Hayatı Müslümanca Yaşamak, Hayatül Müslimin, Mevlana Eşref Ali Tehanevi
Kategori
Yayınevi
Barkod
islami neşriyat konyahayatül müslimin tercümesi
Vitrin Katagorisi
161,28 ₺
Hayatı Müslümanca Yaşamak - Hayatü'l Müslimin
Mevlana Eşref Ali Tehanevi
Yazar: Mevlana Eşref Ali Tehanevi
Hazırlayan: Fahrettin Sakallı
Katagori: İabdet - Tasavvuf - Sohbet
Sayfa Sayısı: 283
Boyut: 14 x 21 cm
Basım Yeri: İstanbul
Basım Tarihi: 2013
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: Kitap Kağıdı
Dili: Türkçe
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
www.kitaptakipcileri.com
İslâm; din ilmi, namaz, zekât, hac, Kur'ân'ın diğer hükümleri, güzel ahlak, iyi davranış sâhibi olmak, alışverişte haklara dikkat etmek, helâl para kazanıp israf yoluna gitmemek, evliyanın öğütlerini dinleyip düşünmek, duâlara devam etmek ve bunlara benzer birçok ayrıntıyı kapsar.
Hal böyle iken; maalesef zamanımız, insanların gaflet zamanıdır. Hattâ gaflet; haddini aşmış ihmal ve inkâra kadar da ilerlemiştir. Bunun için Müslümanları uyarmak gerekiyor ve buna şiddetle ihtiyaç hissediliyor.
Bu ihtiyacı gidermek üzere Rabbânî Âlim Mevlânâ Eşref Alî Tehânevî'nin kaleme aldığı bu eseri bizim insanlarımıza kazandırmaktan son derece bahtiyarız..
muhaddis, uzman nakkad Mevlana Hakimül Ümme Muhammed Eşref Ali Tehanevi ki, eserlerinin sayısı küçük büyük olmak üzere beşyüze ulaşmıştır.(vefatına kadar bu sayı bine ulaştı.) O bu babta(Hanefi fıkhının hükümlerine hadis kaynaklarından deliller çıkarmada) "Cami’ül-Asar” adlı kitabını telif etti. Büyük müellifinin ismi bu kitabın vasıflarını anlatmaktan bizi müstağni kılar. Bu kitap Hind beldesinde basıldı. Ama şu sıralar ona ulaşmak çok güçleşti. Çünkü nüshaları tükendi. Zira bu Rabbani âlimin eserlerine büyük bir rağbet ve itina vardır. O Hind beldesinin bereketidir. O’nun Hind ulemasının katında büyük bir yeri vardır. Hatta ona Ümmetin Hekimi lakabı verilmiştir.” www.kitaptakipcileri.com
* Mevlana Tehanevi, Kur’an’ın mütercimi ve müfessiriydi. Emirlerini ve hikmetlerini açıkladı. Şüpheleri kaldırdı ve Kur’an’la ilgili soruları cevapladı. Mevlana Tehanevi bir hadis âlimiydi ve bu konuda en girift mevzuları ve incelikleri izah etti. Binlerce fetva vermiş bir fakihti. İslam hukukundaki birçok çağdaş hukuki problemi çözdü ve onları azami dikkat ve muteber araştırmalarla cevapladı. Konuşmaları hitabetin bütün maharetlerini taşıyan müessir bir hatipti. Mükemmel bir vaizdi ve vaazlarının yüzlercesi neşredildi, geniş ölçüde elden ele dolaştı. Mevlana Tehanevi tasavvufun sırlarını ve hikmetlerini açığa çıkarmış bir sufiydi. Onun şahsiyeti bir suredir devam ede gelen şeriat ve tasavvuf arasındaki çatışmaya İslam’ın bu iki temel parçasını birleştirerek bir son verdi. Kitapları oryantalistler ve modernistler tarafından İslam’a karşı öne sürdükleri itirazları cevapladı.”Seyyid Süleyman Nedvi
* O, büyük Rabbani âlimlerden birisi idi ki, Allah Teâlâ onun vaaz ve telifleri ile birçok kişiyi faydalandırdı. Onun kitaplaşan sohbet meclislerinin sayısı dört yüze ulaşmıştı. Onun sohbet meclisleri ve eserleri akide ve amelin ıslahında büyük bir fayda dokundurdu. Binlerce Müslüman onlardan istifade etti ve bu sayede, kâfirler, bid’a ashabı ve heva ehli ile uzun süre ihtilattan doğan ve onların evlerine, sevinç ve üzüntülerine kadar yerleşmiş ve sayısını ancak Allahu Teâlâ’nın bileceği cahili taklidleri, bidatları, adet ve gelenekleri bu vaaz ve eserler sayesinde terk ettiler. Ona tasavvufun kolaylaştırılmasında ve halka yaklaştırılmasında, vesilenin gayeden, özün kabuk ve kışırdan ayrıştırılmasında büyük bir üstünlük bahşedilmişti. Ebul Hasan en Nedvi
www.kitaptakipcileri.com
*Tasavvuf konusunda onun yaptığı bir yenileme ameliyesidir. Üstad, bu işi yaparken meseleleri hep menfi yönden ele almakla yetinmedi, aynı zamanda bunların müsbet yönüne de eğildi ve çalışmasını iki noktaya da teksif etti ve o, tam manasıyla, İslami ölçüde bir kesinlik ve gerçeklikle tasavvufu halkın istifadesine arz etmeye muvaffak oldu. Bu ciddi gayret neticesinde tasavvuf, İslam şeriatının gerçek bir tabiri ve tefsiri olduğu tahakkuk etti. Bu yenileme ameliyesini o, ilmi ve nazari planda bırakmadı, tasavvufu ameli olarak da ihya etti. Çalışmaktan ve hakikati bulmaktan mütevellid bir gaye içinde, talim ve terbiye metotlarıyla tasavvufun hakikatini izah etti ve ona yepyeni bir hayatiyet verdi.”
*Kur’an okumak hususunda
"Hiçbir kimse "benim dilim Arapçaya iyi yatmıyor, iyi okuyamıyorum” diye Kur’an okumayı bırakmamalıdır. Yahut da "artık yaşlandık, iyi okuyamıyoruz” düşüncesiyle okumayı terk etmek şöyle dursun, aklından bile geçirmemelidir. Her ne şekilde olursa olsun sevap elde edeceğini bilmeli ve kendini bundan mahrum etmemelidir. Bazıları "Kur’an’ı iyi okuyamazsanız sevap yerine günaha girersiniz” derler. Hâlbuki öyle değildir. Okuyabildiğiniz kadarı ile sevap kazanır, okumayı terk etmedikçe sevapsız kalmazsınız. Resulullah Sallalahu aleyhi ve selem ne kadar büyük ümitler vermiş, herkesin Kur’an-ı Kerim’i okumasını emir buyurup teşviklerde bulunmuştur.”
*Resulullah’a (Sallalahu aleyhi ve selem) Muhabbet
Resul-u Ekrem Sallalahu aleyhi ve selem Efendimizin Ümmetine gösterdiği şefkat ne kadar büyüktür ki, bütün gece istirahat etmeden, kendi rahat ve huzurlarını feda ederek Cenab-ı Hakka yalvarmışlar, ümmeti için dua ederek mağfiret dileğinde bulunmuşlardır. Acaba onun bütün ümmetine gösterdiği bu çok büyük şefkat ve muhabbeti gören bir kimsenin O’na karşı her şeyden ve nefsinden de çok muhabbet ve sevgi beslemesi gerekmez mi?
*Dua ederken dikkat edilmesi gereken bir husus
Ey Müslümanlar! Duâ ettiğiniz veya edeceğiniz zaman, ne için duâ edeceğinizi, kime, kimin karşısında duâ ettiğinizi iyice düşünmelisiniz. Allahu Teâlâ’nın karşısında olduğunuzu dâima hatırınızda tutmalısınız. O’nun kudret ve azametini düşünüp mahcûbiyetinizi bilmelisiniz. Böyle düşünüp yapmadığınız takdirde, şunu bilmiş olunuz ki, yaptığınız, hakikî bir duâ olmayıp alelâde birine söz söylemekten ve bir şey istemekten ibaret basit bir taleb, duâdan başka bir şey olur.(3)
*Dua’ya cevap verilmesi
www.kitaptakipcileri.com
Bazen bir kimse, arzu ettiği bir şeyi, dua ettiği halde elde edemez. Bu, ekseriyetle dünya işleri ile ilgili hususlardadır. Şurası muhakkaktır ki, insan kendisi için neyin iyi olduğunu bilemez. Herhangi bir dilekte bulunur, fakat onun bu isteği hakikatte kendine faydalı olmadığı halde kendisi bunun faydalı olduğunu zanneder. Allahu Teâlâ ise, onun bu isteğinin kendisi için iyi olmadığını katiyetle bilir. Mesela bir çocuk babasından para ister. Babası çocuğun istediği parayı bazen verir, bazen de vermez ve babası çok iyi bilir ki, çocuğu kendisinden aldığı parayla doktorların yenmesini yasak ettiği zararlı şeylerden alıp yiyecektir. Bu sebeple, yerine göre çocuğuna para vermez. Fakat çocuk, aslında faydalı olan bu vermeyişin kendisine faydalı mı, zararlı mı olduğunu idrak edemez.
Hülasa, bereketten maksat şudur; Allahu Teâlâ dua eden kuluna teveccüh gösterir. Eğer verilecek olan bu şey kul için lüzumlu ise kendisine verir, lüzumlu değilse vermez. Ancak bereket ile bu kul nazar eder de, kulun kalbinde bir teselli ve şifa hâsıl olur, perişanlığı ve endişesi de azalır.
*Hac’da aşk hâkimdir
Hacc ibadetinin ayrı bir hususiyeti vardır. Diğer ibadetlerin hepsinde, akli maslahatlar bulunduğunu ve her birinin bir hikmete dayandığını görüyoruz. Fakat hac böyle değildir. Buradaki ef’al ve amalin hemen hepsi âşıkane işlerdir. Buradaki aşk-i ilahi akıldan üstün çıkmıştır.
Evet, belki başlangıçta bu husus pek belirmez ama devam edildikçe aşk, yavaş yavaş kalbe yerleşmeye başlar ve artık akıl bir tarafta kalmıştır. Her işe hâkim olan aşk-ı ilahidir. Böylece hac etmekle hadiste zikredilen dört rüknün sonuncusu da tamamlanmış ve noksanlık kalmamış olur.
www.kitaptakipcileri.com
Bu âşıkane mühim farzı yapmaya gelip hac etmekte olan kimse, artık cezbe-i ilahiye kapılarak, aklını unutup, aşkın peşine düşmüş olacaktır. Esasen hacda yapılan bütün iş ve ibadetler cezbe-i ilahiyi gönüllere yerleştirmekte, neticede dini sağlamlaştırıp ruha kuvvet vermektedir.
*Başkalarına benzemek hususunda;
"Bir de başlangıçta bir yabancı kavme ait olduğu halde, bütün milletlerin ve bu arada Müslümanların da giymesiyle umumileşmiş şeyler vardır. Mesela; ceket, pantolon giymek, masa başında oturmak, kaşıkla yemek yemek ve benzeri hususlardır. Şayet bunlar, kasten herhangi bir yabancı millete benzemek niyetiyle yapılırsa o zaman günah, böyle bir niyet olmadan yapılırsa mubah olur.”(6)
*Vesvese
Hatarat(kalbe gelenler) ve vesveselerin giderilmesi ile meşgul olup, bunları problem etmekte ileri gitmek ve bu vesveselerden dolayı üzüntü duymak ilerlemeye zarar verir.
Tahkik ehli vesveselere karşı şu ilacı kullanırlar; Vesveseler zararsızdır ve onların kalbe gelmesi(peşine düşmedikten sonra) tehlikeli değildir. Bu şekilde davranılırsa vesvese def edilmiş olur.
*Sufiler Hadis Uydurucusu Değildir
Tasavvuf erbabının pek çok sözü hadis ismiyle meşhur olmuştur. Bu durum onların bir kastından dolayı değil, bilakis ifadelerindeki manaların hadislerde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Netice olarak şunu diyebiliriz; sufilere hadis uydurucusu demek haddi aşmaktır.
KİTABIN YAZARI MEVLÂNA EŞREF ALİ TANEVİ'Yİ TANIYALIM...
Kaddesallahu Sirrehu
Hicri 1280 yılı Rebi’ul’âhir ayında Hindistan’ın bir kasabası olan Tana Bavan’da doğdu. 5 yaşındayken
annesi vefat etti. Daha çocukken, yaşıtları arasında, yaradılışındaki İslamî unsurlarla üstünlüğünü gösterdi.
Ailesinde öteden beri mevcut bulunan geleneğe uygun olarak önce Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. Kur’an hıfzından sonra Mevlâna Fetih Muhammed’den yarar-lanarak, Arapça öğrenimin sağlam bir temeline sahip oldu. Bu dönemde, çocukluktan uzak bir şuur ve irade ile, teheccüd namazlarına başladı. Bunda, Fetih Muhammed Efendi’nin onun üzerinde bıraktığı ilimle amel etmenin olumlu etkisi söz konusudur.
Arkasından, dayısından Farsça öğrendi. Öğrendiği bu Farsça ile 18 yaşında Mesnevi-i Zer-u Bem gibi çok değerli bir eser yazabilmiştir.
Hicri 1295’de ülkenin en etkin medresesi olan Diyo- bend’deki Dar’ul Ulum’da ilim tahsiline başladı. İslami ilimleri tahsil ettikten sonra hicri 1301’de Hindistan’ın önde gelen âlimlerinden olan Reşid Ahmed Gangûhi rahmetullahi aleyh’den icazetini aldı. Buradaki diğer hoca-ları Şeyh’ul-Hind Mevlâna Mahmud Hasen, Seyyid Ahmed Dehlevi, Muhammed Ya’kub Nanotvi gibi bü-yük âlimlerdi.
Daha sonra Kanpur şehrinde Feyzul’âm medrese-sinde Müderrisliğe başladı. Derin ilmi ve tesirli hitabeti ile kısa bir sürede tüm medrese ve şehir halkı arasında itibar kazandı. Medrese idarecileri, onun bu tesirli hita-betini bağış toplamak için kullanmayı düşündüler. O ise bu teklifi hamiyyet-i diniyye’ye ters buldu ve hitabe-tini böyle bir amaçla kullanamayacagını belirterek red-detti ve böylece oradan ayrıldı. Daha sonra Câmi-ul-Ulûm Medresesi’nde öğretime başladı ve burada 14 sene kaldı.
www.kitaptakipcileri.com
Hicri 1315’de mürşidinin isteği üzerine memleketine geri döndü. Orada çeşitli ilmi çalışmalarının yanı sıra irşad çalışmalarında da bulundu.
Tasavvufu, ifrat ya da tefrit noktasına getirenlere karşı, tasavvufun aslî yapısını, Kur’an ve sünnetten deliller getirerek açıkladı.
Zamanla buradan zâhiri ve bâtınî yönden istifade etmek için gelen halk o kadar çoğaldı ki, devlet bu ufak kasabaya bir tren istasyonu açmak zorunda kaldı.
Hicri 1362 Receb ayında vefat etmiştir. www.kitaptakipcileri.com
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güzel
E... Z... | 22/11/2024
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Tavsiye Ürünler