Yeni
Demirleri Eritecek, Suları Donduracak, Dağları Yumuşatacak, Delileri Akıllandıracak Eşşiz Bir Dua Levhası Cübbeli Ahmet Hoca Lalegül Dergisi Mayıs 2015 Sayısındaki Duadır Mdf Tablo 35x24 cm Ebat
Kategori
Yayınevi
Barkod
demirleri eriten dua levhası
149,00 ₺
Lalegül Dergisi Mayıs 2015 Sayısında Yer Alan Demirleri Eritecek, Suları Donduracak, Dağları Yumuşatacak, Delileri Akıllandıracak, Kırk Cuma Gecesi Okuyanın Bütün günahlarını Bağışlatacak VE Dünyanın Bütün Dertletini Açacak, Eşşsiz Bir Dua Cübbeli Ahmet Hoca Lalegül Dergisi Mayıs 2015 Sayısındaki Duadır Mdf Tablo 35x24 cm Ebat
Demirleri Eriten, Suları Donduran Eşsiz Bir Dua
Cok büyük Havaslara sahip Cok büyük dua her kim (Allâh-u Te`âlâ'ya ait) bu isimlerle dua ederse Allâh onun duasını kabul eder Demirleri Eriten, Suları Donduran Eşsiz Bir Dua DEMİRLERİ ERİTECEK, SULARİ DONDURACAK, DAĞLARİ YUMUŞATACAK, DELILER’ AKİLLANDİRACAK, KİRK CUMA GECESİ OKUYANİN BÜTÜN GÜNAHLARINI BAĞIŞLATACAK VE DÜNYANİN BÜTÜN DERTLERİNİ AÇACAK EŞSIZ BİR DUA
-Her kim (Allâh-u Te`âlâ’ya ait) bu isimlerle dua ederse Allâh onun duasını kabul eder. Beni hak ile gönderen Zât’a yemin ederim ki, kişi bu isimlerle demir blokları üzerine dua edecek olsa elbette onlar Allâh’ın izniyle erirler.
Eğer onlarla akan bir su üzerine dua edecek olsa Allâh’ın izniyle elbette o su sakinleşir (donar kalır da o kişi üzerinden rahatça geçebilir). Beni hak ile gönderen Zât’a yemin ederim ki, şüphesiz açlık ve susuzluk bir kişiyi (güç-süzlük raddesine) ulaştırsa da sonra o kişi bu isimlerle dua etse Allâh-u Te`âlâ onu yedirir ve içirir.
* Eğer kişi gitmek istediği yerle arasında (engel) bulunan bir dağa karşı bu isimlerle dua edecek olsa, Allâh-u Te`âlâ ona dağın zor geçidini yumuşatır da o şahıs istediği yere (kolayca) gidebilir. * Eğer bu duayı aklını kaybetmiş birinin üzerine okursa, o kişi delilik halinden ayılır.
* Eğer bunu çocuğu(nu doğurmak) kendisine zor gelen bir kadın üzerine okursa Allahu Te`âlâ ona kolaylık verir.
* Eğer bir adam, içinde evinin bulunduğu şehir yanarken bu duayı okursa Allahu Te`âlâ onu kurtarır da evi yanmaz.
* Bir kişi cuma gecelerinden kırk gece boyunca (bu isimlerle) dua ederse Allâh-u Te`âlâ onun için Allâh-u Azze ve Celle ile kendisi arasında bulunan (kimsenin bilmediği günah)ları bağışlar. – O kişiyle insanlar arasında olan günahları da (helalleşmeye çalışıp helallik alamadığı kul haklarını da) mağfiret eder.
Üveys el-Karani (Radıyallahu Anh) Ömer ibni Hattâb ve Ali ibni Ebi Tâlib (Radıyallahu anh) dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Rasülüllâh (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bunun üzerine Selmân (Radıyallahu Anh): “Yâ Rasûlellâh! Bize bu isimleri öğret” deyince Rasülüllâh Aleyhi ve Sellem): “Peki o zaman şunları söyle” buyurdu: “Ey Allâh! Şüphesiz Sen hiç ölmeyecek Hayy’sın (dirisin). Aciz bırakılamayacak bir Hâlık’sın (yaratıcısın). Mağlup edilemeyen bir Gâlib’sin. (Neyin ne olduğunda) hiç şüphelenmeyen bir Basir’sin (görücüsün). (Duyduklarında) hiç şüphe etmeyen bir Semi”sin (işiticisin). Asla ezilemeyen bir Kahhâr’sın (ezicisin). Hiç tükenmeyecek bir Ebedrsin (sonsuzsun). Uzak olmayan bir Karib’sin (yakınsın). Kaybolmayan bir Şâhid’sin (her şeyin tanığısın). Zıttına gidilemeyen bir İlâh’sın (Kendisine tapılmayı hak edensin). Zulme uğratılamayacak bir Kâhir (ezici güç sahibi)sin. Yedirilemeyen bir Samed’sin (ihtiyaçsızsın). Hiç uyumayan bir Kayyüm’sun (her şeyi ayakta tutansın). Görülemeyen bir Muhtecib’sin (nürâni hicaplarla örtülüsün). Haksızlığa uğratılamayan bir Cebbâr’sın (istediğini istediğine zorla yaptıransın). (Hakaret etmek isteyenler tarafından) kaste-dilemeyecek derecede Azim’sin (büyüksün). Öğretilmeyen bir Alim’sin. Zayıflamayan bir Kaviy’sin (güçlüsün). Vasfedilemeyen (nite-lenemeyen) bir Cebbâr’sın (tarif etmeye çalışanları âcizliğe mecbur edensin). Söz bozmayan bir Vefiy’sin (vefâkârsın). Zulmetmeyen bir Adl’sin (adâletin ta kendisisin). Fakir olmayan bir Ğaniy’sin (zenginsin). Tükenmeyen bir Kenz’sin (aranacak bir hazinesin): Zulmetmeyen bir Hakem’sin (doğru hüküm verensin). Kahredilemeyen bir Menrsin (ulaşılamayansın). İnkâr edilemeyen bir Ma`rûf’sun (sıfatlarıyla Hakir görülemeyen bir Vekil’sin (küçümsenemeyecek şekilde kullarının işlerini yönetensin). İstişâre edilemeyen bir Vitr’sin (kimsenin Kendisine ulaşıp istişâre edemeyeceği kadar teksin). İstişâre etmeyen bir Ferd’sin (kimseye danışma ihtiyacı duymayan tek varlıksın). Bıkmayan ve geri çevirmeyen bir Vehhâb’sın (vermekten usanmayıp bolca nimet verensin). Gaflet etmeyen bir Sensin (istediğin işi çarçabuk görensin). Cimrilik etmeyen bir Cevâd’sın (cömertsin), cehâlet etmeyen bir Mim’sin (ziyade bilen-sin). Gafil olmayan bir Hâfız’sın (korumak istediklerini boş bırakmayan bir koruyucusun). (Duaları kabul etmekten) bılunayan bir Müdb’sin (kabul edicisin). Yok olmayan bir Dâim’sin (süreklisin). Eskimeyen bir Bâkrsin (sonsuzsun). Kendisine benzenilemeyen Vâhid’sin (birsin). Çekişilemeyen Muktedir’sin (güç sahibisin), vasfedilemeyen (anlatılamayacak derecede) Azim’sin (büyüksün). Muhâlefet edilemeyen bir Vekill’sin (bütün işler kendisine ısmarlanan Zat’sın). (Sahiplendiklerinin velâyetinden / yönetiminden) usanmayan bir Velfsin (hakiki sahipsin). (Mülkünde) çekişilemeyecek derecede Ğaniy’sin (zenginsin). Ey Kerim, ey Kerim, ey Kerim! (Ziyade kerem sahibi!) Ey Cevâd (cömert)! Ey Mükrim (ik-ram edici)! Ey Kadir (sonsuz güç sahibi)! Ey Mücib (dualara icabet eden)! Ey Müte`al (haksız yere üstünlük taslayanlara yüceliğini izhar eden)! Ey Celil! Ey Celil (çok yüce)! Ey Mütecellil (haksız yere yücelik taslayanları zelil kılarak yüce-liğini gösteren)! Ey Selam (tüm afet ve kusurlardan selâmette olan)! Ey Mü’min (Müslümanları azabından emin kılan)! Ey Müheymin (her şeyi hakkıyla koruyup gözeten)! Ey Aziz (izzet sahibi)! Ey Vehhâb (karşılık beklemeksizin her varlığa bolca veren)! Ey Cebbâr (zorla da olsa dilediği yaratığını iradesi yönünde mecbur bırakabilen)! Ey Mütecebbir (zorbalık yapanların zorbalığını izzetiyle bastıran)! Ey Tahir (noksan sıfatlardan temiz)! Ey Tuhr (tertemiz)! Ey Mütetahhir (bütün şâibelerden son derece nezih)! Ey Kadir (kudret sahibi)! Ey Kadir! Ey Muktedir (son derece kuvvet sahibi)! Ey Aziz (izzet sahibi)! Ey Müte`azziz (haksız yere izzet iddia edenleri zelil ederek izzetini izhar eden)! (Beni uğrattığın belalara haksız yere düçâr etmiş olmandan) Seni tesbih (ve tenzih) ederim, gerçekten ben (Senin yüceliğini hakkıyla takdir edemeyerek Senin değerini bilemeyen) zalimler-den oldum. – Ey Allah! Şüphesiz ben Senden isterim, Senin gayrinden istemem, Sana rağbet ederim, Senden başkasına rağbet etmem. Ey korkanların güvencesi, koruma isteyenlerin koruyucu-su, hayırlara (yönelik) çokça (kapılar) açan, hataları gideren, kötülükleri mahveden, iyilikler yazan ve dereceleri yükselten, ben ancak Senden isterim. Ey Allah! Ey Rahman! Ben tüm istenecek duaların en faziletlisi, en büyüğü ve kulun ken-disinden başka bir şeyle Senden istemesi yakışık almayacak olan en tesirlisi ile, Senin en güzel isimlerin, en yüce sıfatların ve sayılamayacak nimetlerin hürmetine (Senden talepte bulunuyorum). Ve dahi nezdinde isimlerinin en değerlisi, Sana en sevgilisi, Senin katında mertebe bakımından en şereflisi, aracılık bakımından Sana en yakını, Senden sevap almak bakımından en bol olanı, Senden kabul görme cihetinden en çabuk olanı ile (Senden istiyorum). Yine böylece o Senin gizli-saklı olan, o yüce -en yüce-, o büyük -en büyük-, o kendisini sevdiğin ve kendisiyle Sana dua edenden razı olup duasını kabul ettiğin ismin ile (Senden diliyorum) ‘ki Senden isteyeni mahrum etmemen (Senin tarafından) Senin üzerine bir hak (olarak sabit) olmuştur.-Yine Senin Tevrat, Incil, Zebil/. ve Furkan (Kur’ân)daki her bir ismin ile, yaratıklarından herhangi birine öğretmiş olduğun yahut kimseye öğretmediğin Sana ait her bir isim ile ve dahi Arş’ını taşıyan meleklerinin, sâir meleklerinin ve yaratıklarından seçtiklerinin kendi-siyle Sana dua yaptığı her bir isim ile, ayrıca Senden isteyenlerin, Sana rağbet edenlerin, Sana sığın(an ve sığındır)anların ve Sana yalvarıp yakaranların Senin üzerindeki (kabul olunma) hakkı hürmetine ve yine karada veya denizde, düzde yahut tepede Sana halduyla ibadet etmeye çalışan her bir kul hakkı için Senden dilekte bulunuyorum. Ben, ihtiyacı gerçekten çok şiddetli olan, cürmü (suçu) büyük olan, helâka yaklaşmış, kuvveti zayıflamış, amellerinden hiçbir şeye güvenemeyen, ihtiyaçları ve günahları için Senden başka sığınacak ve bağışlayacak bir Zât bulamayan biri olarak Sana dua ediyorum. Ben (Se-nin lütfunu ve kendi günahların!) itiraf eden, Senin ibadetinden çekinmeyen ve büyüklenme-yen biri olarak Sana (ait eşsiz inayetlere koşup) kaçtım. (Ben) dertli, fakir ve korunma isteyen biri (yim). Şüphesiz Sen, Rahmân ve Rahim olan, gizli âşikâr her şeyi bilen, celâl (ululuk) ve ikrâm sahibi, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı, çok acıyan ve lütufkâr olan ve Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allâh, ancak Sen olduğun için Senden (hâcetlerimi yerine getirmeni) istiyorum. Rab ancak Sensin, ben ise kulum, Mâlik ancak Sensin, ben ise köleyim, Aziz ancak Sensin, ben ise zelilim, Zengin ancak Sensin, ben ise fakirim, Diri ancak Sensin, ben ise ölüyüm, rcoy Bâki ancak Sensin, ben ise fâniyim, iyilik sahibi ancak Sensin, ben ise kötülük sahibiyim, bağışlayan ancak Sensin, ben ise giinahkârım, merhametli ancak Sensin, ben ise hatâlıyun, yaratan ancak Sensin, ben ise yaratılanım, güçlü ancak Sensin, ben ise zayıfım, veren ancak Sensin, ben ise dilenenim, korkusuz olan ancak Sensin, ben ise korkanım, rızık veren ancak Sensin, ben ise rızıklanan biriyim. Kendisine şikayetlerimi arzettiğim, Kendisinden yardım talep ettiğim, Kendisinden is-tekte bulunduğum ve Kendisine umut bağladığım en layık varlık ancak Sensin, zira şüphesiz Sen nice günahkârı bağışladın ve nice kötülük sahibinin yaptığını görmezden geldin. Ey acıyanların en merhametlisi! O halde beni de bağışla ve benim (kötülüklerimi) de görmezden gel. (Amin!)-” (Ek’, Nu’aym, 8/SS-56; Necmüddin Ömer en-Neseff, el-Kand fî zikri ulemâi Semerkand, no:911, sh:490-491)
Demirleri eritecek, suları donduracak,dağları yumuşatacak,delileri akıllandıracak,kırk cuma gecesi okuyanın günahlarını bağışlatacak ve dünyanın bütün dertlerini açacak eşsiz bir duadır.
“Bismillâhirrahmânirrahîm Şüphesiz Sen hiç ölmeyecek Hayy'sın (dirisiıı). Aciz bırakılamayacak bir Hâlik'sın (yaratıcı»). Mağlup edilemeyen bir Galib'sin. (Neyin ne olduğunda) hiç şüphelenmeyen bir Basirsin (görücüsün). (Duyduklarında) hiç şüphe etmeyen bir Semi'sin (işiticisin). Asla ezilemeyen bir Kahharsın (ezicisin). Hiç tükenmeyecek bir Ebedisin (sonsuzsun). Uzak olmayan bir Karib'sin (yakınsın). Kaybolmayan bir Şahid'sin (her şeyin tanığı»). Zıttına gidilemeyen bir ilah'sın (Kendisine tapılmayı hak edensin). Zulme ugratılamayacak bir Kahir (ezici güç sahibi)sin. Yedirilemeyen bir Samed'sin (ihtiyaçsızsın). Hiç uyumayan bir Kayyüm'sun (her şeyi ayakta tutansın). Görülemeyen bir Muhtecib'sin (nurani hicaplarla örtülüsün). Haksızliğa ugratılamayan bir Cebbarsın (istediğini istedigine zorla yaptıransın). (Hakaret etmek isteyenler tarafından) kastedilemeyecek derecede Azim'sin (büyüksün). Öğretilmeyen bir Alim'sin. Zayıflamayan bir Kaviy'sin (güçlüsün). Vasfedilemeyen (nitelenemeyen) bir Cebbarsın (tarif etmeye çalışanları acizliğe mecbur edensin). Söz bozmayan bir Vefiysin (vefakarsın). Zulmetmeyen bir Adl'sin (adaletin ta kendisinin). Fakir olmayan bir Ğaniy'sin (zenginsin). Tükenmeyen bir Kenz'sin (aranacak bir hazinenin). Zulmetmeyen bir Hakem'sin (doğru hüküm verensin). Kahredilemeyen bir Meni'sin (ulaşılamayansın). İnkir edilemeyen bir Marüf'sun (sıfatlarıyla bilinensin). Hakir görülemeyen bir Vekilsin (küçümsenemeyecek şekilde kullarının işlerini yönetensin). Istişare edilemeyen bir Vitr'sin (kimsenin Kendisine ulaşıp istişare edemeyeceği kadar teksin). Istişare etmeyen bir Ferd'sin (kimseye danışma ihtiyacı duymayan tek varlık»). Bıkmayan ve geri çevirmeyen bir Vehhabsın (vermekten usanmayıp bolca nimet verensin). Gaflet etmeyen bir Seri'sin (istediğin işi çarçabuk görensin). Cimrilik etmeyen bir Cevad'sın (cömertsin), Cehalet etmeyen bir Alim'sin (ziyade bilensnin). Gafil olmayan bir Hafız'sın (korumak istediklerini boş bırakmayan bir koruyucusun). (Duaları kabul etmekten) bıkmayan bir Mücib'sin (kabul edicisin). Yok olmayan bir Daim'sin (süreklisin). Eskimeyen bir Baki'sin (sonsuzsun). Kendisine benzenilemeyen Vahid'sin (birsin). Çekişilemeyen Muktedir'sin (güç sahibisin), Vasfedilemeyen (anlatılamayacak derecede) Azim'sin (büyüksün). Muhalefet edilemeyen bir Vekilsin (bütün işler kendisine ısmarlanan Zat'sin)
-Her kim (Allâh-u Te`âlâ’ya ait) bu isimlerle dua ederse Allâh onun duasını kabul eder. Beni hak ile gönderen Zât’a yemin ederim ki, kişi bu isimlerle demir blokları üzerine dua edecek olsa elbette onlar Allâh’ın izniyle erirler.
Eğer onlarla akan bir su üzerine dua edecek olsa Allâh’ın izniyle elbette o su sakinleşir (donar kalır da o kişi üzerinden rahatça geçebilir). Beni hak ile gönderen Zât’a yemin ederim ki, şüphesiz açlık ve susuzluk bir kişiyi (güç-süzlük raddesine) ulaştırsa da sonra o kişi bu isimlerle dua etse Allâh-u Te`âlâ onu yedirir ve içirir.
* Eğer kişi gitmek istediği yerle arasında (engel) bulunan bir dağa karşı bu isimlerle dua edecek olsa, Allâh-u Te`âlâ ona dağın zor geçidini yumuşatır da o şahıs istediği yere (kolayca) gidebilir. * Eğer bu duayı aklını kaybetmiş birinin üzerine okursa, o kişi delilik halinden ayılır.
* Eğer bunu çocuğu(nu doğurmak) kendisine zor gelen bir kadın üzerine okursa Allahu Te`âlâ ona kolaylık verir.
* Eğer bir adam, içinde evinin bulunduğu şehir yanarken bu duayı okursa Allahu Te`âlâ onu kurtarır da evi yanmaz.
* Bir kişi cuma gecelerinden kırk gece boyunca (bu isimlerle) dua ederse Allâh-u Te`âlâ onun için Allâh-u Azze ve Celle ile kendisi arasında bulunan (kimsenin bilmediği günah)ları bağışlar. – O kişiyle insanlar arasında olan günahları da (helalleşmeye çalışıp helallik alamadığı kul haklarını da) mağfiret eder.
Üveys el-Karani (Radıyallahu Anh) Ömer ibni Hattâb ve Ali ibni Ebi Tâlib (Radıyallahu anh) dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Rasülüllâh (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Bunun üzerine Selmân (Radıyallahu Anh): “Yâ Rasûlellâh! Bize bu isimleri öğret” deyince Rasülüllâh Aleyhi ve Sellem): “Peki o zaman şunları söyle” buyurdu: “Ey Allâh! Şüphesiz Sen hiç ölmeyecek Hayy’sın (dirisin). Aciz bırakılamayacak bir Hâlık’sın (yaratıcısın). Mağlup edilemeyen bir Gâlib’sin. (Neyin ne olduğunda) hiç şüphelenmeyen bir Basir’sin (görücüsün). (Duyduklarında) hiç şüphe etmeyen bir Semi”sin (işiticisin). Asla ezilemeyen bir Kahhâr’sın (ezicisin). Hiç tükenmeyecek bir Ebedrsin (sonsuzsun). Uzak olmayan bir Karib’sin (yakınsın). Kaybolmayan bir Şâhid’sin (her şeyin tanığısın). Zıttına gidilemeyen bir İlâh’sın (Kendisine tapılmayı hak edensin). Zulme uğratılamayacak bir Kâhir (ezici güç sahibi)sin. Yedirilemeyen bir Samed’sin (ihtiyaçsızsın). Hiç uyumayan bir Kayyüm’sun (her şeyi ayakta tutansın). Görülemeyen bir Muhtecib’sin (nürâni hicaplarla örtülüsün). Haksızlığa uğratılamayan bir Cebbâr’sın (istediğini istediğine zorla yaptıransın). (Hakaret etmek isteyenler tarafından) kaste-dilemeyecek derecede Azim’sin (büyüksün). Öğretilmeyen bir Alim’sin. Zayıflamayan bir Kaviy’sin (güçlüsün). Vasfedilemeyen (nite-lenemeyen) bir Cebbâr’sın (tarif etmeye çalışanları âcizliğe mecbur edensin). Söz bozmayan bir Vefiy’sin (vefâkârsın). Zulmetmeyen bir Adl’sin (adâletin ta kendisisin). Fakir olmayan bir Ğaniy’sin (zenginsin). Tükenmeyen bir Kenz’sin (aranacak bir hazinesin): Zulmetmeyen bir Hakem’sin (doğru hüküm verensin). Kahredilemeyen bir Menrsin (ulaşılamayansın). İnkâr edilemeyen bir Ma`rûf’sun (sıfatlarıyla Hakir görülemeyen bir Vekil’sin (küçümsenemeyecek şekilde kullarının işlerini yönetensin). İstişâre edilemeyen bir Vitr’sin (kimsenin Kendisine ulaşıp istişâre edemeyeceği kadar teksin). İstişâre etmeyen bir Ferd’sin (kimseye danışma ihtiyacı duymayan tek varlıksın). Bıkmayan ve geri çevirmeyen bir Vehhâb’sın (vermekten usanmayıp bolca nimet verensin). Gaflet etmeyen bir Sensin (istediğin işi çarçabuk görensin). Cimrilik etmeyen bir Cevâd’sın (cömertsin), cehâlet etmeyen bir Mim’sin (ziyade bilen-sin). Gafil olmayan bir Hâfız’sın (korumak istediklerini boş bırakmayan bir koruyucusun). (Duaları kabul etmekten) bılunayan bir Müdb’sin (kabul edicisin). Yok olmayan bir Dâim’sin (süreklisin). Eskimeyen bir Bâkrsin (sonsuzsun). Kendisine benzenilemeyen Vâhid’sin (birsin). Çekişilemeyen Muktedir’sin (güç sahibisin), vasfedilemeyen (anlatılamayacak derecede) Azim’sin (büyüksün). Muhâlefet edilemeyen bir Vekill’sin (bütün işler kendisine ısmarlanan Zat’sın). (Sahiplendiklerinin velâyetinden / yönetiminden) usanmayan bir Velfsin (hakiki sahipsin). (Mülkünde) çekişilemeyecek derecede Ğaniy’sin (zenginsin). Ey Kerim, ey Kerim, ey Kerim! (Ziyade kerem sahibi!) Ey Cevâd (cömert)! Ey Mükrim (ik-ram edici)! Ey Kadir (sonsuz güç sahibi)! Ey Mücib (dualara icabet eden)! Ey Müte`al (haksız yere üstünlük taslayanlara yüceliğini izhar eden)! Ey Celil! Ey Celil (çok yüce)! Ey Mütecellil (haksız yere yücelik taslayanları zelil kılarak yüce-liğini gösteren)! Ey Selam (tüm afet ve kusurlardan selâmette olan)! Ey Mü’min (Müslümanları azabından emin kılan)! Ey Müheymin (her şeyi hakkıyla koruyup gözeten)! Ey Aziz (izzet sahibi)! Ey Vehhâb (karşılık beklemeksizin her varlığa bolca veren)! Ey Cebbâr (zorla da olsa dilediği yaratığını iradesi yönünde mecbur bırakabilen)! Ey Mütecebbir (zorbalık yapanların zorbalığını izzetiyle bastıran)! Ey Tahir (noksan sıfatlardan temiz)! Ey Tuhr (tertemiz)! Ey Mütetahhir (bütün şâibelerden son derece nezih)! Ey Kadir (kudret sahibi)! Ey Kadir! Ey Muktedir (son derece kuvvet sahibi)! Ey Aziz (izzet sahibi)! Ey Müte`azziz (haksız yere izzet iddia edenleri zelil ederek izzetini izhar eden)! (Beni uğrattığın belalara haksız yere düçâr etmiş olmandan) Seni tesbih (ve tenzih) ederim, gerçekten ben (Senin yüceliğini hakkıyla takdir edemeyerek Senin değerini bilemeyen) zalimler-den oldum. – Ey Allah! Şüphesiz ben Senden isterim, Senin gayrinden istemem, Sana rağbet ederim, Senden başkasına rağbet etmem. Ey korkanların güvencesi, koruma isteyenlerin koruyucu-su, hayırlara (yönelik) çokça (kapılar) açan, hataları gideren, kötülükleri mahveden, iyilikler yazan ve dereceleri yükselten, ben ancak Senden isterim. Ey Allah! Ey Rahman! Ben tüm istenecek duaların en faziletlisi, en büyüğü ve kulun ken-disinden başka bir şeyle Senden istemesi yakışık almayacak olan en tesirlisi ile, Senin en güzel isimlerin, en yüce sıfatların ve sayılamayacak nimetlerin hürmetine (Senden talepte bulunuyorum). Ve dahi nezdinde isimlerinin en değerlisi, Sana en sevgilisi, Senin katında mertebe bakımından en şereflisi, aracılık bakımından Sana en yakını, Senden sevap almak bakımından en bol olanı, Senden kabul görme cihetinden en çabuk olanı ile (Senden istiyorum). Yine böylece o Senin gizli-saklı olan, o yüce -en yüce-, o büyük -en büyük-, o kendisini sevdiğin ve kendisiyle Sana dua edenden razı olup duasını kabul ettiğin ismin ile (Senden diliyorum) ‘ki Senden isteyeni mahrum etmemen (Senin tarafından) Senin üzerine bir hak (olarak sabit) olmuştur.-Yine Senin Tevrat, Incil, Zebil/. ve Furkan (Kur’ân)daki her bir ismin ile, yaratıklarından herhangi birine öğretmiş olduğun yahut kimseye öğretmediğin Sana ait her bir isim ile ve dahi Arş’ını taşıyan meleklerinin, sâir meleklerinin ve yaratıklarından seçtiklerinin kendi-siyle Sana dua yaptığı her bir isim ile, ayrıca Senden isteyenlerin, Sana rağbet edenlerin, Sana sığın(an ve sığındır)anların ve Sana yalvarıp yakaranların Senin üzerindeki (kabul olunma) hakkı hürmetine ve yine karada veya denizde, düzde yahut tepede Sana halduyla ibadet etmeye çalışan her bir kul hakkı için Senden dilekte bulunuyorum. Ben, ihtiyacı gerçekten çok şiddetli olan, cürmü (suçu) büyük olan, helâka yaklaşmış, kuvveti zayıflamış, amellerinden hiçbir şeye güvenemeyen, ihtiyaçları ve günahları için Senden başka sığınacak ve bağışlayacak bir Zât bulamayan biri olarak Sana dua ediyorum. Ben (Se-nin lütfunu ve kendi günahların!) itiraf eden, Senin ibadetinden çekinmeyen ve büyüklenme-yen biri olarak Sana (ait eşsiz inayetlere koşup) kaçtım. (Ben) dertli, fakir ve korunma isteyen biri (yim). Şüphesiz Sen, Rahmân ve Rahim olan, gizli âşikâr her şeyi bilen, celâl (ululuk) ve ikrâm sahibi, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı, çok acıyan ve lütufkâr olan ve Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allâh, ancak Sen olduğun için Senden (hâcetlerimi yerine getirmeni) istiyorum. Rab ancak Sensin, ben ise kulum, Mâlik ancak Sensin, ben ise köleyim, Aziz ancak Sensin, ben ise zelilim, Zengin ancak Sensin, ben ise fakirim, Diri ancak Sensin, ben ise ölüyüm, rcoy Bâki ancak Sensin, ben ise fâniyim, iyilik sahibi ancak Sensin, ben ise kötülük sahibiyim, bağışlayan ancak Sensin, ben ise giinahkârım, merhametli ancak Sensin, ben ise hatâlıyun, yaratan ancak Sensin, ben ise yaratılanım, güçlü ancak Sensin, ben ise zayıfım, veren ancak Sensin, ben ise dilenenim, korkusuz olan ancak Sensin, ben ise korkanım, rızık veren ancak Sensin, ben ise rızıklanan biriyim. Kendisine şikayetlerimi arzettiğim, Kendisinden yardım talep ettiğim, Kendisinden is-tekte bulunduğum ve Kendisine umut bağladığım en layık varlık ancak Sensin, zira şüphesiz Sen nice günahkârı bağışladın ve nice kötülük sahibinin yaptığını görmezden geldin. Ey acıyanların en merhametlisi! O halde beni de bağışla ve benim (kötülüklerimi) de görmezden gel. (Amin!)-” (Ek’, Nu’aym, 8/SS-56; Necmüddin Ömer en-Neseff, el-Kand fî zikri ulemâi Semerkand, no:911, sh:490-491)
Demirleri eritecek, suları donduracak,dağları yumuşatacak,delileri akıllandıracak,kırk cuma gecesi okuyanın günahlarını bağışlatacak ve dünyanın bütün dertlerini açacak eşsiz bir duadır.
“Bismillâhirrahmânirrahîm Şüphesiz Sen hiç ölmeyecek Hayy'sın (dirisiıı). Aciz bırakılamayacak bir Hâlik'sın (yaratıcı»). Mağlup edilemeyen bir Galib'sin. (Neyin ne olduğunda) hiç şüphelenmeyen bir Basirsin (görücüsün). (Duyduklarında) hiç şüphe etmeyen bir Semi'sin (işiticisin). Asla ezilemeyen bir Kahharsın (ezicisin). Hiç tükenmeyecek bir Ebedisin (sonsuzsun). Uzak olmayan bir Karib'sin (yakınsın). Kaybolmayan bir Şahid'sin (her şeyin tanığı»). Zıttına gidilemeyen bir ilah'sın (Kendisine tapılmayı hak edensin). Zulme ugratılamayacak bir Kahir (ezici güç sahibi)sin. Yedirilemeyen bir Samed'sin (ihtiyaçsızsın). Hiç uyumayan bir Kayyüm'sun (her şeyi ayakta tutansın). Görülemeyen bir Muhtecib'sin (nurani hicaplarla örtülüsün). Haksızliğa ugratılamayan bir Cebbarsın (istediğini istedigine zorla yaptıransın). (Hakaret etmek isteyenler tarafından) kastedilemeyecek derecede Azim'sin (büyüksün). Öğretilmeyen bir Alim'sin. Zayıflamayan bir Kaviy'sin (güçlüsün). Vasfedilemeyen (nitelenemeyen) bir Cebbarsın (tarif etmeye çalışanları acizliğe mecbur edensin). Söz bozmayan bir Vefiysin (vefakarsın). Zulmetmeyen bir Adl'sin (adaletin ta kendisinin). Fakir olmayan bir Ğaniy'sin (zenginsin). Tükenmeyen bir Kenz'sin (aranacak bir hazinenin). Zulmetmeyen bir Hakem'sin (doğru hüküm verensin). Kahredilemeyen bir Meni'sin (ulaşılamayansın). İnkir edilemeyen bir Marüf'sun (sıfatlarıyla bilinensin). Hakir görülemeyen bir Vekilsin (küçümsenemeyecek şekilde kullarının işlerini yönetensin). Istişare edilemeyen bir Vitr'sin (kimsenin Kendisine ulaşıp istişare edemeyeceği kadar teksin). Istişare etmeyen bir Ferd'sin (kimseye danışma ihtiyacı duymayan tek varlık»). Bıkmayan ve geri çevirmeyen bir Vehhabsın (vermekten usanmayıp bolca nimet verensin). Gaflet etmeyen bir Seri'sin (istediğin işi çarçabuk görensin). Cimrilik etmeyen bir Cevad'sın (cömertsin), Cehalet etmeyen bir Alim'sin (ziyade bilensnin). Gafil olmayan bir Hafız'sın (korumak istediklerini boş bırakmayan bir koruyucusun). (Duaları kabul etmekten) bıkmayan bir Mücib'sin (kabul edicisin). Yok olmayan bir Daim'sin (süreklisin). Eskimeyen bir Baki'sin (sonsuzsun). Kendisine benzenilemeyen Vahid'sin (birsin). Çekişilemeyen Muktedir'sin (güç sahibisin), Vasfedilemeyen (anlatılamayacak derecede) Azim'sin (büyüksün). Muhalefet edilemeyen bir Vekilsin (bütün işler kendisine ısmarlanan Zat'sin)
DEMİRLERİ ERİTEN DUANIN TÜRKÇE LATİNCE OKUNUŞU
Allâhümme inneke hayyün lâ temûtü ve Hâlikun lâ tüglebü ve gâlibün lâ tüglebü ve basîrun lâ tertâbü ve semîun lâ teşükkü ve kahhârun lâ tukheru ve ebediyyün lâ tenfedü ve karîbün lâ teb-udü ve şâhidün lâ yegîbü ve ilâhün lâ tüdâddü ve kâhirun lâ tuzlemü ve samedün lâ tüd-amü ve kayyûmün lâ tenâmü ve muhtecibün lâ türâ ve cebbârun lâ tüdâmü ve azîmün lâ türâmü ve âlimün lâ tü’lemü ve kaviyyün lâ tad-ufü ve cebbârun lâ tûsafü ve vefiyyün lâ tüHlifü ve adlün lâ tehîfü ve ganiyyün lâ teftekıru ve kenzün lâ tenfedü ve hakemün lâ tecûru ve menîun lâ tukheru ve ma’rûfün lâ tünkeru ve vekîlün lâ tuhkaru ve vitrün lâ tüsteşâru ve ferdün lâ testeşîru ve vehhâbün lâ tümellü ve lâ türaddü ve serîun lâ težhelü ve cevâdün lâ tebHalü ve azîzün lâ težillü ve alîmün lâ techelü ve hâfizun lâ tagfülü ve kayyûmun lâ tenâmü ve mucîbün lâ tes-emü ve dâimün lâ tefnâ ve bâkın lâ teblâ ve vâhıdün lâ tüşbehû ve muktedirun lâ tünâzeu ve azîmün lâ tûsafü ve vekîlün lâ tühâlefü ve veliyyün lâ tes-emü ve ganiyyün lâ tünâzeu yâ kerîmü yâ kerîmü yâ kerîmül cevâdül mükrimü yâ kadîrul mücîbül müteâli yâ celîlül celîlül mütecellilü yâ selâmül mü’minül müheyminül azîzül vehhâbül cebbârul mütecebbiru yâ tâhirut tuhrul mütetahhiru yâ kâdirul kâdirul muktediru yâ azîzül müızzül müteazzizü sübhâneke innî küntü minezzâlimîn. Allâhümme innî es-elüke ve lâ es-elü gayrake ve ergabü ileyke ve lâ ergabü ilâ gayrike ve es-elüke emânel hâifîne ve câral müstecîrîne, el fettâha ilel Hayrâti mukîlel ašerâti mümhıyes seyyiâti kâtibel hasenâti râfiad deracâti ve es-elüke bi efdalil mesâili küllihâ ve e’zamihâ ve encehıhelležî lâ yenbegî lil-abdi en yes-eleke illâ bihâ yâ Allâhü yâ Rahmânü ve bi esmâikel husnâ ve bi emšâlikel ulâ ve ni’metikelletî lâ tühsâ ve bi ekrami esmâike aleyke ve ehabbihâ ileyke ve eşrafihâ ındeke menzileten ve akrabihâ minke vesîleten ve eczelihâ minke ševâben ve esraıhâ minke icâbeten ve bismikel meknûnil maHzûnil celîlil ecellil azîmil e’zamilležî tühıbbühû ve terdâ ammen deâke bihî ve testecîbü lehû duâehû ve hakkan aleyke en lâ tahrime sâileke ve biküllismin leke fittevrâti vel incîli vez zebûri vel furkâni ve biküllismin hüve leke allemtehû ehaden min Halkıke ev lem tüallimhü ehaden ve biküllismin deâke bihî hameletü arşike ve melâiketüke ve asfiyâüke min Halkıke ve bihakkıs sâiline aleyke verrâgıbîne ileyke vel muavvižîne bike vel mütedarri-îne ileyke ve bi hakkı külli abdin müteabbidin leke fî berrin ev bahrin ev sehlin ev cebelin ve ed’ûke duâe men kadişteddet fâkatühû ve azume cürmühû ve eşrafe alel heleketi ve daufet kuvvetühû ve men lâ yešiku bişey in min amelihî ve lâ yecidü lifâkatihî ve lâ liženbihî gâfiran gayrake ve lâ müstegâšen sivâke herabtü ileyke mu’terifen gayra müstenkifin ve lâ müstekbirin an ıbâdetike, bâisün fakîrun müstecîrun ve es-elüke bi enneke entellâhülležî lâ ilâhe illâ entel hannânül mennânü bedîus semâvâti vel ardı žül celâli vel ikrâmi âlimül gaybi veşşehâdetir rahmânür rahimü enter rabbü ve enel abdü ve entel mâlikü ve enel memlûkü ve entel azîzü ve enežželîlü ve entel ganiyyü ve enel fakîru ve entel hayyü ve enel meyyitü ve entel bâkî ve enel fânî ve entel muhsinü ve enel müsîü ve entel gafûru ve enel müžnibü ve enter rahîmü ve enel hâtıü ve entel Hâliku ve enel maHlûku ve entel kaviyyü ve ened daîfü ve entel mu’tî ve enes sâilü ve entel âminü ve enel Hâifü ve enter râziku ve enel merzûku ve ente ehakku men şekevtü ileyhi vesteantü bihî ve se-eltühû ve racevtühû li enneke kem min müžnibin kad gaferte lehû ve kem min müsî-in kad tecâvezte anhü fagfirlî ve tecâvez annî yâ erhamerrâhimîn.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Böyle bir siteye gerçekten ihtiyaç var
Hayati Sevinir | 12/01/2024
Tavsiye Ürünler