Sufism? ismiyle yayınlanan kitabı, tasavvuf hakkında etkileyici bir giriş niteliğindedir. Hz. Muhammed’in hayatıyla ilgili çok satan kitabı Muhammad: His Life Based Upon the Earliest Sources (1983) ise pek çok dile tercüme edildi ve önemli ödüller kazandı.
Martin Lings ya da Ebubekir Siraceddin İslam dünyasında tasavvufun önemli bir temsilcisi olarak tanınmaktadır. Bu konudaki fevkalade katkılarına rağmen Lings’in manevi ilgisi ve yazıları İslam’la sınırlı değildir. Aksine onun felsefi anlayışının kökenleri tüm dinlerin özünde yer alan batıni hakikatlere dayanır. Bu evrensellik Lings’in eserlerine de yansımıştır. Modern dünyayı eleştirdiği Ancient Beliefs and Modern Superstitions (1964), eskatolojik meseleleri irdelediği The Eleventh Hour: The Spiritual Crisis of the Modern World in the Light of Tradition and Prophecy (1987) ve geleneksel semboller üzerine bir başyapıt sayılan Symbol and Archetype: A Study of the Meaning of Existence (1991) bu tür eserleri arasında sayılabilir. Lings’in ömrünün son yıllarında kaleme aldığı ve tükenmeyen enerjisinin ürünü olan üç eseri ise şunlardır: A Return to the Spirit: Questions and Answers (2005) kendi manevi arayış hikayesi ve yıllardır diğer saliklere vermiş olduğu cevaplardan bir derleme niteliğindedir; The Underlying Religion (2007) Lings’in seçtiği makalelerden oluşan bir antolojidir (önsözünü vefatından bir ay kadar önce yazmıştır) ve seçtiği bazı Kur’an ayetlerinin İngilizce tercümesi olan The Holy Qur’an: Translations of Selected Verses (2007). Lings ayrıca Reza Shah-Kazemi ve Emma Clark’ın editörlüğünü yaptığı derleme kitap The Essential Martin Lings’in yayınlanmasını onaylamıştır.
Martin Lings aynı zamanda bir şairdir. Ünlü yazar C.S.Lewis, Lings’in şiirlerinden bazıları için "safi ilham” demiştir. Esasında Lings’in ilk yönelişi şiire, özellikle Dante ve Shakespeare’e olmuştur, ancak Guénon ve Schuon’ün manevi mesajıyla karşılaşmasının ve tarikata girişinin ardından yaklaşık on beş yıl kendini şiir yazmaya hazır hissetmemiştir. İlk şiir kitabının başında şöyle yazar: "Şiire olan arzum sonraları yerini daha yüce bir arzuya, arzu edilmeye layık yegâne şeye bıraktı.” Lings, burada manevi arayışı kastetmektedir. İki şiir kitabı Elements, and Other Poems ve The Heralds, and Other Poems daha sonraları Collected Poems: Revised and Augmented (2001) adıyla birlikte yayınlanmıştır.
www.kitaptakipcileri.com
Lings’in yazarlık hayatı hakkında söylenilecekler, Shakespeare çalışmalarına yaptığı benzersiz katkıdan bahsedilmeksizin tam olmayacaktır. Shakespeare’in ezoterik mesajiyla ilgili derinlikli fikirler ihtiva eden kitabı The Sacred Art of Shakespeare: To Take Upon Us the Mystery of Things’in 1998 baskısına Lings’in uzun süredir hayranı olan Galler Prensi önsöz yazmıştır. Lings, Shakespeare’in eserlerindeki kutsal ve evrensel yönlerle ilgili olarak çeşitli yerlerde dersler vermiştir.
Martin Lings 12 Mayıs 2005’te, doksan dokuz yaşında iken İngiltere’nin güneyinde, Kent’teki kır evinde vefat etmiştir.
MARTİN LİNGS HAKKINDA SÖYLENENLER
"Hayatımdaki en büyük ayrıcalıklardan biri Dr. Martin Lings’i tanımış olmaktır. O, eşyanın arkasında yatan şeyi görüyordu ve hayatın pek çok gizeminde var olan kutsal mananın önündeki perdeyi kaldırmamız için bizlere yardım etti.”
*Galler Prensi
"Martin Lings benim için örnek alınacak biridir… Onu yakından tanıyan herkes gibi ben de ona veli oluşundan dolayı saygı duyuyorum.”
*Huston Smith, Dünyaca meşhur Dinler Tarihi profesörü
www.kitaptakipcileri.com
"Tradisyonalist ekolün üç kurucusu olan Guénon, Coomaraswamy ve Schuon’den sonra en önemli temsilcilerden biri şüphesiz Lings’tir… Onda dindarlık ve zekâ, bilgi ve sevgi bir aradaydı… Fevkalade bir ışık ve güzellikle ilim ve entelektüel disiplini bütünleştiren bir çok eseri miras bıraktı.”
*Seyyid Hüseyin Nasr, İslam bilim ve felsefesinin günümüzdeki en büyük temsilcilerinden biri
"Dr. Lings cüceleşmiş dünyevi arzu ve çabalar çağında adeta semadan inmiş entelektüel ve manevi bir devdi. Bir şairin kalemi, bir metafizikçinin zihni ve bir velinin dertleriyle Dr. Lings hayatı boyunca bizi hep sevk ettiği şeyi yaptı: Ruha dönüş.”
www.kitaptakipcileri.com
*Hamza Yusuf, Zaytuna Institute’ün kurucusu
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Böyle bir siteye gerçekten ihtiyaç var
Hayati Sevinir | 12/01/2024