Behcetün Nüfus, Buhari Muhtasarı Şerhi, İbni Ebi Cemre, Cübbeli Ahmet Hoca, SADECE ARAPÇA, Ciltli 1008 Sayfa
Kategori
Yayınevi
Barkod
resaili ahmediyye 72, ahmet mahmut ünlü, lalegül
Vitrin Katagorisi
525,00 ₺
İbni Ebi Cemre Hazretleri'ne Ait "Behcetü'n Nüfus" Adlı Buhari Muhtasarı'nın Şerhi, SADECE ARAPÇA
17x24 cm Ebat, Sert Kapak Ciltli, Resail-i Ahmediyye 72, İnce Şamua Kağıt, 1008 Sayfa
Behçetün Nüfus Kitabı aslen İbni Ebi Cemre Hazretlerine ait olup Buhari Muhtasarı Şerhidir. Uzun yılar boyunca medreselerde ders kitabı olarak okutulmuş olup Türkiyede ilk defa Cübbeli Ahmet Hoca tarafından neşredilmiş ve Türkçe olarak açıklamalar eklenmiştir. Kitap Arapçadır.
Kitabın başlangıç sayfasında ( Önsözden evvel ) şöyle bir başlık bulunmaktadır: ” Bu şerh Evinde Bulunan Kişi İbni Ebi Cemre Hazretlerinin Şefaatine Nail Olacak”
Önsözü ise Hamd ve salavattan sonra, Ebu ümame el bahiliden rivayet edilen ” Alimin abidden üstünlüğü benim sizin en aşağınıza karşı üstünlüğü gibidir. Şüphesiz Allahu teala, onun bütün melekleri ve göklerin ve yerin ehli hatta yuvasındaki karınca ve hatta balıklar bile insanlara hayır öğretene salat ederler hadisi şerifi ile devam ediyor.
Kitabın Birinci Bölümü
-Behcetün Nüfus Kitabı na sahip olmanın ve evinde ocağında bulundurmanın faziletleri başlığına ayrılmış.
-Rasulullah sav. bu şerhe sahip olanlara kıyamete kadar nur olması için dua etmiştir
-Melekler bu şerhin bulunduğu eve bereketlenmek için her gün girerler
-Behcetün Nüfus kitabına sahip olmak, ancak itikadı düzgün olanlara nasib edilir
-Yanında bu şerh bulunan kişiyi cennete girdirmesi için ibni ebi cemre hazretlerine şefaat izni verilmiştir
-Behcetün Nüfus kitabının 2. bölümü bu kitabın faziletlerine ayrılmış olup sayfa 11 den başlayarak 16’ya kadar devam ediyor.
-Kitabın 3. Bölümü ise Şerhte geçen makbul dualar başlığı işlenmiş ve daha sonrasında kitap asıl dili olan arapça olarak baştan sona yazılmış.
Yazar: Ahmet Mahmut Ünlü/Cübbeli Ahmet Hoca
Katagori: Hadis/İbni Ebi Cemre'nin Buhari Şerhi
Sayfa Sayısı: 1008
Boyut: 17x24 cm
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 2017
Kapak Türü: Ciltli Sert Kapak
Kağıt Türü: Şamua Kağıt
Dili: SADECE ARAPÇA
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Kitabın Yazarı İBN-İ EBÎ CEMRE ENDÜLÜSÎ (Abdullah bin Sa’d) Hazretleri Kimdir Hayatı Hakkında Bilgi:
Tefsîr, hadîs târih, tasavvuf ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Muhammed olup ismi, Abdullah bin Sa’d bin Ahmed bin Ebî Cemre’dir. Aslen Endülüslüdür. Ezdî ve Endülüsî nisbet edildi. İbn-i Ebî Cemre diye tanındı. Kâhire’de 675 (m. 1276) yılında vefât edip, Kurâfe kabristanına defnedildi. Evliyânın büyüklerinden ve halk arasında meşhûr olduğu için, kabri devamlı ziyâretçilerle dolup taşmaktadır.
Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Ebû Muhammed İbni Ebî Cemre, pekçok âlimin derslerinde bulunup ilimlerinden istifâde etti. Baba ve dedelerinin de ilim sahibi, asil kimseler olması, onun ilme meylini artırdı. Hadîs, tefsîr, târih ve fıkıh ilimlerinde ilerledi. Allahü teâlânın sevgili kullarına ihsân ettiği "İlm-i ledün”e kavuştu. Mısır’a gitti. Maksim’de bir zaviyeye yerleşti. Orada tâliblerine ilim öğretmek ve Allahın âşıklarına feyz saçmakla meşgûl oldu. Hadîs okuttu. Mâlikî mezhebine göre fetvâ verdi. Müslümanların sıkıntılarını giderdi. Dünyâ ve âhıret saadetini kazanmalarına yardımcı oldu. Pekçok talebe yetiştirdi. Zamanında onun ilminden istifâde etmeyen yok gibi idi. Muhammed Fâsî ve Ebû Muhammed Mercânî gibi âlimler onun talebeleri arasında idi. Ömrü boyunca yalnız Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çalıştı. Haram ve şüpheli şeyleri terk eder, mübahları da zarûret miktarı kullanırdı. Vakitlerini, Allahü teâlânın rızâsı için ilim öğretmek ve ibâdet etmekle geçirirdi. Diğer zamanlarında kıymetli eserler yazardı.
Sahîh-i Buhârî’ye bir muhtasar yazdı. Yazdığı bu muhtasarı şerh ederek, "Behcet-ün-Nûfus” adını verdi. Bundan başka; "En-Nihâye fî bed’il-hayr ve gâyetühü”, "Tabakât-ül-hükemâ”, "Merâ-il-hisân”, "îklîd-üt-taklîd”, "Şerhu hadîs-i Ubâde bin Sâmid” ve "Tefsîr-i İbn-i Ebî Cemre” adlı eserleri vardır.
İbn-i Ebî Cemre Ezdî Endülüsî, Süleymâniye Kütüphânesi’nin, Şehid Ali Paşa kısmı 402 numarada kayıtlı mecmûanın ikinci kısmında, "Merâ il-hisân” adını verdiği eserde, ba’zı sahîh rü’yâlardan ve Resûlullahın ( aleyhisselâm ) kendisi hakkındaki iltifâtlarından bahsetmektedir. Bunlardan ba’zıları şöyledir:
Kendisi anlatır: "Allahü teâlânın yardımıyla, Ebû Hüreyre’nin ( radıyallahü anh ) rivâyet ettiği; "Gece ve gündüz nöbetleşe aranıza inen melekler vardır” hadîs-i şerîfi hakkında konuşup, fıkhî açıklamalarda bulundum. Bu açıklamalarıma, hadîs-i şerîfin çeşitli şerhlerinden delîller getirdim. Mecliste bulunan pekçok fıkıh âlimi de sözümüze i’tirâz etmedi. Onlardan yalnız biri i’tirâzda bulundu. Sözümüzü kabûl etmedi. O fakîhin i’tirâz ettiğini duyan bizi sevenlerden biri, bu hâle çok üzülmüş, daha sonra uyumuştu. Rü’yâsında Resûlullahın ( aleyhisselâm ) oturduğunu ve huzûrunda benim de oturarak yukarıdaki hadîs-i şerîfe yaptığım açıklamaları arzettiğimi, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) açıklamalanmı çok beğendiğini, karşı çıkan şahsın hareketini de hoş görmediğini müşâhede etmiş. Uyanınca rü’yâyı gören zât, durumu cemaata anlattı.”
"Rü’yâmda Resûlullah ( aleyhisselâm ) büyük bir kalabalık ile bizim eve geldi. Resûlullahtan ( aleyhisselâm ) yanındakilerin kimler olduğunu suâl edince, resûller, nebiler (aleyhimüsselâm) ve eshâbından (r.anhüm) ba’zıları olduğunu buyurdular. Resûlullah ( aleyhisselâm ) ve yanındakiler oturdu. Bizim talebeler ile birlikte hep beraber yemek yedik. Resûlullah ( aleyhisselâm ) bize, sesli okuyarak namaz kıldırdı. Namazdan sonra çok güzel bir duâ okuduktan sonra ayrıldılar.”
"Resûlullah ( aleyhisselâm ) bizim eve teşrîf ettiler. Yanlarında Hulefâ-i Râşidîn ve Eshâb-ı Kirâmdan (r.anhüm) bir topluluk da vardı. Sonra Resûlullah ( aleyhisselâm ) bizim ve talebelerimizin kendisine bî’at etmemizi istedi. Orada bulunanların hepsi, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) istediği husûslarda O’na ( aleyhisselâm ) bî’at ettiler. Orada bî’at edenlerin arasında Muhammed Fâsî de vardı.”
"Bir kerresinde yine Resûlullah ( aleyhisselâm ) evine teşrîf edip, şereflendirdiler. Yanlarında Peygamberlerden (aleyhisselâm) ve Eshâb-ı Kirâmdan (r.anhüm) ba’zıları, hocalarım, babam ve ba’zı vefât etmiş akrabâlarım vardı. Evde güzel bir yerde, güzel bir suyun mevcûdiyeti görüldü. Resûlullah ( aleyhisselâm ) ve yanındakiler, bu suyun başında oturdular. Resûlullah ( aleyhisselâm ) burada namaz kıldıktan sonra, diğerleri de namaz kıldılar.
Bir başka rü’yâmda Resûlullah ( aleyhisselâm ), evimi şereflendirdiklerinde, Resûlullahtan ( aleyhisselâm ) evimdeki o güzel suyun ve yerin ne olduğunu sordum. Resûlullah ( aleyhisselâm ); "Bu yer îmân, su da ilimdir” buyurdu.
"Resûlullah ( aleyhisselâm ) evimi şereflendirmişlerdi. Beraberinde, Peygamberler (aleyhisselâm) Eshâb-ı Kirâm (r.anhüm), mü’minlerin annesi Hazreti Âişe, Hazreti Îsâ’nın annesi Hazreti Meryem vardı. Sonra talebelerim içeri girdiler. Bunların arasında Ebû Muhammed Mercânî de vardı. Sonra hocalarım da içeri girdi. Resûlullah ( aleyhisselâm ) gayet lezzetli bir ekmek çıkardı, orada bulunanlara ikram etti. Resûlullah ( aleyhisselâm ), orada bulunanlara iki rek’at namaz kıldırdı. Birinci rek’atte Fâtiha ve Sa’d sûresini, ikinci rek’atte Fâtiha ve Feth sûresini sesli olarak okudu. Namazı kıldıktan sonra bana güzel bir elbise giydirdi. Başımı kaldırınca, yarısı beyaz, yarısı kırmızı olan büyükçe bir at gördüm. Resûlullah ( aleyhisselâm ); "Bu senindir” buyurdu. Sonra Resûlullah ( aleyhisselâm ), talebelerimin ve yakınlarımın herbirine, derecelerine göre birer elbise giydirdi. Sonra Resûlullaha ( aleyhisselâm ) bir binek getirildi. Ona binip göğe çıktı. Resûlullahla ( aleyhisselâm ) birlikte evde bulunanlar da gittiler. Semâda onları, melekler selâm ile karşıladılar. Orada çok hayırlı şeyler gördüm.”
"Bir defasında da Resûlullah ( aleyhisselâm ), evime çok yakın bir yeri şereflendirdi. Beraberlerinde Peygamberler (aleyhisselâm), Eshâb-ı Kirâm (r.anhüm) ve vefât eden talebelerim vardı. Sonra hayatta olan talebelerim geldi. Bir müddet sonra, Resûlullah ( aleyhisselâm ), onlara Cum’a namazını kıldırdı. Talebeler arasında bulunan Muhammed Fâsî’ye çok duâ buyurdular. Sonra bana "Bir ihtiyâcın var mı? Sana duâ edeyim” buyurdu. İhtiyâcımın çok olduğunu söyleyince, Resûlullah ( aleyhisselâm ) bana çok duâ etti.”
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güzel
E... Z... | 22/11/2024
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024