Yeni
Safvetüt Tefasir Tefsirlerin Özü, Türkçe Tercümesi, Muhammed Ali Es-Sabuni Ciltli 7 Cilt Takım 3608 Sayfa
Kategori
Yayınevi
Barkod
safvetüt tefasir tefsir kitabı, ensar yayınları
Vitrin Katagorisi
3.540,00 ₺
Safvetü't-Tefâsir Kuran-ı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi Tefsirlerin Özü, Muhammed Ali Es- Sabuni
17x24 cm Ebat Sert Kapak Ciltli, Ivory Kağıt 7 Cilt Toplam 3608 Sayfa
"Günümüz insanının çok geniş tefsirleri okumak için zaman bulamayacağını göz önünde tutan değerli tefsirci üstad Muhammed Ali es-Sâbûnî Vâhidî’nin Esbâb-ı Nuzûlu ile Taberî, Keşşâf, Râzî, Kurtubî, Beyzâvî, İbn Kesîr, el-Bahru’l-Muhît, et-Teshîl, Celâleyn, Ebussuûd, Alusî ve Kâsîmî gibi geniş ve güvenilir tefsirlerin özünü alarak çağa hitap edecek ve gençliğin ihtiyacına cevap verecek bir tefsir meydana getirmiş ve bu esere "tefsirlerin özü” anlamına gelen "Safvetü’t-Tefâsîr” adını vermiştir. Eser okunduğunda görülecektir ki Sâbûnî, gerçekten başlıca güvenilir tefsirleri taramış ve bunlardan özümlediği Kur’ânî bilgilerden, yeni ve özet bir tefsir meydana getirmiştir.
Günümüz insanının, ehli sünnet tarafından kabul edilmiş büyük İslâm alimlerinin tefsirlerinin hepsini de okumaya zaman bulamayacağını düşünen üstad Muhammed Ali Sâbûnî, bütün güvenilir tefsirlerin adeta özünü alarak, bu çağa hitap eden ve gençlerin de anlayabileceği üsluba sahip elinizdeki bu tefsiri kaleme almış ve bu esere, "Tefsirlerin Özü" manasında; "Safvetü't-Tefâsîr" adını vermiştir.
Sâbûnî, bu zor metinleri, kolay anlaşılabilecek bir tarzda ve akıcı bir üslupla okuyucuya sunmayı başarmıştır. Bu sebeple bu tefsir, gerek Arap ülkelerinde, gerekse ülkemizde çok rağbet görmüş ve tutunmuştur. Bazı ilahiyat fakültelerimizde de tefsir dersleri bu eserden takip edilmektedir.
Günümüz insanının, ehli sünnet tarafından kabul edilmiş büyük İslâm alimlerinin tefsirlerinin hepsini de okumaya zaman bulamayacağını düşünen üstad Muhammed Ali Sâbûnî, bütün güvenilir tefsirlerin adeta özünü alarak, bu çağa hitap eden ve gençlerin de anlayabileceği üsluba sahip elinizdeki bu tefsiri kaleme almış ve bu esere, "Tefsirlerin Özü" manasında; "Safvetü't-Tefâsîr" adını vermiştir.
Sâbûnî, bu zor metinleri, kolay anlaşılabilecek bir tarzda ve akıcı bir üslupla okuyucuya sunmayı başarmıştır. Bu sebeple bu tefsir, gerek Arap ülkelerinde, gerekse ülkemizde çok rağbet görmüş ve tutunmuştur. Bazı ilahiyat fakültelerimizde de tefsir dersleri bu eserden takip edilmektedir.
Yazar: Muhammed Ali Es-Sabuni
Tercüme ve Tahric: Prof. Dr. Sadreddin Gümüş - Yrd. Doç. Dr. Nedim Yılmaz
Yayın Yönetmeni: Kerim Aytekin
Katagori: Kuran-ı Kerim'in Tefsiri
Cilt Sayısı: 7 Cilt Takım
Sayfa Sayısı: 3608
Boyut: 17 x 24 cm
Basım Yeri: İstanbul
Kapak Türü: Sert Kapak Ciltli
Kağıt Türü: Ivory Kağıt
Dili: Türkçe - Arapça
Dağıtım: Kitap Takipçileri
Tefsirin Yazarı Prof. Muhammed Ali es-Sâbûnî'ni Kimdir? Kısa Hayat Hikayesi:
1-Muhammed Ali, Şeyh Muhammed Cemil'in oğlu olup 1930 yılında Haleb'de dünyaya geldi. Suriye vilayetlerinden biri olan Halep, ilim ve âlimleri ile meşhur bir şehirdir.
2-Sabuni, ilim ehli olarak tanınan bir ailedendir. Babası Şeyh Muhammed Cemil, fıkıh ve ferâiz bilgini, dil ve dinî ilimlerde söz sahibi idi. Sâbûnî'nin ataları arasında da, seçkin ilim adamları vardır.
3-Müellif, Osmanlılar döneminde de aynı adla anılan Hüsreviyye İlahiyat Lisesi'nde dinî ve modern ilimleri okudu. Kendisi karma bir kültüre sahip olup dinî ve pozitif ilimleri bu kültür içerisinde birleştirmiştir.
4-İlahiyat Lisesini başarı ile bitirince, Suriye Vakıflar Bakanlığı adına, bir ilim heyeti içinde Ezher Üniversitesi'ne gönderildi. Ezher Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde tahsilini yapıp yüksek derece ile diploma alarak 1952 yılında buradan mezun oldu. Sonra, konu ihtisası ve hâkimlik üzerine mastır yaptı ve 1954 yılında mezun oldu.
5-Ardından Suriye'ye döndü ve genel liseler, devlet okulları ve bazı dinî okullarda, "Din Eğitimi" derslerine öğretmen tayin edildi. Daha sonra, Mekke-i Mükerreme'deki İlahiyat ve Eğitim Fakültelerine öğretim üyesi olarak davet edildi. Bunun üzerine, 1962 yılında, Kur'an İlimleri, tefsir ve hadis dersleri profesörü olarak Hicaz'a gitti. Burada 25 sene öğretim üyeliğinde bulundu ve birçok eğitici ve öğretici yetiştirdi.
6-Son olarak, Mekke-i Mükerreme Ümmü'l-Kurâ Üniversitesi'nde, "İlmi
Araştırmalar ve İslâm Kültürünü İhya" merkezinde yeni bir göreve atandı.
1-Eserleri:
Müellifin, Kur'an ilimleri, tefsir ve hadis alanında 25'den fazla eseri vardır. Bazıları şunlardır: Revâiu'l-beyân fi tefsîr-i âyâtil-ahkâm (2 cilt), Safvetut tefasir (3 cilt), et-Tibyân fî ulûmi'l-Kur'ân, en-Nubuvve ve'l-enbiyâ, Muhtasar-ı İbn Kesîr (3 cilt), Muhtasaru't-Taberî, el-Mevârisufi'ş-Şerîati'l-İslâmiyye, Tenviru'l-ezhân min tefsiri ruhi'l-beyân ve diğerleri.
TERCÜME ve BASIM İZNİ SÂBUNİ
Bismillahirrahmanirrahim
"Tefsirin tercüme ve basımına izin"
Ben, aşağıdaki imzanın sahibi, Ümmü'l-Kurâ Üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Ali es-Sâbunî "Safvetüt Tefasir" adındaki kitabımın İstanbul'da bulunan Ensar Vakfı tarafından Türkçe'ye tercüme ettirilmesini uygun gördüm ve buna izin verdim. Tercüme, kardeşim Kerim Aytekin hocanın gözetiminde, bittikten sonra da Muhterem Emin Saraç hocaya arzedilmek şartıyla yapılacaktır.
TAKDİM
Hz. Peygamber (s.a.v.)'e, Cebrail (a.s.) vasıtasıyla yirmi üç senede gönderilen Kur'ân-ı Kerîm, İslâm inanç ve ibadetlerinin, onun getirmiş olduğu sosyal, iktisadî ve hukukî sistemin, kısacası en geniş anlamıyla İslâm Dininin temel kaynağıdır.
Kur'ân-ı Kerîm, müteaddit âyetlerde de ifade edildiği gibi, sadece Araplara değil, bütün insanlığa gönderilmiştir. Bu sebeple ilk asırlardan itibaren müslümanların en büyük mesaileri, Kur'ân'ın getirdiği mesajı anlamaya yönelik olmuştur. Bu, bir taraftan bu ilâhî kitabın diğer dillere çevrilmesi, diğer taraftan da başta Arapça olmak üzere, çevrildiği bütün dillerde irili ufaklı çeşitli tefsirlerin yazılması neticesini doğurmuştur.
İlahî vahiy eseri olan ve benzerini yapmaktan bütün asırlardaki insanların âciz kaldığı Kur'ân-ı Kerîm'in, esasında her asırda yeni bir tefsirine ihtiyaç vardır. Onun, her asrın insanına vereceği mesajlarda o asrın anlayış ve seviyesine göre birtakım farklılıkların olması tabiidir. Nitekim birçok âyet bugün klasik tefsirlerden daha farklı olarak yorumlanmakta ve bu şekilleriyle insanlara yeni mesajlar vermektedirler. Bu sebeple dünya durdukça, âlimİerin, çeşitli dillerde yazdıkları tefsirlerle bu ilâhi kitaba yeni yorumlar getirecekleri bunun da Kur'ân-ı Kerîm'in üzerinde yazılan tefsirleri çoğaltacağı ve zenginleştireceği tabiidir.
Bu yeni tefsir ihtiyacının, bütün diller ve kültürler için olduğu kadar Türk kültürü için de var olduğu aşikârdır. Türk okuyucusu Kur'ân tefsirine büyük bir alâka göstermektedir. Bu alâkanın temelinde, Kur'ân'ı anlamaya duyulan bitmez tükenmez iştiyak yatmaktadır.
Vakfımız bir süre önce, Profesör Muhammed Ali cs-Sâbûnî'nin alaka ile karşılanan "Safvetüt Tefasir"inin Arapça metnini, bu dili bilenlerin istifadesine sunmuştu. O günden bugüne bu Tefsirin Türkçe tercümesine de büyük bir talep vaki olunca, konunun uzmanı iki ilim adamından bu hususta yardım istenmiş ve Doç. Dr. Sadreddin Gümüş [şimdi Prof. Dr.] ile Dr. Nedim Yılmaz'ın [şimdi Yrd. Doç. Dr.] uzun ve titiz çalışmaları sonucu eser Türkçeye kazandırılmış, tercümenin redaksiyonu da Dr. M. Akif Aydın [şimdi Prof. Dr.] tarafından yapılmıştır.
Muhterem Profesör Muhammed Ali es-Sâbûnî tarafından yazılan ve eserin tercüme ve basımına müsaade veren yazıdaki isteği üzerine tercüme son olarak da Kerîm Aytekin tarafından okunarak basıma hazır hale getirilmiş ve eser bu son şekliyle yine müellifin isteğine uygun olarak Muhterem Emin Saraç Hoca efendinin tedkikine arzedilmiş böylece son şeklini almıştır. Ayrıca eserin yayınlanmasında Ahmet Şişman kardeşimizin de büyük katkıları olmuştur.
Sahasında büyük bir boşluğu dolduracağına inandığımız eserin Türk okuyucusuna faydalı olmasını dilerken, Türkçe'ye kazandırılmasında ve yayınlanmasında emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliriz.
TAKRİZ
Muhterem Üstad Muhammed Ali es-Sâbûnî, ilmiyle âmil, takva sahibi değerli bir insandır. Kendisini uzun zamandan beri tanımakta, Kur'ân-ı Kerîm'in tefsiri ve İslâmî ilimlerdeki
Üstad Sâbûnî, Mekke-i Mükerreme'de, Harem-i Şerifte, sabah namazlarını müteakip üç cüz Kur'ân-ı Kerîm okur, Beytullah'ta Allah'ın Kitabını tilâvet etmekten büyük haz duyar. Onu; ilmi, ibadeti ve takvâsıyla, örnek Müslüman şahsiyetine misal göstermek mümkündür. Cenab-ı Hak'tan kendisine uzun ömür ve daha nice eserler hazırlamayı nasibetmesini niyaz ederim.
İşte bu Muhterem Üstad'ın "Safvetüt Tefasir" adlı tefsiri kısa bir zamanda her tarafta müslümanların teveccühünü kazanmıştır. Bu kıymetli eserin, Pakistan Hindistan ve Endonezya'da ders kitabı olarak okutulduğunu, oralardan gelen kardeşlerimizden öğrenmiş bulunuyorum.
Bu kıymetli esere Türkiye'de de büyük alâka gösterilmiş Arapça aslından istifade edilmesi yanında Türkçesi de aranır olmuştur. Bu sebeple eser ENSAR Vakfı yetkilileri tarafından Türkçe'ye tercüme ettirilmek istenmiş bu istekle Üstad'a müracaat ettiklerinde, kendileri, yapılacak tercümede bizim de görüşümüzün alınmasını arzu ederek müsaade vermiştir. Bana, eserin tercümesinin gösterildiği kısımlarından edindiğim intiba, Ensar Vakfı yetkililerinin, eserin kıymetine lâyık bir şekilde tercümesi üzerinde titizlikle durduklarıdır.
Kur'ân-ı Kerîm bizim hayat düsturumuzdur. Muamelelerimizi onun emir ve yasaklarına göre tanzim etmeli, ahlâkımızı onun emir ve tavsiyelerine göre düzene koymalıyız. Hz. Âişe (r. anhâ) validemize, Peygamberimiz'in (s.a.v.) ahlâkının nasıl olduğu sorulduğunda: "Onun ahlâkı Kur'ân'dan ibaretti" buyurmuştur. Biz mü'minler, Kur'ân-ı Kerîm'in lafzım ibadet maksadıyla okuduğumuz gibi mealini de okurken onun bütün emir ve yasaklarının bizim için gönderilmiş olduğu inancıyla okumalı, o emir ve yasaklara harfiyyen uymalıyız. Böyle inanıldığı ve bu inançla okunduğu takdirde Kur'ân-ı Kerîm bizi karanlıklardan kurtarıp aydınlığa kavuşturacaktır...
Bu vesile ile tercümeyi yapan kardeşlerimiz ile birlikte eserin neşrinde emeği geçen herkese bundan sonraki çalışmalarında da muvaffakiyetler diler, bütün çalışmalarının Cenab-ı Hakk'ın rızasına muvafık olmasını temenni ederim.
M. Emin SARAÇ
TAKRÎZ
Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun. Peygamberler'in en şereflisi, efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e, onun aile efradına, Ashabına ve kıyamete kadar onun yolundan gidenlere salât ve selâm olsun. İmdi:
Kardeşim Üstad Muhammed Ali es-Sâbûnî Safvetü't-Tefasir adlı yeni kitabından bir bölümünü bana getirdi. Müellif bu kitapta, Kur'an'ın tefsirinde mevcut olan görüşlerin en sağlamını seçmiş, özetlemiş ve tefsiri kolay anlaşılır bir hale getirmiştir. Kişinin tercihi onun aklî derecesini gösterdiğine göre, bu eser, müellifin bu ilimdeki üstün bilgisini gösterir. Çünkü başvurduğu ana tefsir kitaplarından bilgi ve basiretle tercihte bulunmada büyük bir başarı sağlamıştır.
Bu tefsir, müellifin Kur'an konusunda ilk eseri değildir. Bundan önce de İbn Kesir tefsirini özetlemişti. Onun bu büyük kitaptan özetlediği eseri de faydalı ve yararlı olup her türlü güçlükten uzaktır. Müellif aynı zamanda Kur'ân-ı Kerîm'deki ahkâm âyetlerini de Revâiu'l-beyan fî tefsîr-i âyâti'l-ahkâm adını verdiği müstakil bir kitapta toplamıştı. Bu kitap, hükümleri ilk kaynak olan Kur'ân-ı Kerîm'den alarak açıklamaktadır. Yine bundan önce "et-Tibyân fî Ulûmi'l-Kur'an" ismi altında Kur'ân ilimlerine dair bir eser telif etmiştir.
İşte nefis bir kitap halinde ortaya koyduğu bu son çalışması diğer çalışmasının tacı mahiyetindedir. Bu kitap, tefsir alanında seleflerimizin zekalarının ürünü olan birçok çalışmanın parlak çiçekleridir. Yüce Allah'tan kendisine başarılar diler, kullarını bu kitaba iletmesini ve bununla doğru yola ulaştırmasını niyaz ederiz. Şüphesiz Allah herşeyi işitendir, herkese yakındır ve duaları kabul edicidir.
Mekke-i Mükerreme
Dr. Abdulhalim Mahmud
Câmiu'l-Ezher Şeyhi
TAKRİZ
Hamd, bir olan Allah'a mahsustur. Kral Abdulaziz Üniversitesine bağlı, Mekke-i Mükerreme'deki "Şeriat ve İslâmî Araştırmalar Fakültesi'nde öğretim üyesi olan muhterem kardeşim Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî, Safvetü't-Tefâsîr adlı kitabından bazı yerlerini bizzat kendisi bana okuduktan sonra eserine bir takriz yazmamı istemesine binâen bu takrizi yazdım. Kitabın hepsini dinlemeye vaktim müsait olmadı.
Dinlediğim yerlerde müellif, -Allah ona hayır ihsan etsin- faydalı ve güzel bir tefsir yapmıştır. Kitabı telif ederken çok gayret göstermiş, Allah kelâmının tefsirinde sözlerin en doğrusunu ve tercihe şayan olanını seçmiştir. Bu tefsirde açık bir üslup, kolay ve modern bir metodla aklî ve naklî tefsiri birleştirmiştir. Müellif sûrelerin başında, sûrenin asıl maksatlarını açıklamakta, sonra kelimelerinin manalarını ve türeyiş şekillerini, önceki âyetlerle sonraki âyetler arasındaki münasebetleri ve âyetlerin iniş sebeblerini anlatmakta ve irab vecihlerine temas etmeksizin âyetlerin tefsirine başlamaktadır. Ayrıca âyetlerle alâkası olan ve âyetlerden çıkarılan faydalı bilgileri ve edebî sanatlar ile belagat inceliklerini de açıklamaktadır.
Hem bizim için hem de onun için Allah'tan muvaffakiyeti ve doğru yolda devam nasip etmesini, bu kitaptan herkesin faydalanmasını ve çalışmasına karşılık müellifi mükafatlandırmasını dileriz.
Başarı Allah'tandır. Allah Muhammed (s.a.v.)'e, onun aile efradına ve Ashabı'na rahmet ve selâmet ihsan eylesin.
7.4.1397 h.
Abdullah b. Humeyd
Yüksek Mahkeme Kurulu Başkanı
Mescid-i Haram Dini Yönetimi
Genel Başkanı
TAKRİZ
Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun. Peygamberler'in efendisi Hz. Muhammed'e onun aile efradına ve bütün Ashabına salat ve selâm olsun.
İmdi:
İlk İslâmî telif asırlarında hâkim olan ilmî anlayış, bir konu ile ilgili söylenilen ve rivayet edilen herşeyi bir araya toplamaktı. Tefsir, hadis, siyer ve tarih kitapları ilmî ansiklopedilere benziyordu. Yaygın olan bu üslup ve anlayışın, başta ilmî servetleri zayi olmaktan korunması ve okuyucuya zevkine en uygun ve en yakın olanını seçme imkânı sağlaması bakımından faydaları olsa da, özellikle bu asırda problem çıkarmıştır. Problem şudur: İlme yeni başlayan ve orta dereceli öğrenci, doğruya en yakın görüşü seçerken tereddüd etmekte ve zihni dağılmakta, dolayısıyla tek görüş onun zihnine yerleşmemekte ve kendini karmakarışık görüşler, fikirler ve mezhepler ormanında bulmaktadır. Bundan dolayı, her asırda müelliflerin birçoğu bu ansiklopedik kitaplardan seçme ve bu görüşlerin en yakını ve sağlamını tercih etme yoluna gitmiştir. Bu muhtasar kitapların, ilim talebeleri için büyük faydası olmuştur.
Bu asırda zamanın az, azimlerin zayıf ve zihinlerin dağınık olması sebebiyle bu tür teliflere, diğer asırlardan daha çok ihtiyaç vardır. Bundan dolayı değerli arkadaşımız Muhterem Üstad Muhammed Ali es-Sâbûnî, "Safvetüt Tefasir" adlı kitabını yazmada tam manasıyla başarılı olmuştur. Çünkü tefsiri öğrenmek isteyenlere uzun bir zaman kazandırmış ve ellerinden tutarak, onları araştırmalarının özüne ve tefsirlerin özetine ulaştırmıştır. Böyle bir çalışmayı ancak geniş araştırma yapmış, zevk-i selîm sahibi ve öğretme sanatında başarılı kimseler yapabilir. Bu çalışmasıyla es-Sâbûnî, ilim talebelerinin ve tefsir ilmiyle meşgul olanların teşekkürüne hak kazanmıştır. Allah ona hayırlar ve bol sevaplar ihsan etsin ve bu çalışmasını kabul buyursun.
Ebu'l Hasen Ali el-Huseynî en-Nedvî
9.4.1396 h.
Mekke-i Mükerreme
Luknov Âlimler Konseyi Başkanı
TAKRİZ
Hamd, bir olan Allah'a mahsustur. Salât ve selâm, O'nun kulu ve rasulü, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz el-Emin Muhammed b. Abdullah (a.s.)'in ailesinin ve bütün ashabının üzerine olsun.
İmdi:
Araştırmacıların çalışmalarında takdim ettikleri ve müelliflerin telif etmeye gayret ettikleri en şerefli şey, Kur'ân-ı Kerîm'e ve onun parlak ve yüce ilimlerine hizmet için yapılan çalışmadır. İnsanın şerefi, yüklenmiş olduğu görevin ve gerçekleştirmeye çalıştığı gayenin şerefine bağlıdır. Âlimlerin gayretine denk hiçbir gayret yoktur. Çünkü onlar, her zaman ve her yerde nur ve ziya meşaleleridir. Bundan dolayı Yüce Allah, şu âyet-i kerîme ile onların değerini ve şanını yüceltti.
De ki, "bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alır."
(Zümer sûresi: 39/9)
Mekke-i Mükerreme'deki Şeriat ve İslâmî Araştırmalar Fakültesin'de Tefsir ve Kur'an İlimleri profesörü olan Muhterem kardeşim Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'nin yapmış olduğu bu iş, Allah'ın müellife nasip ettiği büyük bir başarıdır. O, bu eserini, hem ilim adamlarının hem de ilim öğrenmek isteyen talebelerin el kitabı olması için, birçok büyük müfessirin yazmış olduğu Kur'ân-ı Kerîm tefsirlerinden özetleyerek meydana getirmiştir. Araştırmacıların Allah'ın kitabını anlamalarını kolaylaştırmak maksadıyla, Yüce Allah ona bu büyük hazineleri bir tek kitapta "SafvetütTefasir"de sunma imkanını verdi.
Yüce Allah'tan, bu kıymetli müellife, ameline karşılık sevap vermesini, bütün müslümanları bundan faydalandırmasını ve bunun karşılığında ona hayırlı mükafat vermesini dilerim. Çünkü bu mükafatı vermeye lâyık olan O'dur ve O buna kadirdir. Son maksat Allah rızasıdır. Doğru yola ileten O'dur.
TAKRİZ
Hamd, âlemlerin Rabbı olan Allah'a mahsustur. Salât ve selâm, nebilerin ve rasullerin en şereflisi Peygamberimiz Efendimiz Muhammed (s.a.v.)'in, aile efradının ve bütün ashabının üzerine olsun.
İmdi:
Muhterem üstad Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'nin Safvetüt-Tefâsîr adındaki kitabını gördüm ve bazı sahifelerini okudum. Onu, büyük tefsircilerin söylediklerinin özetini ihtiva eden değerli bir kitap olarak buldum. Bu tefsiri, ilim talebelerinin kolayca anlamalarını sağlamak için, dil ve edebiyat inceliklerine önem vererek basit bir üslup, kolay bir ibare ve güzel açıklamalarla yazmıştır. Tefsir, bu şekliyle, herkesin faydalanması için basılmaya ve yayınlanmaya lâyık güzel bir kitaptır. Yüce Allah müellifini hayırla mükafatlandırsın ve İslâm'ı ve müslümanları bundan faydalandırsın. Allah bunu yapmaya layık ve buna muktedirdir. O bize yeter, O ne güzel vekildir.
15.10.1396 h.
Râşid b. Râcih eş-Şerîf
Mekke-i Mükerreme
Şeriat ve İslâmî Araştırmalar
Fakültesi Dekanı
TAKRİZ
Ben, ilim talebelerinin el kitabı olacak bir Kur'ân-ı Kerîm tefsirine içimde sürekli olarak bir istek duyuyordum. Bu kitabın, muteber tefsir kitaplarında dağınık bulunan konuları özetleyen, geniş kaynaklara başvurma ihtiyacını gideren, talebeye Kur'an hakkında açık fikir veren, nüzul sebebini anlatan ve mânâları anlamasını kolaylaştıran ve böylece talebenin azığı ve malzemesi olabilecek bir kitap olmasını istiyordum. Safvetü't-Tefâsîr aranılan yitik ve giderilmesi gereken bir eksiklik idi. Çünkü müellifi Muhterem Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî benim işaret ettiğim arzuları gerçekleştirecek ve ihtiyaçları giderecek her konuya özen göstermiştir.
Allah'tan bunu faydalı kılmasını, çalışmalarına ve fedakârlığa karşılık müellifini mükafatlandırmasını dilerim. Allah, mahlukatının en hayırlısı olan Muhammed (s.a.v.)'e, onun aile efradına ve ashabına rahmet eylesin.
H. 25, Şevval 1395
Abdullah Hayyât
Mescid-i Haram Hatibi
TAKRİZ
Hamd, azabından sakınılmaya ve mağfiretine sığınılmaya layık olan Allah'a mahsustur. Salât-u selâm, dünya ve ahirette ilim ve hidayet nurunun kaynağı olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'in üzerine olsun.
İmdi:
Şüphesiz Kur'an kültürü ibaresi kolay, üslubu akıcı, ilmi ıstılahlardan ve felsefi münakaşalardan uzak bir kaleme muhtaçtır. Bu kalemin en yüce gayesi semavî vahyi açıklamak ve onu güçlük ve zorluk olmaksızın bütün ruhlara ulaştırmaktır.
Muhterem Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî bu gayeyi gerçekleştirmek hususunda başarılı olmuştur. Çünkü o, bu yüce kitabın tefsirini kolaylaştırmış ve kitabında tefsir imamlarının sözlerinden cümleler toplamıştır. Bu cümleler, hakikatler ve faydalı hikmetlerle tefsiri zenginleştiren ilmî ve edebî özetleri kapsamaktadır. Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî'nin tefsirinde, önceki âlimlerden nakledilen bilgilerle sonrakilerin içtihatlarından birçoğunun yani herkesin dediği gibi, naklî tefsir ile aklî tefsiri birleştirdiğini görmekteyiz. Böylece okuyucu önünde her iki tür tefsiri de görmekte ve her ikisinin en iyi yönlerinden faydalanabilmededir.
Diğer tefsirlerin şu iki yoldan birine meylettiklerini, yani ya aşırı derecede kısa, ya da asrımızın tahammül edemeyeceği kadar uzun olduklarını görmekteyiz. Fakat Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî -Allah ona hayır versin- bu ilmi çalışmasında orta yolu tutabilmiş ve faydalı bir özet yapabilmiştir. Bazılarının ilmî nazariyeleri ve mutlaka araştırılması ve incelenmesi gereken hadisleri düşünmeden ve ölçüp biçmeden nakletmek suretiyle düştükleri hatalardan uzak kalmıştır.
Allah bu eseri faydalı kılsın ve insanların kalblerini ona açsın. Ümmet adına her türlü hayrı ona ihsan etsin.
6.4.1397 h
Şeyh Muhammed Gazali
Mekke-i Mükerreme Şeriat Fakültesi
Davet ve Din Usulü Bölümü Başkanı
Önsöz
Yüce Kitabının nuruyla, takva sahibi kullarının kalblerini aydınlatan, Kur'an'ı kalblere şifa ve mü'minler için bir rahmet ve hidayet kaynağı kılan Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm nebilerin sonuncusu ve peygamberlerin en şereflisi, Arap soyundan gelen Peygamber Efendimiz Muhammedu'l-emîn'in üzerine olsun. Allah o Peygamber'le kör gözleri, sağır kulakları ve kapalı kalbleri açmış ve onunla insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmıştır. Kıyamete kadar devamlı olarak salat ve selam onun üzerine, onun tertemiz aile efradının, hidayete ermiş olan seçkin ashabının ve kıyamete kadar güzellikle onların peşinden gidenlerin üzerine olsun. İmdi:
Kur'ân-ı Kerîm daima, çeşitli ilimler ve bilgilerle dolu bir denizdir. Bu denizin incilerini elde etmek isteyen kimsenin, onun derinliklerine dalması gerekir. Kur'an ileri gelen edebiyatçılara ve yüksek seviyedeki âlimlere, sürekli olarak kendisinin muciz bir kitap olduğunu, doğruluğuna şahit olarak o Ümmî Peygamber'e indirildiğini söyleyerek meydan okur. İki kapağı arasında kemaline, icazına ve kendisinin Allah tarafından indirildiğine dair delil taşımaktadır..
"Onu Ruhu'l-emin indirdi. Senin kalbine, uyancılardan olman için. Apaçık Arapça bir dil ile" (Şuarâ, 26/ 193-195)
Alimlerin yazdıklarının ve telif ettiklerinin çokluğuna ve İslâm kütüphanelerinde bulunan, Allah'ın bu yüce kitabına hizmet maksadıyla âlimlerin meydana getirdiği büyük ve nefis kitapların çok olmasına rağmen, Kur'an, enteresan bilgilerle, inci ve mücevherlerle dolu olarak kalmakta ve zaman zaman bunları bize açmaktadır. O, akılları ve fikirleri hayrete düşürecek şeylerle, ilâhi nurlarla, kudsî feyizlerle, nuranî hediyelerle, insanlığı bedbaht hayattan ve onun yakıcı ateşinden kurtarmaya kefil olacak şeylerle doludur. Tefsir ilminin dışında, her ilmin suyu kurudu. Tefsir ilmi ise hâlâ, engin bir denizdir. Onun kıymetli hazinelerini çıkarmak, parlak hükümlerini ve esrarını ortaya koymak için, onun derinliklerine dalabilecek kişilere ihtiyaç vardır. Âlimler, hâlâ onun kıyısında dolaşmakta, onun saf suyundan azar azar içmekte, fakat kanamamaktadırlar... İzzet sahibi Yüce Allah'ın kelâmını kimin ilmi kuşatabilir?!... Kimin ilmi onun sırlarını, inceliklerini ve icazını idrak edebilir?!.. Kim o ilmi bitirdiğini veya onda kemal derecesine ulaştığını iddia edebilir?!..
O mu'ciz bir kitaptır. İnsanlığa, ondaki ilimlerden, bilgilerden, sırlardan ve hikmetlerden, onların imanlarını arttıracak şeyleri bahşetmeye ve kendisinin Ümmî Arap Peygamber Muhammed b. Abdullah (s.a.v.)'in ebedî mucizesi ve Allah tarafından indiriliniş olduğunu bildirmeye devam edecektir.
Dünya hayatı, müslümanın vaktini maişet temininde harcamaya zorlayıp, önceki âlimlerimizin -Allah onlardan razı olsun- Allah'ın kitabına hizmet etmek, onun âyetlerini açıklamak, edebî üstünlüğünü göstermek, icazını beyan etmek, bu şerefli kitabın ihtiva ettiği kanun hükümlerini ve ahlâk kurallarını, terbiye ve yönlendirme usullerini izah etmek maksadıyle yazmış oldukları büyük tefsirlere müracaat etmeye zaman bulamadığı için, günümüz âlimlerinin açık bir üslup, parlak bir ifade ile, lüzumsuz bilgilere ve uzatmaya girişmeden, zorlaştırma ve güçleştirme olmaksızın, Kur'an'ın insanlar tarafından kolayca anlaşılması için gayret sarfetmeleri gerekir. Bu âlimlerin, Kur'an'daki parlak icaz ve beyanı modern çağın ruhuna uygun, Kur'an ilim ve bilgilerine susamış kültürlü gençliğin ihtiyacına cevap verecek şekilde ortaya koymalarını icab eder.
Yüce Allah'ın kitabını, anlattığım şekilde tefsir eden bir esere ihtiyaç olmasına, insanların bunu araştırmalarına ve istemelerine rağmen böyle bir kitap bulamadım. Dolayısıyla, her türlü güçlük ve meşakkate ve bu zamanda bulunamayacak bu işi yapmaya azmettim. Kerîm olan Allah'tan yardım isteyerek, O'na güvenerek, bu görevi tamamlamak için bana yardım etmesini ve Allah'ın kitabına yakışır bir şekilde onu ortaya çıkarmaya beni muvaffak kılmasını dileyerek bu işe giriştim. Bu eseri, Kur'an âyetlerini anlama ve onun beyanından müslümanın imanını ve kesin inancını artıracak, onu Allah'ın rızasına uygun amel işlemeye sevkedecek şeyleri kazanma konusunda müslümana yardımcı olacak bir kitap kılmasını isteyerek işe başladım.
Kitabıma Safvetü't-Tefâsîr adını verdim. Çünkü o; kısa, düzenli ve açık olmasıyla birlikte, büyük ve geniş tefsirlerde bulunan kaynakları da ihtiva etmektedir. Benim bütün isteğim onun isminin müsemmasına uygun olması ve İslâm ümmetine en doğru ve en sağlam yolu açıklaması suretiyle, onların bu kitaptan istifade etmesidir.
Bu yüce kitabı tefsir ederken aşağıdaki üslubu takip ettim:
1-Sûreyi takdim. Burada o mübarek sûreyi ve asıl maksatlarını özet olarak açıkladım.
2-Önceki ve sonraki âyetlerin birbirleriyle olan münasebeti.
3-Kelimelerin izahı. Burada kelimelerin türeyişlerini açıkladım ve Arap dilinden bununla ilgili deliller
getirdim.
4-Nüzul sebebi.
5-Ayetlerin tefsiri.
6-Edebî sanatlar.
7-Faydalı bilgiler ve nükteler.
Bu tefsiri, geceyi gündüze katarak beş senede meydana getirdim. Güvenilir temel tefsir kitaplarında tefsircilerin yazdıklarını okumadan herhangi bir şey yazmadım. Bunu en doğru ve tercihe şayan görüşü inceden inceye araştırarak yaptım. Bu işi bana kolaylaştırdığı için yüce Allah'a şükrediyorum. Çünkü zamanın hızla geçtiğini hissediyordum. Bütün bunlar, Beytullah'ın komşuluğu bereketiyle oldu. Hicrî 1381 yılında, Mekke-i Mükerreme'deki Şeriat ve İslâmî Araştırmalar Fakültesi'nde öğretim üyeliğine atandığım zamandan beri Beytullah'ın komşusu olmayı Allah bana nasib etti.
Allah'tan, beni doğru hareket ettirmesini ve kıyamet gününde bana bolca sevap vermesini diliyorum. Ben bunu sadece O'nun rızasını kazanmak için yaptım. Bu amelimi, onun yüce rızasına has bir amel kılmasını ve bunu kıyamet gününe kadar bana bir azık yapmasını umuyorum. Bunu okuyup da istifade edenlerin, kıyamette fayda verecek iyi bir dua ile bana dua etmelerini bekliyorum. Allah'ın çokça salât ve selâmı efendimiz Muhammed (s.a.v.)'in, aile efradının ve ashabının üzerine olsun. ( Safvetüt Tefasir kitabı, online satın al, yayın, kitab, ucuz dini kitap, uygun fiyat, kitabı, islami kitap satış, gonca kitabevi, İslam, ensar neşriyat, kitabyurdu.net, onlıne satış, 3 günde teslim, safvetü tefasir tefsiri, sabuni tefsir, ensar neşriyat, ucuz tefsir, safvetüt tefasir fiyatı, safvetü tefasir fiyat )
1 Zilhicce. 1399 h.
Muhammed Ali Sâbûnî
Kral Abdulaziz Üniversitesi
Mekke-i Mükerreme
Şeriat ve İslâmî Araştırmalar
Fakültesi Profesörü
Mütercimlerin Önsözü
Yüce Allah'a hamdolsun. Onun şerefli peygamberi Muhammed (s.a.v.)'e, aile efradına ve ashabına salât ve selâm olsun.
İnsanlığın dünya ve ahiret saadetini sağlamak amacıyla gönderilmiş olan Kur'an, üstün bir ifade gücüne sahip bulunan Arap diliyle indirilmiş bir kitaptır. Ancak o sadece Araplara değil, bütün insanlara gönderilmiştir. Bu kitabı insanlığa duyurma ve açıklama görevi ise Muhammed (s.a.v.)'e verilmiştir: "Ey Rasul! Rabbin'den sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun." (Maide, 5/67).
"Sana da Kur'an'ı indirdik ki, kendilerine ineni insanlara açıklayasın. Belki düşünüp ibret alırlar." (Nahl, 16/43).
"Biz sana Kitab'ı, sırf ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın diye ve inanan bir topluluğa yol gösterici ve rahmet olmak üzere gönderdik." (Nahl, 16/64) "Biz, gönderdiğimiz her peygamberi kendi toplumunun diliyle gönderdik ki onlara açıklasın" (İbrahim, 14/4).
İşte bu emirlere binaen Rasulullah (s.a.v.) Kur'ân-ı Kerîm'i tebliğ ve tefsir etmiştir. Ondan sonra sahabe, tabiin ve daha sonraki müslüman âlimler de bu yolu takip etmişler, böylece Kur'an'in gerek Arap dilinde, gerekse diğer dillerde binlerce tefsiri veya tercümesi yapılmıştır. Bu tefsirlerin çok genişleri olduğu gibi, çok kısaları ve orta halli olanları da vardır.
Günümüz insanının çok geniş tefsirleri okumak için zaman bulamayacağını göz önünde tutan değerli tefsirci üstad Muhammed Ali es-Sâbûnî Vâhidî'nin Esbâb-ı Nuzûlu ile Taberî, Keşşaf, Râzî, Kurtubî, Beyzâvî, İbn Kesîr, el-Bahru'l-Muhît, et-Teshîl, Celâleyn, Ebussuûd, Alusî ve Kâsîmî gibi geniş ve güvenilir tefsirlerin özünü alarak çağa hitap edecek ve gençliğin ihtiyacına cevap verecek bir tefsir meydana getirmiş ve bu esere "tefsirlerin özü" anlamına gelen "Safvetüt Tefasir" adını vermiştir. Eser okunduğunda görülecektir ki Sâbûnî, gerçekten başlıca güvenilir tefsirleri taramış ve bunlardan özümlediği Kur'ânî bilgilerden, yeni ve özet bir tefsir meydana getirmiştir.
Kendisinin de açıkladığı gibi Sâbûnî, tefsirini yazarken şu yolu takip etmiştir:
1-Sûreyi takdim. Burada, sûre hakkında özet bilgi verilmekte ve sûrenin esas hedef ve maksatları açıklanmaktadır.
2-Âyetler arasındaki münasebet. Burada konu bütünlüğü içerisinde belirli bir miktarda ele alman âyetlerin, önceki âyetlerle münasebeti açıklanmaktadır.
3-Kelimelerin izahı. Burada, tefsir edilecek bölümde geçip açıklanması gereken kelimelerin aslı ve türetilişleri hakkında bilgi verilmekte ve yer yer, Arap edebiyatından deliller getirilerek, mânâları açıklanmaktadır.
4-Nüzul sebebi. Burada iniş sebebi bilinen âyetlerin iniş sebebleri açıklanmakta ve bunlarla ilgili rivayetler nakledilmektedir.
5-Âyetlerin tefsiri. Burada bir bütün olarak ele alınan âyetler cümle cümle, bazen de kelime kelime açıklanmaktadır.
6-Edebî sanatlar. Burada, tefsiri yapılmış olan âyetlerin kapsadığı teşbih, mecaz, istiare ve diğer edebî sanatlar kısaca izah edilmekte ve değerlendirilmektedir.
7-Faydalı bilgiler. Burada, âyetlerin tefsirleriyle ilgili bazı ek bilgiler verilmektedir.
8-Bir nükte. Burada da, dikkat çekici, enteresan bilgiler verilmektedir.
9-Bir uyarı. Yanlış anlaşılma ihtimali olan yerlerde okuyucuyu uyarmak maksadıyle bazı bilgiler verilmektedir.
10-Yer yer, toplumsal meselelerle ilgili geniş bilgiler verilmektedir. Birden çok kadınla evlenme, kadınların eğitimi v.b. konular...
Sâbûnî, bu eseri, yukarıda adları geçen tefsirlerden derleyerek meydana getirmiş olmakla birlikte, onu kolay bir ibare ve akıcı bir üslupla okuyucuya sunmayı başarmıştır. Bu sebeble tefsiri, gerek Arap ülkelerinde, gerekse ülkemizde rağbet görmüş ve tutunmuştur. Ülkemizdeki bazı ilahiyat fakültelerinde tefsir dersleri bu eserden takip edilmektedir. Bunun yanında özel olarak okuyan ve okutanlar da çoktur.
İşte halkımızın böyle bir tefsire ihtiyacı olduğunun farkına varan Ensar Vakfı, bu tefsirin Türkçe'ye çevrilmesini teklif ettiğinde memnuniyetle kabul ettik ve bunu şerefli bir görev saydık. Böyle bir görevin yerine getirilmesinin zorluğu şüphe götürmez bir gerçektir. Zira ilahî vahy mahsulü olan Kur'ân-ı Kerîm, Arap dili gibi zengin bir dille inmiş olup bu dilin en üstün ifade gücüne sahiptir. Böyle bir kitabı ve yine Arapça yazılmış olan tefsirini bir başka dile mükemmel şekliyle çevirmenin güçlüğü ortadadır.
Buna rağmen, bu hizmetin Allah katında makbul ve onun rızâsına uygun olacağı ümidiyle eseri tercümeye başladık. Tercümede mümkün olduğu kadar bu günün yaşayan dilini kullanmaya çalıştık. Metne bağlı kalmakla birlikte tercümenin anlaşılabilir olmasını esas aldık. Ayetlerin mealinde, İslâmî ilimler Araştırma Vakfı tarafından, Yüksek İslâm Entitüsü öğretim üyelerinden bir heyete tercüme ettirilmiş olan Kur'an mealini esas aldık. Ancak tefsirle farklılık gösteren yerlerde Sâbûnî'nin görüşünü tercih ettik. Kur'an metnini, tefsirde delil olarak getirilen beyitleri, darb-ı meselleri ve açıklamada uygun gördüğümüz diğer kelime ve cümleleri Arap harfleriyle yazdık. Kelimelerin izahı yapılırken metinleri sadece Arap harfleriyle yazdığımız halde isim ve edatları hem Arap hem de Latin harfleriyle yazdık. Âyetin âyetle tefsir edildiği yerlerde, delil olarak getirilen âyetlerin sûre ve âyet numaralarmı tesbit ettik. Tefsirde geçen hadislerin sadece meallerini verdik ve Kütüb-i Sitte, İmam Mâlik'in Muvatta'ı, Ahmed b. Hanbel'in Müsned'i ve Dârimî'nin Sünen'inde mevcut olanlan tahric ettik. Diğer hadis kitaplarından nakledilen hadislerden de bulabildiklerimizi tahric ettik. Bulamadıklarımızı ise sadece meallerini veya mealle birlikte yazarın gösterdiği kaynağı vermekle yetindik. Tefsirde geçen dinî, edebî ve uygun gördüğümüz diğer kelime ve terimlerin aslını muhafaza ettik ve anlaşılmaları için bir lügatçe hazırlayarak her cildin sonuna ilave ettik.
Biz bu eseri en mükemmel şekilde Türkçe'ye çevirdiğimiz iddiasında değiliz. Ancak yapabildiğimizin en güzelini yapmaya çalıştık. Bununla beraber göze çarpacak yanılmaların ve yanlışların, kardeşçe ve samimiyetle bize bildirilmesini okurlarımızdan istirham ediyoruz. Eserler ancak bu sayede olgunlaşır ve daha faydalı hale gelir.
Bu samimi hizmetimizin kabul buyrulmasını ve okuyucular için yararlı olmasını Yüce Allah'tan dileriz.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Güzel
E... Z... | 22/11/2024
Güvenilir, ürünleri değerli ve kaliteli. 4-5 yıldır alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım alışveriş sitesi. Güvenle herkese tavsiye ederim.
B... G... | 18/10/2024
Çok hızlı ve sağlam bir şekilde elime ulaştı.Çok teşekkürler
S... B... | 27/09/2024
Kitapları çok beğendim, kargo da çok özenli idi . Arkadaşım da sipariş verecek. Çok teşekkür ederim.
Canan Çatal | 26/09/2024
Çok İyi, sorun yok
fatih arı | 25/09/2024
sagolun
bilal kızılırmak | 08/08/2024
Aliveris icin tek adres kolayliklari sorunda sorunuz karsinda ulasabiliyorsunuz sorunsuz siparis verebiliyorsunuz
k... ö... | 01/08/2024
Kitap takipçileri harika...
H... Ö... | 27/07/2024
Güvenilir ve hızlı
Mustafa Varol | 12/07/2024
Güvenle alışveriş yapabilirsiniz
SEZGIN MEHMET | 14/01/2024
Tavsiye Ürünler