Büyük Dini Hikayeleri, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Büyük Boy Ciltli
Bu kitap muteber kaynaklardan faydalanılarak meydana
getirilmiş îlşlemeî bir eserdir. Telif eserleri kanununa göre bütün hakları
mahfuzdur.
ÖNSÖZ
Yayınevimiz neşir sahasında bir boşluğu daha doldurmanın
huzuru içindedir. Ehli sünnet ve'l cemaat itikadına uygun, edebe riayetkar,
manevi büyüklerimizin yüksek ahlaklarını yeni nesle aksettiren: uzun kış
gecelerinde zevkle okunacak bir hikaye kitabı, son derece lüzumluydu.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Elinizdeki bu kitap, işte bu temel unsurlar esas alınarak
hazırlandı. Önce Rabbimiz Teala Hazretlerinin Kur'an-ı Kerim'deki
hikayelerini muteber tefsir kitaplarından
faydalanarak hazırladık. Sonra Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin Ashabına
anlattığı, geçmiş ümmetlere ait hikayeleri koyduk. Böylece
büyük Hikaye kitabımıza Rabbimizin ve Peygamberimizin hikayeleri
ile başlamış olduk. Üçüncü bölümde Sahabe-i Kiramla ve evliya-i izamla alakalı
hikayelere yer verdik. Aralarına da tatlı nükteleri havi tarihi hikayeleri
serpiştirdik.
Son olarak, bir de Nasreddin Hoca Merhum'dan şanına layık olan hikayeleri
tarayarak ilave ettik. Hikayeleri hazırlarken, bilhassa kaynak
sağlamlığını ön plana tuttuk. Öteden beri muhterem bildiğimiz zatların
haklarında uydurulan iftiralara, sevenlerin saygılarının sarsılmaması için
asla yer vermedik. Kısacası, adam sende hikaye değil mi nasıl
olsa olur diyemedik. Vakıa mutabık fakat, günümüz insanlarının anlayışlarına
ters düşebilecek vakıalara kitabımızda yer vermedik. Bazı tarih kitaplarına
hatta, tefsir kitaplarına tarihi vakıa diye alınmış
israiliyat ve Acem uydurmalarını kitabımızdan tamamen uzak tuttuk. Yahudilerin
Peygamberlere ait naklettikleri hadisleri, Haarut ve Maarut memleketlerinin
vakıalarını gerçeğe ve akaidi İslamiyete uygun bir tarzda bu kitapta
bulabilirsiniz.
Bütün bunları, kusursuz ve eksiksiz bir kitap hazırladığımız
iddiasıyla söylemiyoruz. Elbette ilim, irfan ve manevi derecelerine saygı
duyduğumuz zatların süzgecinden geçtiğinde kusurlarımızın göze çarpacağını
inkar edemeyiz. Fakat kusursuz çıkması için yahut kusurunun asgari hadde inmesi
için elimizden gelen gayreti esirgemedik. Şuna inanıyoruz ki, eseri baştan sona
kadar oku duktan sonra dini hikaye kitabı
boşluğunun bu eserle mühim ölçüde doldurulduğu kanaatine siz de varacak: dost,
yaran ve ahbaplarınıza tavsiye edeceksiniz. Büyük
Dini Hikayeler kitabının Ümmeti Muhammed'e (s.a.v.) hayırlı
olması dileğiyle...
*Abdülkadir Dedeoğlu
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
İÇİNDEKİLER:
Abdestsiz Emzirilen
Abdülkadir Geylani
Abdülkadir Geylani
Abdülkadir Geylani
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet
AdaletSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Adalet
Adalet
Adalet
Adalet ve Hazreti Ömer
Adalet, Ahde Vefa
Adaletin Fazileti
Adaletin Tecelisi
Adam Olmak
Âdem (a.s.) İle Havva Validemiz
Af
Af
Af
Afv-ı ilahi
Ağaçta Yol
Ahdi Bozmanın Cezası
Ahiret Hesabı
Ahirette Ölümsüzlük
Ahlâk Ahlak 403
Ahmak
Ahmakların Anlayışları
Ahmaklığın Çâresi Yok
Ahmet Rufai HazretleriSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Aklı Yoktu Zaten
Akrabalığa Riayet
Akşehir Gölüne Maya
Alışverişte Doğruluk
Allah Görür
Allah Görüyor
Allah İçin Dövüşmek
Allah İçin Sevgi
Allah İçin Sevmek
Allah İçin Vuruş
Allah Katında Değerli
Allah Korkusu
Allah Korkusu
Allah Korkusu
Allah Korur
Allah Sevgisi
Allah Sevgisi
Allah Yolunda Sadaka
Allah'a Yakın Olmak
Allaha Yöneliş
Allah'ın Evi...SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Allah'ın Sevdikleri...
Allah'ın Varlığına Delil
Allah'ın Yardımı
Amelsiz Ahiret Olmaz
Ana Baba
Ana Baba
Ana Baba
Ana Baba
Ana Baba
Ana Duası ve Hazreti Musa
Ana Duasının Bereketi
Ana Sözü Dinlemeyenin Hali
Ana-Baba
Ana-Baba
Ana-Baba
Ana-Baba
Ana-Baba
Anne Şefkati
Anne Şefkati
Anne-Babaya Hürmet
Annenin Duası
Arada KalıncaSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Arkadaş
Arkadaşa Dikkat...
Asiye Validemiz
Aşık Çocuk
Aşk
Aşk ve Muhabbet
B
Babasını Dağa Bıraktı
Balıkları Nasıl Tutarsınız
Bana da mı Lo Lo?
Başını Evde Bırakmasın
Bedir Ashabının Fazileti
Behlül'ün Padişahlığı
Bela Sebepsiz Gelmez
Berat
Bereket
Besmele ve Bereket
Besmele ve Şeytan
Besmelenin Kerameti
Beşikte Konuşanlar
Beyanındadır
Beyazıd'ın ŞeyhiSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Beytülmal
Beytülmale Hıyanet
Bindiği Dalı Kesti
Bîr Akça Bîr Tokat
Bir Fetva ve Altı Hata
Bir Kuruşa Pazarlık
Bir Tepsi Hindi Dolması
Bizden Birisi
Borcun Vâdesi
Borçlunun Namazı
Borçluya Kolaylık
Borçluya Muamele
Bulana Vereceğim
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere HürmetSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Büyüklere Hürmet
Büyüklere Hürmet
Büyüklere İkram
C
Cahil
Can Daha Tatlı
Canını Feda
Cehaletin ilacı Sormak
Cemaata Devam
Cenaze Namazı
Cenazeye Sorun
Cennetin Kokusu
Ceza
Ceza
Ciğeri Kapan Çaylak
Cihad
Cihad
Cihadda Meşakkat
Cihadı Sebepsiz Yere Terk
Cihat
CihatSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Cihat
Cihat
Cihat ve Meleklerin Yardımı
Cinler Abdülkadir Geylanî
Cinlere Dua
Cömertliğin Fazileti
Cömertliğin Zirvesi
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
Cömertlik
|
Cömertlik
|
Cömertlik
|
Cömertlik
|
Cömertlik
ve Misafirperverlik
|
Cömertlik
ve Yahudinin İmânı
|
Cumanın
Fazileti
|
Cübbesini Vurdu
|
Çocuk
Terbiyesi
|
Çocuklara
Şefkat
|
D
|
Dargınların
Barışması
|
Deli
ve Sarhoş
|
Deniz
Suyu
|
Dertlerin
Devası
|
Derviş
Ve Hoca
|
Dilenci
|
Dilenci
Ve Fatih
|
Dilenme
|
Dinde
Zorlama Yok
|
Doğruluk
|
Doğruluk
Esastır
|
Doğruluk
Ve Neticesi
|
Doktor Hasta
|
Domuzdan
Yana mı?
|
Dostluk
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua
|
Dua'nın
Faziletleri
|
Dünya
|
Dünya
|
Dünya
|
Dünya
|
Dünya
|
Dünya
|
Dünya
Malı Ve Tamah
|
Dünya
Rüyadan İbarettir
|
Dünya
Sekizinci Hikâye
|
Dünya
Üçüncü Hîkaye
|
Dünya
Yedinci Hikâye
|
Dünyalık
|
Dünyanın
Alçak ve Kötülüğü
|
E
|
Ebu
Bekir (R.A)
|
Ebu
Bekir (R.A.)
|
Ebu
Bekir (r.a.)
|
Ebu
Bekir'i (r.a.) İmtihan
|
Ebu
Bekri (r.a.) Sevenlere
|
Ebû
Eyyub-EI Ensârî Hz.
|
Ebû
Leheb'in Ateşi
|
Edebe
Riayet
|
Edep
ve Kurana Hürmet
|
Ele
Yaranılmaz
|
Elmanın
Letafeti
|
Emanet
|
Emaneti
Ehline Teslim
|
Emir
Kulu...
|
Emre
İtaatsizlik
|
Eshab-ı
Kehf
|
Eşeğe
Kitap Okuttu
|
Eşşek
Adam
|
Evladın
Baba Üzerindeki
|
Evlâd-ü
lyal Fitnesi Ve Behlül
|
Evlenilecek
hanım
|
Evlenme
Teklifi
|
Evli
Ve Bekâr
|
Evlilik
|
Evliyanın
Bakışı
|
Evliyanın
Tasarrufu
|
Evveliyatı
Unutmamalı
|
Eyyûb
Aleyhisselam
|
Eyyûb
Aleyhisselam |
F |
Fakirin
Keffareti
|
Fakirlik
ve İsâ Aleyhisselam
|
Fatih'in
Halkını imtihanı
|
Fedakarlık
|
Felsefe
|
Felsefenin
Sonu
|
Fil
Eti Yenir mi?
|
Fincancı
Katırları
|
Firaset
|
Fitnenin
Kestiği Bereket
|
G
|
Garip
Hadise
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazı
|
Gece
Namazına
|
Gece
Okları
|
Gıybet
|
Gıybetin
Fenalığı
|
Göze
Kavuştu
|
Gözü
Yükseklerde
|
Güler
Yüz
|
Günah
|
Günahkârların
En Büyüğü
|
Güzellik
|
H
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Hac
|
Haccın
Fazileti
|
Haccın
Fazileti
|
Hacı
Bayram Veli
|
Hadimi
Hazretleri ve Berika
|
Hak
Aşığı
|
Hakla
Bâtıl Gibi
|
Halife
Seçimi
|
Hamiltonun
Rüyası
|
Hangisini
Çok Seviyormuş
|
Hanımının
İsmi
|
Haram
Bir Damla Bile Olsa
|
Haram
Lokma ve İbrahim Bin
|
Edhem
|
Haram
Lokma ve İmamı Â'zam
|
Haram
Lokmanın Görünüşü
|
Hastalık
|
Hastalık
ve Günahlara Keffaret
|
Haya
|
Haya
ve Korku
|
Hayırlı
Amel
|
Hayvan
Hakkı
|
Hayvan
Hakkı ve
|
Hayvana
Yapılan iyiliğe Ücret
|
Hayvanların
İnsanlara Ihtan
|
Hazkil
Aleyhisselam
|
Hazreti
Davut ve Talut
|
Hazreti
Ömer (r.a.)
|
Hazreti
Ömer (r.a.)
|
Hazreti
Ömer'e "Faruk"
|
Hebenneka
|
Helal
Lokma
|
Helal
Lokma Gerek
|
Herakliyus
Yumuşadı Fakat
|
Herşeyi
Bilmek İyi mi?
|
Heybe
|
Hırsızlığın
Cezası
|
Hırsızlık
Duası
|
Hızır
Kendisi Geldi
|
Hızır
ve Musa Aleyhimesselam
|
Hicret
|
Hicret
Emri
|
Hicrette
|
Hikayenin
Hikayesi
|
Hile
Yapmak
|
Himmet
|
Hindi
|
Hoca İp Satıyor
|
Hoca
Köylerde
|
Hoca
Kürsüde
|
Hoca
merhum ve
|
Hoca
Merhumun Ceviz
|
Hoca
Merhumun Vasiyeti
|
Hocanın
İkramı
|
Hristiyanlık
|
Hristiyanlıktan
Kaçanlar
|
Hud
Aleyhisselam
|
Huysuz
Merkep
|
İ
|
İbadet
|
İbadet
|
İbadetine
Güvenme
|
İbrahim
Edhem
|
ibrahim
Halilullah
|
İçi
Düzgün Olan
|
İçki
|
İdareci
|
İdarecilik
Mesuliyeti
|
İftiranın
En Büyüğü
|
İhlas
Ve Mecusilerin Secdesi
|
ihlaslı
Kelime-i Tevhid
|
İki
Evlinin Başına Gelen...
|
İlâç
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlahi
Muamele
|
İlim
|
İlim
|
İlim
Azizdir
|
İlim
ve Fatih
|
İlim
ve Hokkabazlık
|
llimsiz
Amel
|
ilk
Müslüman Önce Gelsin
|
İlk
Vahiy
|
İlm-i
Ledün
|
tlm-i
Zahir ve İlmi Bâtın
|
İlyas
ve Elyasa {a.s.)
|
İmam
Şamil
|
İmamdan
Evvel
|
Imam-ı
A'zam (r.a.)
|
Imâm-ı
A'zam (r.a.)
|
Imâm-ı
A'zam (r.a.)
|
Imam-ı
A'zam
|
Imâm-ı
A'zam ve Hârici
|
Imam-ı
Azam'ın Feraseti
|
Imam-ı
A'zam'ın Zekâsı
|
Imam-ı
Birgivi ve Hanımı
|
İman
|
İman
|
İman
|
İman
|
İman
|
İman
Kuvveti
|
İmanda
Sebat ve
|
İmanın
Kemali
|
İmtihan
|
İmtihan
|
İnmek
de mi?
|
İnsan
ve Allah
|
İnsanların
Dağılması
|
İnşaallah
|
İntikam...
|
İpin
Ucu
|
İsa
Aleyhisselam ve ...
|
İsa'nın
Merdiveni
|
İslam
Uğruna
|
İslam
ve İman
|
İslama
Davette İhsan
|
İslamı
Yaşayanlar
|
İsraf
|
İstediğin
Kadar Vade
|
İstemek |
İstidat
Muhtelif
İşe Yaramak
İşkence
işkence Etseler Bile
İtaat
İtaat ve İslam
İtaat ve Sünnete Bağlılık
İyiliğin Bedeli
İyiliğin Karşılığı
İyilik
İyilik
İyilik
İyilik
iyilik
İyilik
İyilik
İyilik Kime Edilmeli
İyilik ve İhsanda Zirve
K
Kabil ile Habil Hikayesi
Kabir Ahvali
Kabir Azabı ve Salevat..
Kabir Azabına İki Sebep
Kabir Suali
Kabir Suali ve Dilenci
Kabir... Eskimeyen Saray...
Kabirde Sual
Kabristanda Yemek
Kader
Kaderden Kadere...
Kadınlar ve Kocaları
Kadınlara Lanet?
Kadınlara Nasihat
Kadınların Ev İşi
Kadınların Hali
Kadir Gecesi'nin Fazileti
Kafirlere Kurtuluş Yok Kafirlerin İstekleri
Kahraman Koç
Kalb ve Dil
Kalbin Hali
Kalbini Yardın mı?
Kanur.i'nin Mektubu
Kardeşlik
Kardeşlik
Kan Dırıltısı
Kaşıkçı Elması
Kayırma Olmaz
Kaza Ve Kader
Kazan Öldü
Kedi Baltayı Yerse
Kelime-ı Şehadetin Ağırlığı
Keramet... Kuru...
Keramet
Keramet
Keramet
Keramet Kavukta ise
Keramet ve Armağanı
Keramete İnanmayan
Keramet-i Evliya
Kerametin Tehlikesi
Kırk Yıllık Kâni
Kırk Yıllık Sirke
Kıyafet
Kıymet
Koca Hakkı
Komşuluk Hakkı
Korku
Kör Doğüşü
Kötülük Cezasız Kalmaz
Kul Hakkı
Kul Hakkı
Kulak Isınılır mı?
Kur'ân Öğretme Mihri
Kurdun Kuyruğu Koparsa
Kutup
Kuyunun Suyu
Kuzgunun Sırtı
Kürt Olarak Akşamladım
L
Lokman Hekimin Nasihati
Lut Aleyhisselam
Maharet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
|
Marifet
ve İman
|
Medine
Yolunda
|
Mehdi
(a.s.)
|
Merkebe
mi. Bana mı?
|
Merkebe
Sordu
|
Merkez
Efendi Kuyusu
|
Merkezi
Bulmuşsun
|
Meryem
Validemiz
|
Mısır'ın
Fethi ve Yavuz
|
Mi'rac
|
Molla
Hüsrev'in İlmi
|
Mucize
|
Mucize
|
Mucize
|
Mucize
|
Mucize
|
Mucize
Parmaklardan |
Mucize
ve Ağaç
|
Mucize
ve Deve
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Mucizeler
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhabbet
|
Muhtelif
Hikâyeler
|
M
ûsa Aleyhisselam
|
Münafık
Olmaktan Korku
|
Münakaşa
Usulü
|
Müsafır
Gelmeyince
|
Müsafıre
Riayet
|
Müsamaha
|
Müşterek
Bahis
|
N
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
|
Namaz
da Patlayan Mermi
|
Namaz
Kılmayanın Hali
|
Namazda
Başka Şey...
|
Namazdan
Sonra Zikir
|
Namazın
Fazileti
|
Namazın
Faziletleri
|
Nasihat
|
Nasihat
|
Nasihat
|
Nasreddin
Hoca Merhum
|
Naz
|
Ne
Bulursa Alsın
|
Nefs
|
Nefs
Hadisesi
|
Nefse
Muhalefet
|
Nefse
Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefse Muhalefet
Nefsin Hevasına
Niyet-İhlas
Niyet
Nuh Aleyhisselam
O
O Beni Dişi İle Isırdı
O Suçunu Bilir
Orta Yol
Orta Yol
Orucun Fazileti ve
Oruç ve Güneşin Mecali
Oruçta Devamlılık
Osman (r.a.)
Osmanlı
Osmanlı
Otuz Yıllık Ekmek
Ö
Öfke
Öküzle Cirit
Ölmek İstedi ve Öldü
Ölüm
Ölüm
Ölüm
Ölüm Daha Güzel
Ölüm Var Ya ömer
Önsöz
P
P. Efendimizin Mucizeleri Padişah ve Zikir
Padişahın Bilmecesi
Para
Para
Para
Para Ve Düdük
Paranın Kölesi Olmak
Peygamber Sevgisi
Peygamber Sevgisi Ve Göz
Peygamberimiz
Peygamberimiz ve Rahip
Peygamberimizin Şefkati Peygamberin Kardeşleri Peygamberlere İman
R
Rahmet
Ramazan Kırkbeş
Ramazan ve Şevval Orucu
Ramazana Hürmet
Resûluliah'ın Ameliyatı
Resûlullah'ın Ekmeği
Rızık
Rızık
Rızık
Rızık da Artar
Rızıkta Tevekkül
Rızkı Allah Verir
Rızkı Veren Allah
Riya ve Kıyamette
Rumeli Hisarının Yapılışı
Rüya Tabiri
Rüyada Baskın
S
Sabır Ve Şükür
Sabır
Sabır
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadaka
Sadakanın Bereketi
Sadakanın Fazileti
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahabe
Sahâbe-i Kirâm
Sahtekarın Hesabı
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat
Salevat (60.000) Sevabı
Salevat-ı Şerife
Salevat-ı Şerife
Salevatın Ehemmiyeti
Salevatın Ehemmiyeti
Salih Aleyhisselam 22 Sanat
Sâre Validemiz
Selamın Kat Kat Sevabı
Selamlaşma
Semada Uçmak
Sen De Haklısın
Sevab
Sevgi
Sevişme
Seyahat Ya Resülallah
Sıcak Çorba
Sıkarken Öldü
Sır
Sır Kalmaz
Sırığın Tepesi
Sigara
Sihhat Hakkında
Sohbet
Sokağı Kim Temizler
Söz. Allah'a Olunca
Sözünde Durmak
Suç Öküzde
Suçu Yakasında
Sû-i Zan
Süleyman (a.s.)
Süs ve Yavuz
Ş
Şah Nakşıbend
Şarabın Aslı
Şa'ya (a.s.)
Şefaatçi
Şehid Oldu
Şehit
Şehit Hala
Şehit ve Cihat
Şehit ve Cihat
Serden Hayır ...
Şerefin Sadakası
Şeyhin Kadıya Tokadı
Şeyhin Kedisi
Şeytana Karşı Silah
Şeytanın Aldatması
Şuayb Aleyhisselam
Şükür
Şükür ve Nimet
Şükürde Hata Oldu İse
Şüpheli Zifaf
T
Takva
Takva
Takva
Takva
Takva
Takva
Takva
Takva
Takva ve vera
Talkın
Tanrı Müsafiri
Tavusu Çalınan Adam
Tebâreke ve Kabir Azabı
Tecrübe
Tehlikeye Atmanın Esası
Tenkit
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
|
Tevbe
ve Delinin
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkül
|
Tevekkülün
Böylesi
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
Tevhidin
Fazileti
|
TevhitSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Tevhit
Teyemmüm
Timur ve Hoca...
Timur'a incir Götürdü
Timur'la Av
U
Ulema
Utanmak
Ü
Üç Papaz ve Hoca Merhum
Ümit
Ümmet-i Muhammed
Ümmet-i Muhammed
Üstazların Kılıcı
VSİTE: www.kitaptakipcileri.com
Vakitsiz Konuşanın Hali
Veli
Veysel Karâni
Y
Ya Secdeye Kapanırsa
Yağmur Duası ve ...
Yahudi Gencin İmanı
Yahudiler İftiracıdır
Yahudilerin Yalanı ve İtirafı
Yalan
Yalancının Mumu...
Yalanın Sonu ...
Yardım İstemek
Yardımın Tamamı
Yasin Sütü ile Büyüyen Çocuk
Yavuz Sultan Selim
Yavuz ve Tavazuu
Yavuz'un ve Şah İsmail
Ye Kürküm Ye...
Yemeği Toplu Yemek
Yetim Çocukları Gözetmek
Yılan Hikayesi
Yıldırım Bayezid
Yoldan Nasıl Çıkardı ?
Yorgan Gitti. Kavga Bitti
Yunus Aleyhisselam
Yusuf Aleyhisselam
Yüz Suyu
Zamanın Ebu Hanifesi
Zekâ
Zekâ
Zeka
Zeka
Zekat
Zekat Vermemenin Cezası
Zekat. Malı Korur
Zekâtını Vermeyenlere Harb
Zekeriyya ve Yahya (A.S.)
Zenginlik
Zikir
Zikir Kalbten Olmalı
Zikir Meclisi
Zina
Zinakâr Kadının Tevbesi
Zinanın Tevrat'ta Hükmü
Zulüm ve Adalet
Zulüm ve Mazlumun Duası
Zühd ve Takva
Zülkarneyn'in Seddi
Hz. ÂDEM ALEYHİSSELAM İLE HAVVA VALİDEMİZ
Allâhü Teala, kendi varlığını bilsin, ibadette bulunsun ve yer yüzünü de imar etsin diye insan varlığını yaratmayı murad ettiği zaman Meleklerine:
-"Ben yer yüzünde muhakkak bir halife yapacağım, bir halife tayin edeceğim ki kendi irademden kudret ve sıfatımdan ona bazı selahiyetler vereceğim ki, o bana vekaleten mahlukatım üzerinde bir takım tasarruflara sahip olacak, benim namıma hükümler icra edecek, benim vekilim olarak benim emirlerimi, benim kanunlarımı tatbike memur bulunacak. Sonra onun arkasından gelenler ve ona halef olarak yani vazifeyi icra edecekler bulunacaktın buyuruldu.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Melekler bir taraftan bundaki şerefi takdir ettiler, diğer taraftan da yer yüzündeki bir mahluka böyle yüksek bir irade selahiyeti bahşedilmesinden bir şey ihtimalinden de korktular. Allâhü Taâla bundaki gizli hikmetlerini de bildirmediği için:
-"Ey Rabbimiz! Yer yüzünde onu fesada verecek, onda fesatlar çıkaracak ve kanlar dökecek bir mahluk mu yaratacaksın? Halbuki biz hep sana hamd ederek, daima seni teşbih ve takdis edip dururken dediler.
Ve bu suretle maksatları -haşa- itiraz olmayıp hikmetini sormak olduğunu bildirdiler, mamafih bununla hilafete zımnan bir rağbet de gösterdiler.
Allâhü Teâla cevaben:
-"Her halde ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirimi buyurdu. Melekler bu cevap karşısında sustular ve birbirlerine:
-"Elbette rabbimiz her şeyi bilir, faydası olmayan bir mahluk yaratmaz dediler.
Allâhü Teala. Meleklere:
-"Muhakkak ben, kuru çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım, binaenaleyh ben, onu tam bir insan kıvamına koyup içine ilahi bir emrim olan ruhtan feyiz verdiğim vakit, onun için secdeye kapanını dedi.
Bunun üzerine Melekler, hepsi toptan secde ettiler, ancak İblis dayattı, kibrine yediremedi ve secdeden kaçındı. Çünkü o kendisini en H üstün mahluk kabul ediyordu.
Allâhü Teala:
-"Ya İblis! Sen niçin secde edenlerle beraber olmadın? dedi.
İblis de:
"Benim bir kuru çamurdan, bir süratlenmiş balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem mümkün değildir. Zira ben ateşten yaratıldım. Ateş ise topraktan üstündür" dedi ve bu batıl kıyasıyla itaat dairesinden çıkarak fiilen kafir oldu.
Allâhü Teala:
-"O halde, çık oradan, çünkü sen tard olundun. Ve bu lanet ceza gününe kadar üzerindedir."
Şeytan:
-"Rabbim! öyle ise bana onların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet veri dedi.
Allâhü Teala da ba's gününe kadar değil, ecel günü yani birinci sûrun üfürülmesine kadar mühlet verdiğini bildirdi.
Bunun üzerine Şeytan:
-"Ya Rabbi! benim azgın ve asiliğime hükmetmekliğin vesilesiyle yemin ederim ki, ben, o insanlar için yer yüzünde ziynetler yapıp onları kandırarak hepsini yoldan çıkaracağım, ancak içlerinden muhlasın kulların müstesna. Yani halis taatın için seçilmiş lekesiz has kulların aldanmazlar" dedi.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Allâhü Teala, şeytanın beşerin ilk maddesine bakarak onlara mutlak tahakküm edebileceğine kaail olmasına rağmen, muhlis kullar için hakkı teslim etmesi üzerine buyurdu ki:
-"İşte bu dediğin, sahiplerini azıtamayacağını itiraf ettiğin o ihlas ve tevhid, bana kavuşturan dosdoğru bir yol, hak bir kanundur. Hakikaten kullarım üzerine ne sözle ilzam edecek bir delilin, ne fiilen musallat olacak bir kudretin yoktur. Ancak sana uygun azgınlar müstesna. Yani ancak onları sürükleyebilirsin. Fakat o da senin hükmün ile değil, onların iradelerini kötüye kullanarak sana uymaları ve arkana düşmeleri sebebiyledir. Yoksa muhlaslara tasallut edemediği gibi diğerlerine de edemezsin. Şüphesiz Cehennem de o sana uyan azgınların vaad olunan yerleridir.
Allâhü Teala, insanın şerefli, itibarlı ve kendisine halife olmaya layık bir mahluk olduğunu göstermek üzere Hz. Adem'e bütün esmayı talim ederek ilim ve kelam sıfatlarına mazhar kıldı, sonra da o alemini Meleklere işaret ederek:
-Haydin, siz iman ile ifade etmek istediğiniz hilafete layık olma davanızda isabetli iseniz; işte bunların isimlerini bana güzelce haber veriniz, buyurarak onları, acziyetlerini izhar ve isbat için imtihan etti. Bu imtihana karşı Melekler:
-Subhansın Ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka bizim hiç bir ilmimiz yoktur, her şeyi bilen ve daima bilen alim, her şeyde hakim.
-Subhansın Ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka bizim hiç bir ilmimiz yoktur, her şeyi bilen ve daima bilen alim, her şeyde hakim, hakikaten Sensin ve ancak Sensin, diyerek acziyetlerini izharla teşbih eylediler.
Melekler acziyetlerini izhar ve hikmet ilmini teslim edince.
Allâhü Teala:
-Ya Adem! Meleklere şunların isimlerini güzelce haber ver, dedi. Bu hitabı ile halifenin kim olacağına da işaret buyurdu ve böylece Meleklerden sonra Hz. Adem'i de bu emir ile imtihan etti. Bunun üzerine Hz. Adem o arz olunan şeyleri isimleriyle haber verince, Allâhü Teala, Meleklere:
-Ben size. Ben bütün arz ve semanın gaybını bilirim, demedim mi? Ve siz ne açıklıyorsunuz ve ne gizliyorsunuz, onu da biliyorum, buyurdu.
Allâhü Teala Hz. Adem'e eş olarak kendi kaburga kemiğinden Havva validemizi yarattı ve:
-Ya Adem, sen ve zevcen şu Cennette rahat yaşayınız. Nimetlerimden bol bol yiyiniz. Ancak şu bir ağaca yaklaşmayınız, meyvesinden yemeye kalkışmayınız ki haddini aşanlardan olursunuz, buyurdu. Ve şeytanın kendilerine düşman olduğunu bildirerek onun sözüne kanmamalarını istedi.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Allâhü Teâlâ onlara yalnız bir ağacın meyvesinden yemelerini yasaklamıştı ki, bu suretle insana, iradesini kullanmayı ve nefsine hakim olmayı öğreterek mükellefiyetten azade olmadığını hatırlatıyordu. Onlara verilen bu nimetler üzerine ilahi huzurdan kovulan ve insanoğluna ebedi düşmanlığını ilan eden Şeytan, ilk olarak kendilerinde örtülüp gizlenen kötü yerlerini meydana çıkarmak; avret mahallerini açmak için ikisine de vesvese vermeye başladı. Hz. Adem ve Havva bu âna kadar yaratılışlarında kendilerini' utandıracak ve tiksindirecek çirkin pis şeylere mahal olacak kötü yerlerini ne kendilerinde ve ne de birbirlerinde görmüyorlar ve hatta bilmiyorlardı. Settarül'uyub olan Halik Teâlâ evvel emirde onu örtmüş ve kendilerinden gizlemişti.
Şeytan nihayet bir fırsatını bulup onlara yaklaştı ve:
-Ey Adem! Sana, seni burada ebedi kılacak bir devleti haber vereyim mi? Diyerek, Allâhü Tealanın yaklaşmamalarını emrettiği ağacı gösterdi. Hz. Adem. Şeytanın bu sözlerine aldırış etmedi, ancak şeytan da vesvesesinde yılgınlık göstermedi ve:
-Rabbiniz sizi bu ağaçtan başka bir sebeple değil, ancak iki melek olacağınız veya bu Cennette ebedi kalacağınızdan dolayı nehyetti. Yani bundan yerseniz ya Melekler gibi yemek, içmek ihtiyacından müstağni olursunuz, yahut ölüm yüzü görmez burada ebedi kalırsınız, dedi.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Kendisine inanmaları için de yemin ederek, "ben sizin nasihatçınız ve hayrınızı isteyicinizim" diye emin olmalarını istedi.
Hz. Adem ve Havva hiç bir kimsenin yalan yere Allah'a yemin etmeyeceğini düşünerek yanıldılar ve bu ağaca meylettiler. Hz. Adem burada içtihadında isabet edemeyerek, o nehyedilen ağacın cinsinden olan başka bir ağacın meyvesinden yemekte bir mahzur olmayacağına hükmetti ve beraberce Allâhü Teala'nın yasak kıldığı ağacın meyvesinden tattıkları vakit, örtülü ve gizli olan avret mahalleri açılıverdi. Bunun üzerine hayalarından derhal üzerlerine Cennetin incir yaprağından yamalar yamamağa başladılar. Allâhü Teala da kendilerine şöyle nida etti:
Ben sizi o ağaçtan nehyetmedim mi idi? Şeytan size açık bir düşmandır demedim mi idi?
Hz. Adem ile Havva cevaben:
Ey Bizim Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer sen bize rahmet ve mağfiret etmezsen, en büyük zarar ve felaketin içinde kalanlardan olacağız, diye tevbe ve niyazda bulundular.
Allâhü Teala; Hz. Adem, Havva ve Şeytana hitap etti.
Haydi, bâzınız bâzınıza düşman olarak yeryüzüne ininiz. Size orada bir müddet için karar edip nasiplenmek ve geçinmek vardır. Orada yaşayıp orada ölecek ve yine ondan çıkarılacaksınız.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Hz. Adem ve zevcesi, dolayısıyla insan nevi yer yüzünde böylece mekan tuttu ve Şeytanla mücadele ederek Rabbinden telakki ettiği kelimelerle tevbe ve istiğfarda bulundu. Allâhü Teala'nın emirleri ile amel etti ve tevbeleri de kabul oldu. Çünkü Allâhü Teala esirgeyici ve bağışlayıcıdır.
Hz. Adem beş şeyi ile bahtiyar olmuştur.
Hatasını itiraf, pişmanlık, nefsini kötülemek, tevbeye devam ve rahmetten ümidi kesmemek. İblis de beş şeyi ile bedbaht olmuştur:
Günahını ikrar etmemek, pişmanlık duymamak, kendini kötülemeyip azgınlığını Allâhü Teala'ya nisbet etmek ve rahmetten ümidini kesmek.
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
Ahnef İbni Kays. Medine'de Müminlerin Emiri Hz. Ömer'i görmek ister, bir de bakar ki büyük bir kalabalık halka halinde toplanmış. Ka'bül'ahbar onlara vaaz veriyor ve şunları anlatıyor:
-Adem Aleyhisselama vefat emri geldiği zaman; "Ya Rab. düşmanım İblis, beni meyyit halinde görünce kendisi kıyamet gününe kadar mühlete kavuşmakla sevinecek, bana şamata edecek." dedi.
Cevap verildi ki:
-"Ya Adem, sen Cennete iade olunacaksın, o mel'un ise evvelkilerin ve sonrakilerin adedi kadar ölüm acısını tatmak için tehir olunacak. "Sonra Hz. Adem, Melekül'mevt Azraile: -"Ona ölümü nasıl tattıracaksın? Vasfını bana anlat," dedi.
Onun ölümünün vasıflarını anlatıldığı zaman, Hz. Adem:
-"Ya Ebû İshak! O nasıldır? bize anlat" dediler.
Ka'b'ın anlatmak istememesi üzerine çok ısrar ettiler, bunun üzerine dedi ki:
-Allâhü Teala, birinci sû 'un üfürülmesi akabinde Azrail'e diyecek ki:
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-"Sana yedi Sema ve yedi Arz ahalisinin kuvvetini verdim ve bugün sana bütün gadap kisvelerini giydirdim. Şiddetli gadabımla, o tard olunmuş İblise artık ölüm acısını tattır, sakaleynden evvel ve ahirlerin acılarını hep birden ihtiva etmek üzere bütün illet ve hastalıkları yüklet. Beraberinde gayz ve gadapla dolu yetmiş bin zebani, her biriyle de Cehennem zincirlerinden zincirler, tomruklarından tomruklar bulunsun. Cehennem kancalarından yetmiş bin kanca ile o mel'unun kokmuş canını çıkarın. Malik'i de çağırın Cehennem kapılarını açsın." Bunun üzerine Azrail öyle bir suret ile inecek ki ona Sema'ların ve Arz'ların ahalisi baksa korku ve dehşetlerinden derhal ölürlerdi. İnecek, İblis'e varıp (dur, ya habis! Artık sana ölümü tattıracağım, çok ömür sürdün. Nice nesilleri azdırdın, yoldan çıkardın. Ancak işte malum vakit geldi diyecek. Mel'un Şeytan Doğuya kaçacak, bakacak Melekül'mevt gölleri ö-nünde, Batıya kaçacak bakacak yine gözlerinin önünde, denizlere dalacak denizler kabul etmeyecek, hasılı yer yüzünün her tarafına kaçacak, sığınacak kurtulacak hiç bir yer bulamayacak, sonra Dünyanın oltasında, Hz. Adem'in kabri yanında duracak veya Doğudan Batıya Batıdan Doğuya topraklarda sürünecek nihayet Adem Aleyhisselamın yer yüzüne indiği mevziye varınca Arz bir kor gibi olacak Zebaniler kancaları takıp didikliyecekler de didikleyecekler. Allâhü Teala'nın dilediği zamana kadar can çekişip azap içinde kalacak. O böyle can çekişirken Hz. Adem ve Havva'ya da:
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-"Kalkınız düşmanınız ölümü nasıl tadıyor, bakınız" denecek.
Kalkacaklar, onun çektiği azabın şiddetine bakacaklarda:
-"Ya rab, bize nimetini tamamladım diyecektir. "
KABİL İLE HABİL HİKAYESİ
-Ahdim olsun seni öldüreceğim, dedi.
Habil de dedi ki:
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-Allâhü Teala ancak takva sahiplerinden kabul buyurur. Binaenaleyh Allah'tan kork, niyyetini düzelt. Eğer sen beni öldürmek için elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Çünkü ben alemlerin Rabb'ı olan Allah'tan her halde korkarım. Ben bu suretle şunu isterim ki, beni günaha sokmayasın da hem benim günahım, hem de kendi günahınla dönüp gidesin, bu iki günahı yüklenerek can verip Hakkın huzuruna varasın da Cehennem ehlinden olasın. Zira zalimlerin cezası budur. Bu takva, bu salim fikir, bu hayır ve nasihat, bu kardeşlik hissi üzerine, kurbanı kabul edilmeyen zalim Kabil'in nefsi, kendisine kardeşi Habil'i öldürmeyi arzu ettirdi. Yani vaz geçirmek şöyle dursun öyle bir cinayet gûyâ bir taat şevkiyle endişesiz yapılabilecek, maniden uzak, arzusuna uyulur bir şey gibi gösterdi, kolaylık hatta gayret verdi. Bu suretle nefsi, Kabil'e bu cinayeti bir yem gibi önüne serilmiş pek hoş bir şey gibi gösterip ve bu isyanı icrası lazım bir taat gibi kabul ettirince de Kabil kardeşini öldürdü. Ancak, bu cinayeti ile kendisine bir fayda sağlama ihtimali olmadığından başka, dininde de, dünyasında da hüsrana uğradı, zarar ve ziyan içinde kaldı. Öldürdüğü kardeşinin cesedini ne yapacağını şaşırdı, çaresizlikler içerisinde kıvrandı. Sonra Allâhü Teala, yerde eşinen bir karga gönderdi. Bu gönderiş ve eşiniş ona kardeşinin cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek içindi. Katil, karganın bu hareketinden ilham alarak:
SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-"Eyvahlar olsun, vay bana, ben şu karga kadar olup da kardeşimin leşini gömüp gizlemekten aciz oldum ha!.." dedi ve bunun üzerine nadimler güruhundan oldu, pişmanlıklar içerisinde kaldı. Bu kıssadaki Kabil ve Habil ismindeki iki kardeşin Adem aleyhisselamın kendisinin iki oğlu olduğu, ekseri müfessirlerin görüşü olmakla beraber israil oğullarından iki Adem oğlu olduklarını söyleyenler de vardır. Ancak dikkat edilmesi lazım gelen husus, şahısların tayini değil, vak'anın hakikatidir. Çünkü Kabil ve Habil kıssası namıyla acaip ve garip birçok şeyler söylenmiştir. Binaenaleyh hata olmak ihtimalinden kurtulamayacak olan türlü türlü rivayetlerden ve tafsilattan sakınarak Kur'an-ı Kerim'deki beyanın esas alınmasına dikkat çekilmiştir. Nitekim mealden şöyle buyurulmuştur:SİTE: www.kitaptakipcileri.com
-"Allâhü Teala iki Adem oğlu ile bir mesel darb etti, bunun hayrını tutun, şerrini bırakın." (Mâide Suresi)