Hayatın Gerçekleri İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler Selahattin Altıntaş

Hayatın Gerçekleri İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler Selahattin Altıntaş

Yayınevi
Barkod
Veciz Sözler - Hayatın Gerçekleri
Aynı gün kargo
Hayatın Gerçekleri - Selahattin Altıntaş
İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler - Cep Boy
304 Sayfa - 877 Söz - İlaveli Yeni Baskı

Hazırlayan: Selahattin Altıntaş
Katagori: Hayata Yön Veren Güzel Sözler- Kişisel Gelişim
Sayfa Sayısı: 304 Sayfa - 877 Söz
Boyut: 10 x 14 cm 
Basım Yeri: Konya
Kapak Türü: Karton Kapak
Kağıt Türü: İthal Kağıt
Dili: Türkçe 
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Temin Süresi: Aynı gün kargo
 www.kitaptakipcileri.com
Dünyada bazı değişmez gerçekler vardır: ateşin yakması, dünyanın dönmesi, suyun sıfır derecede donması veya yüz derecede kaynaması gibi. Halbuki bizler "Acaba bunlar doğru mu?” diye araştırmamışızdır. Bunları kimin tespit edip söylediğini de bilmeyiz. Amma, öyle olduğunda da şüphemiz yoktur. Çünkü öyledir.
Aynen bunun gibi; elinizde bulunan bu kitapçıkta uzun tefekkürler neticesi tespit edilen hakikatler yer almaktadır. Bu hakikatler herkes için geçerli olup, çevremizde olan veya başımıza gelen olaylar tarafından her zaman tasdik edilmektedirler. Daha önce hiçbir kitapta yayınlanmamış ve hiçbir kitaptan alınmamış -birkaç ayet, hadis-i şerif ve birkaç söz hariç-tamamen telif olan bu cümleler, kuvvetlerini müellifinden değil, gerçek hayattan almaktadırlar. Sözler fıtri olarak geliş ve inkişaf ediş sırasına göre yazılmışlardır.
Rabbimiz bu hakikatleri anlayıp, neşretmeyi nasip ettiği gibi, istifade edilmesini de nasip etsin, amin. 
 

Kitaptan Bazı Bölümler:

HAYATIN GERÇEKLERİ
1.Gaye-i hayâl olmazsa, ezhan enelere döner. R.Nur.
İZAH: İnsanların ve toplumun hedefleri, gayeleri olmalıdır ki; akılları ile, fikirleri ile, bütün duygu ve düşünceleri ile o gaye için çalışsınlar. Aksi takdirde kendi istek, arzu ve menfaatlerini gaye edinirler. Herkesin kendi menfaatinden başka bir şey düşünmediği bir toplumda ise, her türlü kötülük ortaya çıkar
***
2.Bu kalbe fani hiçbir şeyin girmeye liyâkati yoktur. Bütün mevcudatı muhabbetullaha vesile olan ayine oldukları esma hesabına sevebilirsin. www.kitaptakipcileri.com
İZAH: Her insanın kalbine büyük bir sevgi konulmuştur ki, onunla Allah’ı sevsin. Bu sevgiyle bir kişiyi veya bir şeyi, Allah’ı hatırına getirmeksizin severse, bu sevmesi gayri meşru olur ve cezasını da çeker. Hem de o sevdiği şeyin eliyle. Ekser aşıkların ağlamalarının sebebi budur. Birisi bir şeyi severse; ya güzel olduğu için, ya onda hoşuna giden nimetler olduğu veya ondaki mükemmelliklerden dolayı sever. Halbuki bunlar o şeylerin kendi malları değildir. O güzellik ve kemalât tamamen Allah’a aittir ve O’nun isimlerinin tecellileridir. Öyleyse; bir şeyi Allah’ ın eseri, Allah’ın san’atı, Allah’ın nimeti olarak istediğin kadar sevebilirsin. Yoksa, o şeyi doğrudan doğruya, Allah’ı hatıra getirmeksizin sevmek yasaktır ve böyle bir sevgi, sahibini daima azap ve elemler içinde bırakır.
 ***
3.Gayelerin en yükseği, Rıza-i İlahiyi kazanmak için çalışmaktır.
***
4.Her bir sünnet-i seniyye: Onunla ilgili istikametli hareketi gösterir ve nefsin ifrat ve tefrit şeklinde olan yanlış hareketleri yapmasını önler ; Onun hakkını verir, haddini tecavüz ettirmez. Bunun için, nefse en zor gelen hareketler, sünnet-i seniyyeye uygun olan hareketlerdir. www.kitaptakipcileri.com
***
5.Yeme - içmede şimdiden sünnet-i seniyyeye uy ki, ileride perhize mecbur kalmayasın.
***
6.Nefse muhalefet etmeden feyiz bekleme ! (Belki o feyizler; halis bir niyet ile, dünyadan ve huzuzat-ı nefsaniyeden tecerrüt vesilesiyle o feyizler gelebilir. R. Nur.)
***
7.Dünya için yaratılmamışsın. Öyleyse, dünyayı elde edeceğim diye boşuna çırpınma! Başkalara muhtaç olmamak için çalış!
***
8.Bir adam nefsine hakimse, o adam esaret altına alınamaz.
 ***
9.Günde üç öğün dahil olmak üzere çok yemenin zararı, az yemenin faydası saymakla bitmez. Yani, sünnet-i seniyye miktarı yemeli.
***
10.Nefse muhalefet eden aziz, itaat eden zelil olur!
***
11.Hikmet, boş midelere su gibi akar.
Hadis-i Şerif
***
12.Az yiyenin dilinden hikmetler dökülür.
***
13.Günde üç öğün doyuncaya kadar yersem, latifelerim uykuya dalıyor; adeta yaşamakta olduğumu hissedemiyorum.
***
14.İnsanlar arasında madde önemli oldukça, onlarda insanî haller görülmez. İnsanlar insanlıktan çıkarlar.(Sukut ederler.)
*** 
15.Hakiki insanlık; ancak, iman ve İslamiyet ile mümkündür.
***
16.Bir kişide uzun emel varsa, onda insanî vasıflar aranmaz.
***
17.İnsanî vasıflar; kanaatkâr olup, uzun emelleri terk ettikten sonra inkişafa başlar.
***
18.Sureten insan görünen herkes insan değildir.
(İnsan eğer insan olmazsa, şeytan bir hayvana inkılap eder. R.Nur.)
***
19.Uzun emel taşımaktan, çok yemekten, en küçük bir şey de olsa muhabbetini kalbe koymaktan, sabah namazından sonra yatmaktan sakın !
***
20.Nefse ait lezzetler terk edilmeden, ruha ait lezzetlere ulaşılamaz.
***
21.Nefsiyle barışık olan, onun ne büyük bir düşman olduğundan haberi yoktur. O, seni on dakika uyutur, sonra dayanılmaz sıkıntılara düçar eder.
***
22.Sen kulluğun gereğini yap; neticesi ‘iyi mi olur, kötü mü?’ diye düşünme! Sana düşen itaattir.
***
23.Her hayrı Allah’tan bilmek, kişiyi aziz; sebeplerden bilmek, zelil eder.
***
24.Allah’a itaat eden, aziz; nefsine itaat eden zelil olur.
***
25.Yâ Allah’a itaat edeceksin ya da nefsine; Cennet ve Cehennemin ortası yok.
***
26.Faaliyet aynı lezzettir.
İzah: Herhangi bir hareket bir kabiliyetin bilkuvveden bil fiile çıkması demektir. Bu bir kanundur ki, her kabiliyet kuvveden fiile çıkarken sahibine zevk verir. Çocukların oyun oynamaktan aldıkları zevk te, büyüklerin araba sürmekten aldıkları zevkler de, hep kabiliyetlerinin fiiliyata çıkmasından aldıkları zevktir. Gerek iş yaparken, gerek her türlü oyun oynarken zevk almanın sebebi budur Dolayısıyla her bir hareket, sahibine zevk verir. Çünkü, her bir hareket bir kabiliyetin kuvveden fiile çıkmasıdır. Öyleyse, nerede bir hareket varsa orada mutlaka bir zevk vardır denebilir.
***
27.Dünyaya ihtiyaçlarımı karşılamak için gelmedim. İhtiyaçlarım, vesile-i imtihan ve daha birçok hikmete binaen verilmiştir.
***
28.Müşteri aynı nimettir. Şükrünü eda et ki, çoğalsın.
***
29.İkram etmeden ulu kişi olunmaz; kanaatkâr olmayan ikram edici olamaz; uzun emelli, hırs ve tama sahibi kanaatkâr olamaz.
***
30.Sabırlı olmayan bir kişi, kâmil ve olgun bir insan olamaz. Sabır olmadan kemâle ulaşılamaz.
*** www.kitaptakipcileri.com
31.Bu alemde en büyük hakikat "La ilâhe illallah” hakikatidir.
***
32.Nefis, Allah’a kulluk yapmaya manidir.
***
33.Elindekilerin kıymetini bil!
İZAH: Şu anda sahibi olduğun nimetlere bak! Onları saymakla bitiremezsin. Öyleyse, onlar için şükret! Sende olmayan, fakat başkaların sahip olduğu nimetlere bakarak şükrü bırakıp, şikayet ederek nankörlük etme!
***
34.Nefsine bin, üşenme!
İZAH: İyi şeyleri yapmak nefse zor gelir. Ona zor geliyor diye o şeyleri yapmaktan vazgeçme!
***
35.İnsan hayatında ye’se (ümitsizliğe) yer yoktur.
***
36.Başkaların kusurlarını öğrenme ki, onları sevebilesin.
***
37.Kişilerin kabiliyetlerini inkişaf ettirecek şekilde hareket etmelidir.
***
38.Aç iken sana öyle alemler açılır ki, tok iken onların varlığından haberin bile olmaz. Onları hayâl bile edemezsin.
 *** 
39.Açlık öyle bir cevherdir ki, Allah (cc) onu sevdiği kullarına verir.
Hadis-i şerif
***
40.İşimiz; Allah’a itaat, nefse muhalefettir.
***
41.Sizin dostunuz; Allah (cc),O’nun peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rûku eden mü’minlerdir.
Maide suresi 55
***
42.Hergün hergün üç öğün yediğin leziz yemekleri ve içine yattığın yumuşak döşekleri kendin için hayırlı sanma! Bunlar ahir zaman fitnelerindendir.(Bir gün peygamberimiz s.a.v.’in altına yumuşak bir döşek serildi de o gece teheccüd namazına kalkmakta zorlandı. Bunun için derhal o döşeği kaldırttı.)
***
43.Açlıkla uyanan latifeler kâinat bostanındaki kendilerine mahsus çiçeklerden istifade etmek için faaliyete geçerler. Sen mideni doldurunca tekrar uykuya dalarlar.
***
44.Eğer bütün insanlar (küfre meyl edip) tek bir ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı; Rahman olan Allah’ı inkar edenlerin; tavanlarını, üzerinde yükseldikleri merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerinde kurulacakları koltukları gümüşten yapar ve altın bezeklerle işlerdik. Bunların hepsi dünya hayatının geçimliğidir.
Zuhruf suresi 33-35
***
45.Rahman olan Allah’ı anmayı görmemezlikten gelene yanından ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş veririz. Şüphesiz onlar, bunları yoldan alıkorlar. Bunlar da doğru yola eriştiklerini sanırlar.
Zuhruf suresi 36-37
***
46.Hırs insanı kör eder.
İZAH: Hırslı insan elde etmek istediği şey için her şeyi feda eder; onu kazanacağım derken neleri kaybettiğini göremez.
***
47.Rahat etmek için çalışma! Zira rahatlık insan fıtratına zıttır.
***
48.Yüce Allah (cc) peygamberlerin ellerine verdiği mucizelerle esbabı ve tabiat kanunlarını tesiri hakikiden azletmiştir.
(Adem a.s. ve İsa a.s.’ın babasız dünyaya gelmesi, İbrahim a.s.’ı ateşin yakmaması, peygamberimiz s.a.v.’in bir duası ile bir hafta yağmur yağması ve tekrar dua etmesiyle durması gibi. Yani: çocuğun dünyaya gelmesinde anne- baba sadece bir sebeptir; meyvenin meydana gelmesinde ağaç sadece bir sebeptir; yağmurun yağmasında bulut sadece bir sebeptir ve ateş te ancak Allah’ın izniyle yakar, yoksa yakamaz ve hakeza…)
***
49.Cenab-ı Hak bir kulunu sevdi mi; yâ.. onu dünyaya küstürür, ya da dünyayı ona. R.Nur
***
50.İlim meclislerinde aradım kıldım talep. İlim geride kaldı; illa edep, illa edep.
Atasözü
*** 
51.Sıkıntı çekmeyişimiz, rahat içinde olmamız hakkımızda hayır değil. Firavun’un 400 sene başının dahi ağrımaması onun hakkında hayır olmadığı gibi. Kâmil insanların sıkıntıları kesilince "aman ne hata ettik” diye endişe etmeleri sıkıntı onların gıdası olmasındandır. www.kitaptakipcileri.com
***
52.Sıkıntılar insanı olgunlaştırır, ciddi ve vakarlı olmasını sağlar.
***
53.Hayatın şakası yoktur. Şeriat-ı fıtriyeye de (tabiattaki kanunlara) azami derecede itaat etmeye mecburuz.
***
54.İşin ehli olmayanlar laçkalığa sebep olur.
***
55.Yüzü dünyaya dönük olan insan, nasıl kanaatkâr olacak !
***
56.Gayr-i meşru yoldaki o cüz-i lezzet, oltaya takılan yem gibidir. Aç olan balık o yemi yemeye kalkarsa kendisini helâk eder. Sen de haramlardaki o az bir lezzet için haramlara girersen dünya ve ahiretini mahvedersin.
*** 
57.Başarının, kalkınmanın, ilerlemenin sırrı; insanları kabiliyetlerine uygun ve yapabilecekleri işlerde çalıştırmaktır.
***
58.İnsanlar ebedi saadeti kazanmak için dünyaya gelmişlerdir. Şimdi ise dünya hayatını kazanmak için çalışmaktadırlar. Ahiret yerine dünya hayatı medar-ı nazardır.
***
59.Maddi ve manevi nimetlere kavuşmanın yolu sebeplere yapışmaktır. Elma nimetini isteyen elma ağacı dikmeli, çocuk nimetini isteyen evlenmeli, manevi nimetlere mazhar olmak isteyen de büyük zatların ellerini tutmalıdır.
***
60.Zevk ehl-i imana, elem ehl-i küfredir. Ehl-i iman nihayetsiz nimetlere, ehl-i küfür nihayetsiz elemlere daha dünyada iken mazhardır.
***
61.Bütün problem Cenab-ı Hakk’ın mülkünü sahiplenmekten kaynaklanıyor. Mülkü sahibine teslim et! Mülk O’nundur, tasarruf eden de O’dur. ‘Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler’ de ve dünyanın kederini bırak, sefasını sür.
***
62.Sebepler, istenen nimetlerin musluklarıdır. Öyleyse, hangi şeyi elde etmek istiyorsan onun gereği olan sebepleri yerine getir.
***
63.Cenab-ı Hak nefse (nefs-i emare), nefiste Cenab-ı Hakk’a düşmandır. Cenab-ı Hakk’ın emir ve yasakları, verdiği belâ, musibet ve hastalıklar nefse indirilen birer darbe gibidir. Bu gibi şeylerle nefis her darbe yiyişte Cenab-ı Hakk’a olan düşmanlığı biraz daha artar. Sen, Cenab-ı Hakk’ın düşmanı olan nefsine düşman olursan, o her darbe yiyişte sen mesrur olursun. Eğer sen, nefsine dost olursan, o zaman onunla beraber sen de Cenab-ı Hakk’a düşman olursun ve düşmanlığın da gittikçe artar. Kâfirin Allah’ın düşmanı olması bundandır.
***
64.Bütün nimetler Cenab-ı Hak’tandır. Ancak sebeplerle verir. Öyleyse, sebeplere yapışmadan nimetleri bekleme!
***
65.Az yemek, bütün büyük zatların ortak özelliğidir.
***
66.Kısacık dünya hayatındaki rahatın için bu kadar zahmetlere katlanıyorsun da, niçin ebedi hayatındaki rahatın için az bir zahmete katlanmıyorsun! 
***
67.Sıkıntıların sebebi: İbadetsizlik yüzünden ruhun aç kalmasıdır. İbadet ruhun gıdasıdır. 
***
68.Ey insan ! Rahat etmeyi aklından çıkar! Zira buna ne dünya müsait, ne de senin fıtratın.
***
69.Bineğimiz olan vücudumuzun ihtiyaçları, bakımı, tedavisi bizi o kadar meşgul ediyor ki; ona binip, yapmamız gereken işler olduğunu düşünemiyoruz bile !
***
70.Aydınlatılmayan her yer karanlıktır.
İZAH: Karanlık için yeni bir şey yapmaya gerek yoktur. Işık yoksa karanlık otomatik gelir. İlim de öyledir. İlim için çalışmak gerekir, amma ilminiz yoksa otomatik olarak cahil olursunuz. Cahil olabilmek için bir şey yapmanız gerekmez.
***
71.Dünyaya para kazanıp, mal toplamaya gelmemişim. Çalışarak dünyevi ihtiyaçlarımı karşılıyorum ki; onlar beni yaratılış gayem olan ibadetten, zikirden, fikirden, şükürden alıkoymasın.
***
72.Her şey bizim gördüğümüz gibi değildir. Mesela: Görünüşte güneş dünyanın etrafında dönmektedir, aslında ise dünya güneşin etrafında dönmektedir. Görünüşte Ay yıldızlardan büyüktür, aslında o yıldızlardan çok küçüktür.
*** 
73.Her şey senin bildiğin gibi değildir.
İZAH: Geçmişte hararetle savunduğun nice şeyin zaman içinde yanlış olduğunu anladığınız çok olmuştur. Demek o zaman senin bildiğin doğru değilmiş.
***
74.İnsanlar üç guruptur. Ehl-i dünya, Ehl-i ukba ve Ehlullah.
Ehl-i dünya: Bir işi yapacağı zaman dünyevi kâr ve zararını düşünür; helâli ve haramı düşünmez.
Ehl-i ukba ise: Bir işi yapacağı zaman uhrevi (ahirete ait) kâr ve zararını düşünür.
Ehlullah ise: Bir işi yapacağı zaman o işte Allah’ın rızasının olup olmadığını düşünür.
Kişilerin kıymetleri himmetleri nispetinde olduğundan bu üç gurup arasında da gayeleri nispetinde kıymet farkları vardır. Bu üç guruptan gayesi dünya olanların dünya ellerine geçse bile, hayatları elem içinde elemdir. "Hasiraddünya vel ahireh” sırrınca her iki dünyayı birden kaybederler.
Ahireti gaye edinenlerin ise, dünya ve ahiret birden ellerine geçer.
Sadece rıza-i ilahiyi esas maksat yapanların ise; dünya, ahiret ve yüce Allah’ın rızası birden ellerine geçer. Aklın tahayyülünden hariç nimetlere daha dünyada iken mazhar olurlar. Zaman ve mekan kaydından çıkarlar, kalp ve ruhun dairesinde, ezelden ebede uzanan nihayetsiz geniş bir alemde, nihayetsiz nimetler içinde, nihayetsiz şükürle, nihayetsiz tecelliyat-ı esma içinde yaşarlar. Dünya ve ahiret onların bu aleminde sadece iki menzildir.
***
75.Her şeyin ve her yolun kendine göre bir cazibesi vardır. Sen hangi yola gitmeye karar verirsen, o yolun cazibesi seni alır götürür. Onun için herkes gittiği yoldan memnundur ve o yola gitmeyi kendisi istemiştir.
***
76.Sabah namazından sonra yatılan gün ile yatılmayan gün; hem maddi olarak, hem de manevi olarak tamamen birbirinden farklıdır.
***
77.Küfür: nihayetsiz ilim, irade, hikmet ve kudretle yaratılan Cenab-ı Hakk’ın eserlerini akılsız, şuursuz, ilimsiz, kör, sağır tabiata vermek demektir. Puta tapmak bu mananın tecessüm etmiş şeklidir. Bunun için, küfrün olduğu her yerde ve her zamanda puta tapmak olagelmiştir. Ehl-i iman ise; her şeyi Cenab-ı Hakk’a verir. Namaz da bu mananın tecessüm etmiş şeklidir. Demek oluyor ki; mü’minler namaz kılar, kâfirler puta tapar.
*** www.kitaptakipcileri.com
78.Bir kişinin şahs-ı manevisi; hâl, söz ve fiillerinden meydana gelir. Bir kişinin veya bir şeyin ismi anılınca akla gelen şey onun şahs-ı manevisidir.
***
79.İnsan için en büyük fani bile gaye olamaz. Ancak beka için vasıta olabilirler.
***
80.Ahiretteki ceza ve mükafatlara nazar çevrilmeden zor gelen emirler nasıl yapılacak, nefse hoş gelen haramlar nasıl terk edilecek?
***
81.Hırçın olan insanın kendi iç aleminde fırtınalar vardır. 
***
82.İşinin ehli olmayan vakarlı olamaz.
***
83.Nimetlerden meşru dairede, ihtiyaç miktarı istifade edilirse tamamı lezzet olur. İhtiyaç miktarını aşarsa nefis hesabına olur. Bu durumda cüz-i bir lezzet kalır; o’da çok elemli olur.
***
84.Nefsin sıkıntıya girmesini istemezsen ruhun sıkıntıya girer. Ruhun rahatını istersen nefsin sıkıntıya girer. Ancak nefsin sıkıntısı ruhun sıkıntısına nispeten hiç hükmündedir. Hem nefsin rahatlığı az ve geçicidir. Ruha yüklediği elem ise devamlıdır.
***
85.Nefsin sıkıntısı geçici olup rahata inkılap eder. Nefsin rahatlığı da geçici olup eleme inkılap eder.
***
86.Her yerin kendine göre sekenesi vardır. Sen, kendin nerenin sekenesi olduğuna bak!
***
87.Küçük bir kâinat olan insanda ene, büyük bir insan olan kâinatta tabiat, kendi hesaplarına içinde bulundukları mülkü zapt etmek isterler. Sen ise; iman ve salih amel ile hem vücudunu hem de kâinatı Cenab-ı Hakk’a vermekle mükellefsin.
***
88.Ömrü hapiste geçen bir kişi, belki oraya alışır ve hapsin sıkıntılarından pek etkilenmez. Amma dışarıdaki geniş ve hür bir hayata alışan hapse dayanamaz. Girse bile hemen çıkmak için çareler arar ve onlara sarılır. Kurtulunca bir daha oraya girmemek için gayret eder. Aynen öyle de; nefsin isteklerini yerine getirmekle ömrünü geçirenler belki bundaki sıkıntılara alışmışlardır ve hayatı ‘hep öyledir’ sanırlar. Amma, kalp ve ruhun dairesini bilenler bazen nefsin eline düşseler bile buna dayanamazlar. Nefse binmeye alışık olan onu sırtında taşıyamaz. Kurtuluş yollarını ararlar, bulurlar ve gerekeni yaparlar ve bu onlara zor gelmez. Çünkü bu zahmet, nefsi taşımaktan gelen zahmetin yanında hiç kalır.
***
89.Yâ namaz kötülükleri, yada kötülükler namazı terk ettirir. İkisi beraber olursa, o namaz, namaz değildir.
***
90.Paraya olan muhabbet; para, insanı nefsin isteklerine ulaştırdığı içindir. Nefsin istekleri olmazsa paraya muhabbette olmaz. Evliyalarda olduğu gibi.
***
91.Etrafımızda bir çok maddi ve manevi tehlikeler vardır. Allah’a kulluk yapanların bu tehlikelerden haberleri bile olmaz. İsyan edenler ise bunları hissederler ve onlara dayanabilecekleri kadarı ulaşır.
*** 
92.Etrafımızda olan her şey kaderdendir ve Allah (c.c.)’ın takdiri iledir. İnsan onlarla imtihan olur. Velev ki bunlar başkalarının cüz-i ihtiyarisi ile olsun.
***
93.Bu devrin insanını müjde vererek itaate sevk etmek gerekir.
***
94.Bugün toplumun bozulmasındaki en büyük sebeplerden biri de yolsuz merhamettir. Yani, cezayı hak edene acıyıp ceza vermemek veya dinimizde belirtilen cezaları tatbik etmemek. Peygamberimiz s.a.v. " Bir had cezasının tatbik edilmesi kırk sabah yağmur yağmasından hayırlıdır” buyurmuştur.
Ramuz el Ehadis
***
95.Sabah namazından sonra yatan, üç öğün yiyen yaşamıyor.
***
96.Allah’a kulluk yapana hayat ne kadar güzel; İsyan edene ise, ne kadar zor ve elemlidir.
***
97.Sen gayeni, hedefini iyi tesbit et. Seni gayene ve hedefine ulaştıracak vasıtalar bulunur. Bulunmasa da bu niyetin, seni varmış gibi yapar.
***
98.Her biri birer küçük cennet olan hurileri bırakıp, her biri birer küçük cehennem olan yalancı hurilere (Allah’ın [örtün] emrine baş kaldırıp, bütün güzelliklerini hiç çekinmeden erkeklerin önünde sergileyen fasıkelere) yönelmek ne kadar akılsızlıktır.
***
99.Bir şeyin başına geçmek, onu yapmaktan daha zordur.
***
100.Şu kâinata gelen insan; yâ.. iman edip salih amel işler, sultan olur; yâ da nefsine uyar, rezil, rüsvay olur. 
***  
101.Bu dünyada cennetin numuneleri olduğu gibi, cehennemin numuneleri de vardır.
***
102.Aramızda ehl-i cennet olduğu gibi, ehl-i cehennem de vardır.
***
103.İnsanları tanımak istersen, boş zamanlarında ne yaptıklarına bak.
***
104.İnsanlardan gelen ezaya ancak kâmil insanlar katlanabilir.
***
105.Kişi nefsine uyup Allah’a isyan ettiği zaman manevi bir hapse sokulur.
***
106.Ya namaz kılar, kurtulursun; ya da terk eder, sürünürsün!
***
107.İnsanların eserleri Cenab-ı Hakk’ın eserlerinin harikalığını gösteren ayinelerdir.
İZAH: Uçağa bak ta sineğin harikalığını gör, bilgisayara bak ta insan beyninin harikalığını gör, yapma çiçeklere bak ta hakiki çiçeklerin harikalığını gör ve hakeza.
***
108.Kelimeler manâların elbiseleridir.
İZAH: Demek istediğimiz şeyi ifade için kelimeler birer araçtır. Maksat o manâdır. Her dilde o manâ başka kelime ile ifade edilmektedir. İşte farklı dil bu demektir.
***
109.Haramları terk etmeyen bir kişi İslamiyet’i anlatamaz, manen buna gücü yetmez.
***
110.Bugün ekser insanlar paranın kölesi olmuşlardır. Eğer paran varsa, onlar dolayısıyla sana köle olurlar. Eğer paran yoksa, sen o aciz insanlara köle olursun.
***
111.İnsan ibadet için yaratıldığından; ibadetsiz bir insan, hiçtir.
***
112.Hâkimiyet; ancak ilim ve kudret ile mümkündür. İlim ve kudret olmadan hâkimiyet kurmak mümkün değildir.
*** www.kitaptakipcileri.com
113.Bildiğini öğret, bilmediğini öğren!
***
114.Çoğunluk paraya ve mala tapmaktadır. Onların taptıklarına iyi sahip ol ! Ki…
***
115.Gök yüzüne bakmak sünnettir. Gök yüzüne bakmadan kâinat sarayına çıkılamaz!
***
116.Kadının en büyük isteği, arzusu, ihtiyacı sevilmektir.
***
117.Kadın, kendisini seven bir erkek için her şeye razı olabilir.
*** 
118.Dünya kâinat içinde bir noktadır. İnsan ise kâinatı içine alabilecek bir kabiliyette yaratılmıştır. Dolayısıyla bütün kabiliyetleri ile dünyaya yönelen bir insan, kabiliyetlerine göre küçücük sayılan dünya içinde boğulur veya onda hapis olmuş olur.
***
119.Kadın için en önemli şey kocası tarafından sevilmektir.
***
120.‘Allah cc tarafından sevilmek ve O’nun razı olduğu bir kul olmak’ herhâlde ulaşılabilecek en son mertebedir.
***
121.İnsan kimin emir ve yasaklarına göre yaşarsa onun kulu olur. Mesela: sabah namazı vakti Allah cc ‘ namaz kılmak için kalk’ emreder. Nefis ise ‘yat’ der. Kimin emrini yaparsan ona kulluk etmiş olursun. Onun için kabre varınca, ilk olarak dünyada kime kulluk ettiğin sorulur. ‘Rabbin kim?’ denir.
***
122.Müsbet ilimler; kudret ile yaratılan şu kâinatı görmek ve anlamak için birer dürbündür.
İZAH: Astronomi, fizik, kimya, tıp ve biyoloji gibi ilimler; birer dürbün vazifesi görerek bizim, o alanlardaki Cenab-ı Hakk’ın eserlerindeki ve sanatlarındaki harikalığı görmemizi sağlar.
*** 
123.Kadının en büyük gıdası sevilmektir. Kadın hep kendisini sevecek bir erkek arar.
***
124.İnsan Cenab-ı Hakk’ın isimlerine üç şekilde ayine olurken, şuunat-ı ilahiyyeye yaşayarak ayine olur.
İZAH: Mesela: İnsan görmesi ile, bir numunesini taşımak noktasında ‘Basir’ ismine; acizliği ile, zıt olarak, O’nun ‘Kadir’ ismine; elindeki, kulağındaki nakışlar ile ‘Sani’ ismine ayinedarlık eder. Şuunatına ise: İnsan, yaptığı veya kendisine yapılan hareketler karşısında hissettiği; sevmek, kızmak, memnun olmak gibi duyguları ile Cenab-ı Hakk’ın şuunatına ayine olur ve bu şekilde Cenab-ı Hakk’ın şuunatını anlar. Mesela: Bir aile reisi veya bir idareci emirleri yerine getirilince ne hissediyor, karşı gelinince ne hissediyor, baksın ve Cenab-ı Hakk’ın kendisine itaat edenlere ve isyan edenlere karşı olan şuunatını anlasın.
***
125.Şaşılır o kimseye ki dünyada rahat etmek ister. O bilmez mi ki, Resulüllah (s.a.v.) "Dünyada rahat yoktur.” buyurmuştur.
***
126.Allah’a kulluğu terk eden düşüyor. Bütün serkeşlik ve serserilikler düştükten sonra başlıyor. 
***
127.Bütün iyilik ve kemalât Allah (cc)’tan, bütün hata ve kusur bizdendir.
***
128.Ya Rabbi ! Marifetime kulluğumdaki noksanlığımı bağışla. İmam-ı Azam
***
129.Tedbir al, takdire razı ol !
*** 
130.Güleç yüz olgunluk alâmetidir.
***
131.Şu dünyada tuttuğun yol, eğer seni ebedi saadete götürecekse devam et. Yoksa o yol, yol değildir.
***
132.Kulluğun az bir zahmetine katlanmayan, başka çok zahmetlere katlanmaya mecbur olur.
***
133.Akıllı idareci insanları yapabilecekleri işlerde çalıştırır, yapamadıklarıyla ilgilenmez.
***
134.Dünyada ve ahirette perişan olmak istiyorsan; namazı terk et, ana-babana isyan et!
***
135.Dünya önünde mi, arkanda mı ? Bir çok insanın dünya önündedir; Onlar, dünyayı elde edebilmek için koşuştururlar. Bazıların da ahiret önlerindedir, dünya arkalarındadır; bu yüzden dünya, onlara yetişeceğim diye koşar.
***
136.Hayat, yaşadığın andır yada gün. Yani, geçmiş geçmiştir, gelecek ise garanti değildir. Sen bugüne bak!
***
137.İnsanları en çok sıkıntıya sokan şeylerden birisi de kalbindeki şeytana ait sözleri (vesveseleri) kendisinin veya kendi kalbinin sözleri sanmasıdır. Senin, istemediğin halde kalbinden gelen kötü sözler, şeytana aittir ve sen, onlardan mesul değilsin.
***
138.Bu devirde zararı dokunmayan komşu iyi komşudur.
***
139.İnsan menfaat anında belli olur.
***
140.Düşmanını yenmenin yolu; ona iyilik etmektir.
***
141.Bütün çalışma, çabalama ve koşuşturmalarımızdaki gaye para kazanmaktır. Demek ki para çok önemlidir. Madem öyledir, onu önemsiz şeylere harcama. Kısaca, dinimizin bir emri olan iktisada riayet et.
***
142.İnsan o kadar nazik bir varlıktır ki, en küçük bir şey, hattâ en küçük bir söz bile onun dünyasını karartmaya yeter.
***
143.Daha cennete varmadım, cehennemden kurtulmadım.
***
144.Lafla müslümanlık kolay, fiilen müslümanlık zordur.
***
145.İnsan biraz gariban olmalı. Zira garibanlık insanı istiğnadan gelen vahşetten kurtarıyor.
İZAH: İnsan başkalara muhtaç olduğu ve onlardan iyilik gördüğü zaman onların kıymetlerini daha iyi anlar ve sonra da onlara gereken değeri vererek ona göre davranır. Diğer insanlara muhtaç olmayanlar ise onların kıymetlerini bilemezler ve dolayısıyla onlara karşı gereken güzel davranışları da gösteremezler, neticede de bir nevi vahşileşirler.
***
146.Dünya manen çok büyük, dalgalı ve derin bir denizdir. Çok insanlar onda boğulmuşlar ve halâ da boğulmaya devam etmektedirler.
***
147.Namaz boş adamı meşgul eder, meşgul adamı dinlendirir.
***
148.Gerçi istenmez amma, sıkıntı şu dünyada ne güzel şeydir. Hiç öyle olmasaydı en çok sıkıntıyı peygamberimiz (s.a.v.)’mi çekerdi? Kamil insanlar sıkıntıları kesilince "Acaba ne hata ettik” diye endişe etmişlerdir.
***
149.Ahiret endişesi taşımayan, kendi hata ve kusurları ile meşgul olmayan; dünyanın maddi ve manevi sıkıntılarından kurtulamaz.
***
150.Hayat bilmemek üzerine yürüyor. Evet, herkes herkesin ne yaptığını bilseydi kimse kimsenin yüzüne bakamazdı. Ayrıca, mesela;Aldığın bina çürük olup sana mezar olacağını bilsen alır mısın? Ortağın sana ihanet ettiğini bilsen nasıl olur?Koca hanımının kendisini aldattığını bilse ne yapar?Ameliyatta masadan kalkmayan bir yakınının doktor hatasından öldüğünü bilsen ne yaparsın? Ve hakeza…İşte herkes her şeyin aslını bilmediğinden hayat böyle devam eder gider. Güzel olan bu hâldir, ancak yarın ahirette gerçekler bir bir ortaya çıkar ve hesap ta bu gerçek vaziyete göre olur.
***
151.İnsan, lâtifelerinin inbisatı için nefsinin heva ve hevesinin peşinden koşmayı terk etmesi şarttır.
***
152.İnsanın alabildiği maddi ve manevi zevklerin tamamının anahtarları Allah (cc)’ın elindedir. Bunun için O’nun müsaade ettiği kadar zevk alınabilir. Elem de aynıdır. Bu yüzden herkesin aldığı zevk ve elem ayrı ayrıdır ve Cenab-ı Hakk’ın dilediği ve müsaade ettiği kadardır.
***
153.Bu dünyada görünüşte ehl-i isyan, hakikatte ise ehl-i taat keyf ediyor.
***
154.Allah (c.c.) kendisine itaat edeni hiç mahrum eder mi? Ve O, kendisine isyan edeni hiç rahat bırakır mı ?
***
155.Bu kâinatı ve bu dünyayı Allah (cc) idare eder. Öyleyse O’nun idaresine karışma! Ancak, O’nun izni ve rızası dairesinde tasarruf edebilirsin. Onu da İslamiyetten öğren!
***
156.İsteklerin ve zevklerin merkezi nefistir. Bana verilen cihazlarla bu istek ve zevkleri alırken Cenab-ı Hakk’ın ne kadar kıymettar nimetleri ve ne kadar antika san’atları olduğunu anlıyorum. Bana kalan bu anlama nimeti, yani marifetullahtır. Ben, bir bakıma bunun için bu dünyaya gelmişim. İşim bitince bu cihazları burada bırakıp gideceğim. Şoförün arabasından inip gitmesi gibi. Cihazlarımı kullanmakla elde ettiğim marifetullah ise ebedi aleme benimle beraber gelecektir.
***
157.Sen öyle adam ol ki; değil gıybet etmek, yanında gıybet te edilemesin.
***
158.Sen öyle adam ol ki ; değil haram işlemek, yanında haram da işlenemesin.
***
159.Bu dünyada en kârlı olanlar, Allah’a ibadet edenlerdir.
***
160.Cenab-ı Hakk’ın her işi mükemmeldir ve övgüye layıktır. O’nun işini öveni O çok sever. O’nun işini beğenmeyen ve kötüleyene ise şiddetle gadap eder.
***
161.Kadın nefis gibidir. Onun her istediğini yaparsan; hem o zarar eder hem de sen. Öyleyse, onun isteklerinden uygun olanı yap, uygun olmayanı yapma !
***
162.Bu toplum fertleri arasında muhabbet yok denecek kadar azdır. Öyleyse muhabbete vesile olacak işler yapmalıdır.
***
163.Başkasından en küçük bir menfaat bekleyen adam ona hakkı söyleyemez.
***
164.Cenab-ı Hak insanı o kadar çok seviyor ve ona öyle değer veriyor ki; yaşarken ona bütün mahlukat ve mevcudatı hizmet ettirdikten sonra, ahirete intikâl edeceği zaman onu yalnız bırakmıyor. Sıradan bir melekte değil, dört büyük melekten birini ona gönderiyor. Ahiret alemlerine onun refakatinde teşrif ettiriyor.
***
165.Gönülsüz yapılan işten hayır gelmez!
***
166.Sen eşek olduktan sonra sana binen çok olur.
***
167.Aklı dinleme, vahyi dinle !
İZAH: Bir şey yapacağın zaman vahye müracaat et. O meselede akıl ayrı vahiy ayrı giderse vahyi dinle. Vahye zıt giden akıl mutlaka insanı felakete sürükler. Aklını vahyi anlamak için kullan. "Dinimin aslı akıl, esası muhabbettir” hadis-i şerifini de unutma!
***
168.Hastalık bu hayatın gerçeğidir ve veren de Cenab-ı Hak’tır. O dileseydi hastalıklar olmazdı. Bu hayatta hastalıkların o kadar çok hikmetleri vardır ki, saymakla bitmez.
***
169.Herhangi bir nimete el uzatırken- küçük olsun büyük olsun- Allah’ı hatırla, yani besmele çek. Çünkü o nimet, O’nun hazinesinden gelmiştir. Küçük olsun büyük olsun, herhangi bir nimete el uzatırken Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’i hatırla. Çünkü o nimet O’nun hatırına verilmiştir.
***
170.Genelde her insan hayatının başlarında çok sıkıntı çeker. Bu, onun ileride omuzuna yükleneceği hayat yüküne tahammül etmesini sağlar.
***
171.Her işin başında bir zorluk vardır. Bu öyle hikmetlidir ki, herkesin o işi yapmasına mani olur. Ve o işi yapanları muhafaza eder. Ancak hakikaten o işi yapacak olanlar, azimli olanlar o zorlukları aşıp o işi yapabilirler.
***
172.Hakimiyetin tezahürü tasarruf iledir. Hakimiyet tasarruf ile bilinir.Bunun için Cenab-ı Hakk’ın bu kâinatta tasarruf etmediği bir tek zerre bile yoktur. Bu, hâkimiyetin bir şe’nidir.(gereğidir)
***
173.Geçimi senin üzerinde olanları sakın kendine yük sanma! Belki sen, onlar sayesinde rızıklanıyorsundur.
***
174.Ey insan ! Allah’ın emrini dinle! Yoksa başın belâdan kurtulmayacaktır.
***
175.Bu dünyada her şey fanidir. Allah için ve Allah yolunda olanlar hariç.
***
176.Karını ve kızını açıp saçıp asla sokağa atma! Eğer bunu yaparsan iflah olmazsın.
***
177.Birisine hitap etmek, onunla konuşmak ona büyük bir iltifattır. İşte, Cenab-ı Hakk’ın insana hitap etmesi, onunla konuşması insana akıl almayacak kadar büyük bir iltifattır.
***
178.Bir şeyde ısrar etme ! Herhangi bir şeyin olmasını istiyorsun, ancak bir çok maniler çıkıyor; sakın onda ısrar etme!
***
179.İzzetle yaşamak istiyorsan nefsine "dur” de !
***
180.Fakirler, içinde bulundukları toplum için bir nimet, bir rahmettirler. Onlar, lambadaki eksi kutup gibidirler. Eğer lambada eksi kutup olmasaydı lamba yanmaz ve biz aydınlanamazdık. Fakirler olmasaydı zekat, sadaka ve diğer iyilikler yapılamaz ve bunları yapmakla meydana gelen toplumdaki güzellikler kalmazdı. Ahirete ait pek çok sevap ta kazanılamazdı. Kısaca bu dünyada fakirler ve zenginlerin bulunması gerekir. Ancak zenginler de vazifelerini yapmaları şartı ile. Yoksa hayat fakirler için çekilmez hale gelir ve yarın ahirette zenginler bunun hesabını veremezler.
***
181.Bir ülkenin en büyük zenginliği ‘akıl’dır ve insanların kafasında bulunur. Bu zenginlik, yer altı ve yer üstü zenginliklerden daha kıymetlidir. Bugün dünyada sözü geçen ülkelerin, bunu aklın ürünü olan teknoloji ile elde ettikleri unutulmamalıdır. Bunun için beyin göçü, bir ülke için en büyük tehlikedir ve hazinelerinin çalınıp götürülmesinden daha büyük bir kayıptır. Hazineler götürülse herkes harekete geçip mani olmaya çalışır. Halbuki, yetişmiş insanlarımız, akıllı insanlarımız göz göre göre gitmekte, hatta gitmeye teşvik bile edilmektedirler. Onları götüren ülkeler ne kadar akıllı, onları kaptıranlar ve elleri ile teslim edenler ise ne kadar akılsızdırlar. www.kitaptakipcileri.com
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Güzel
E... Z... | 22/11/2024
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Hayatın Gerçekleri İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler Selahattin Altıntaş Hayatın Gerçekleri İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler Selahattin Altıntaş, Hayatın Gerçekleri - Selahattin Altıntaş, kitap dünyası, yayınları, yayınevi, kitabevi, kitapevi, kitap, konya, kitap takipcileri, selahaddin, kitapalrı, konya,elif kitabevi, telefonu,İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler - Cep Boy,anlamlı sözler, etkileyici sözler, güzel sözler facebook,hayata yön veren özlü sözler, hayata yön veren sözler kitap, hayata yön veren hikayeler, özlü sözler, aşka yön veren sözler, hayata yön veren öyküler, hayata yön veren sözler facebook, filiz akın hayata yön veren sözler, kısa güzel sözler, özlü sözler, güzel sözler anlamlı, güzel sözler aşk, aşk sözleri,, Elif Kitabevi, Kişisel Gelişim Psikoloji Veciz Sözler - Hayatın Gerçekleri
Hayatın Gerçekleri İnsan Hayatına Yön Verecek Sözler Selahattin Altıntaş

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.